DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ, HUKUKİ KABUL VE GEREKÇE Dava, zamanaşımına uğramış bonodan kaynaklı TTK m.732'de ifadesini bulan sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayalı alacak istemine ilişkindir. Dava dilekçesinde özetle; 7.000,00 USD bedelli 3 ayrı bonodan kaynaklı başlatılan kambiyo takibinin senetlerin zamanaşımına uğramış olması sebebiyle iptal edildiği, ancak TTK m.732 gereğince davalının senetler üzerinde imzasının olduğu ve bu madde gereğince senet bedellerini ödemesi gerektiği vakıalarından hareketle alacak isteminde bulunulmuştur. Cevap dilekçesinde özetle; 3 bonoda da davalının aval veren konumunda olduğu, keşidecinin ise ... Tekstil şirketi olduğu, TTK m.732'deki sebepsiz zenginleşme davacının aval verene karşı açılamayacağı savunması ile davanın reddi talep edilmiştir....
Hukuk Dairesinin 2014/14176 Esas - 2015/23312 Karar) Kabule göre de, kural olarak taşınmaz üzerindeki muhdesatın tespiti davalarında husumetin muhdesatın bulunduğu taşınmaz maliki ya da maliklerine yöneltilmesi zorunludur. Muhdesatın tespiti davalarında muhdesatın davacı tarafça meydana getirildiğini açıkça kabul ederek uyuşmazlık çıkarmayanlar dışında kalan ve muhdesatın üzerinde bulunduğu taşınmazda paydaş olan diğer tüm tapu kayıt maliklerinin veya mirasçılarının davada taraf olmaları zorunludur. Yukarıda açıklandığı üzere dava açılırken taraf teşkili sağlanmamış ise de; davanın mahiyeti gereği ortaklığın giderilmesi davasında muhdesat iddiasını açıkça kabul edenler dışında kalan tapu kayıt malikleri arasında "zorunlu dava arkadaşlığı"nın (6100 s....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ Dava, sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayalı alacak davası olup 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi görevi 3.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Bu nedenle dosyanın Yargıtay Yüksek 3. Hukuk Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, 29.01.2010 gününde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ Dava sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayalı alacak davası olup 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi görevi 3.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Bu nedenle dosyanın Yargıtay Yüksek 3. Hukuk Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE 29.01.2010 gününde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ Taraflar arasındaki uyuşmazlık, sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayalı alacak istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın niteliğine ve tarafların sıfatına göre, dosyanın temyiz incelemesi, Yargıtay .... Hukuk Dairesinin görevine girmektedir. SONUÇ : Yukarıdaki açıklanan nedenlerle, dosyanın görevli Yargıtay .... Hukuk Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, .../02/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Davalının davacı aleyhine zenginleşmesi TBK'nın 77 ve devamı maddelerinde yer alan sebepsiz zenginleşmeye dair hükümler uyarınca çözümlenmesi gerekir. Türk Borçlar Kanunu'nun 77.ve devamı maddelerinde yer alan sebepsiz zenginleşme, haklı bir sebep olmaksızın bir başkasının mal varlığından ya da emeğinden yararlanma olarak tanımlanır. Sebepsiz zenginleşme için, bir taraf zenginleşirken diğer tarafın fakirleşmesi, zenginleşme ile fakirleşme arasında nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir....
Keşideciye karşı ise uyuşmazlık tarihinde yürürlükte olan 6762 sayılı TTK'nın 644. maddesi uyarınca sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre talepte bulunabilir. Sebepsiz zenginleşmeye dayalı talep yönünden ispat külfeti keşidecide olup keşideci, sebepsiz zenginleşmediğini kanıtlamakla yükümlüdür. Bu açıklamalar çerçevesinde somut olayın değerlendirilmesine gelince; mahkemece taraflar arasında temel ilişki bulunduğu kabul edilerek hüküm oluşturulmuştur. Oysa davacı kendisinden önce gelen cirantaya karşı temel ilişkiye, keşideciye karşı ise sebepsiz zenginleşmeye dayalı olarak istemde bulunabilir. Davacı vekili 16.08.2012 tarihli dilekçesinde, hem sebepsiz zenginleşmeye hem de temel ilişkiye dayandığını açıkladığından aynı davalı hakkında hem sebepsiz zenginleşme hem de temel ilişki hükümlerine dayalı talepte bulunamaz....
Hukuki yararın bulunmadığının tespiti halinde davanın, dava şartı yokluğu gerekçesiyle usulden reddine karar verilmelidir. (6100 s. HMK m. 114/1- h, 115.) Dava konusu 970 ada - 993 parsel sayılı taşınmaz davalı adına kayıtlı olup, davacılar, taşınmaz üzerinde kayıt maliki ya da paydaş durumunda değildir. İddiada ileri sürülen maddi olgulara ve hukuki nitelendirmeye göre, kural olarak bu tür muhdesatın tespiti davaları, paylı mülkiyet ya da elbirliği mülkiyeti hükümlerine tabi taşınmazlarda, tapu paydaşları arasında hukuki yararın bulunması durumunda görülen bir davadır. Malik olmayan davacıların, "sebepsiz zenginleşme" hükümlerine göre talepte bulunması mümkün iken, muhdesatın tespiti davasını açmasında "hukuki yararları" bulunmamaktadır. O halde; hukuki yarar yokluğu nedeniyle muhdesatın tespiti davasının reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmiş olması doğru görülmemiştir. (Yargıtay 8....
Dosya kapsamı ve toplanan delillere göre; davanın muhdesat aidiyetinin tespiti niteliğinde olup davalı tarafça ileri sürülen ecrimisil tazminatı niteliğindeki kira bedelinin muhdesatın değerinden düşülmesi itirazının eldeki dava da dinlenmesine olanak bulunmamaktadır....
Dava; muhdesatın tespiti isteğine ilişkindir. Bu tür davalar kendine özgü davalardan olup dava sonucunda istihsal edilecek ilamın icra ve infaz kabiliyeti bulunmamaktadır. Bunun doğal sonucu olarak bu davaların uygulama alanı sınırlıdır. Bilindiği üzere ve kural olarak; tespit davalarında tespit davası açanın güncel hukuki yararı bulunması gerekir. 6100 sayılı HMK'nun 106. maddesinin 2.fıkrasında “tespit davası açanın, kanunlarda belirtilen istisnai durumlar dışında, bu davayı açmakta hukuken korunmaya değer güncel bir yararı olması bulunmalıdır.” denilmektedir. Taraflar arasında görülmekte olan bir ortaklığın giderilmesi davasının varlığı ya da taşınmazın veya üzerinde bulunan muhdesatın kamulaştırma işlemine tabi tutulması gibi durumlarda taşınmaz üzerinde bulunan muhdesatın meydana getirenin tespit davası açılmasında hukuki yarar bulunduğu benimsenmektedir....