WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, muhdesatın tespiti talebine ilişkindir. Her ne kadar mahkemece, az yukarıda açıklanan gerekçelerle davanın reddine karar verilmiş ise de, mahkemenin bu gerekçesine katılma imkanı bulunmamaktadır. Şöyle ki; Davacıların dava dilekçesindeki anlatımları, muhdesatın muris Mustafa tarafından meydana getirildiğine yöneliktir. Gerek dava tarihi itibariyle gerekse de evveliyatında muris Mustafa dava konusu taşınmazda pay maliki görünmemektedir. Ortaklığın giderilmesi hukuki yararına dayanan muhdesatın tespiti davalarını, tapuda pay maliki olan kişilerin açabileceği konusunda duraksama bulunmamaktadır....

    Açıklanan ilke ve esaslara göre, kural olarak muhdesatın arz malikinden başkasına aidiyetinin tespiti istenemez. Ne var ki, çoğun içinde az da vardır kuralı gereğince, muhdesatın mülkiyetinin aidiyetinin tespiti isteği, muhdesatı meydana getirenin tespiti isteğini de kapsadığı kabul edilmelidir. Bu tür davalarda, güncel hukuki yararın mevcut olması ve iddianın kanıtlanması durumunda, muhdesatın davacı tarafça meydana getirildiğinin tespiti isteğinin kabulüne, karar verilmesi gerekir. Taşınmaz üzerine daha önce mevcut bir muhdesata yeni bölümler ilave edilmesi, muhdesatın tamamlanması veya mevcut muhdesatın bakım ve onarımının yaptırılması bağımsız bir muhdesat meydana getirme niteliğinde olmayıp mevcut muhdesatın daha kullanılır hale gelmesini, bir başka deyişle muhtesattan sağlanacak faydanın artmasını sağlayan işlerdir. Bu işler için harcanan giderler de muhdesatın değerini artıran faydalı ve zorunlu giderlerdendir....

    Aidiyetinin tespiti istenen ve Mahkemece kabulüne karar verilen telli direk ve tel örgü sisteminin taşınmazın bütünleyici parçası niteliğinde olmayıp (mütememim cüz) her zaman için sökülüp götürülebilen ve taşınmazdan ayrılması mümkün olan eşya (teferruat) niteliğinde oldukları kuşkusuzdur. Az yukarıda açıklandığı üzere, öğretide ve uygulamada kararlılık kazanan yerleşik görüşlere göre, bu nitelikteki eşyalar yönünden muhdesat aidiyeti davası açılamayacağı, ancak koşullarının varlığı halinde TBK'nin 77 ve devam eden maddeleri hükmüne ve sebepsiz zenginleşme kurallarına göre açılacak eda nitelikli bir alacak davası ile talep edilebileceğinin mümkün olduğu, eda davası açma hakkının bulunduğu hallerde de bu davaya öncü olacak bir tespit davası açılmasında hukuki yarar bulunmadığı gözönünde bulundurularak, tespiti istenen tel örgü sistemi ve telli direk yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir."...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Muhdesatın Tespiti, Alacak K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, muhdesatın tespiti, alacak isteğine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 26.01.2022 tarihli ve 2022/1 sayılı kararı ile hazırlanan, 28.01.2022 tarihli ve 31733 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (7.) Hukuk Dairesinin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 29.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

      Dava sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak talebine ilişkindir. Sebepsiz zenginleşme, bir kimsenin mal varlığının haklı bir sebep olmaksızın diğer bir kimsenin mal varlığı aleyhine çoğalmasıdır. Sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak talep edilebilmesi için borçlunun mal varlığında, bir başkasının aleyhine bir zenginleşme meydana gelmeli, zenginleşme ve zenginleştirici olay arasında illiyet bağı bulunmalı ve zenginleşme haklı bir sebebe dayanmamalıdır. Sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan ve tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı geri verme borcu altındadır....

      Bu hükümler karşısında taşınmaz üzerinde bulunan ve bütünleyici parça niteliğindeki bina, ağaç gibi muhdesatların taşınmazın arzından ayrı bir mülkiyetinin varlığından söz edilemeyeceğinden kural olarak ve aksine bir kanun hükmü bulunmadıkça muhdesatların mülkiyetinin tespiti dava edilemez ve mahkemelerce de anılan kanun hükümleri gözardı edilerek mülkiyet tespitine karar verilemez. Böyle bir durumda "Çoğun içinde az da vardır" kuralı gereği ve davacının istemi içinde muhdesatın davacı tarafça meydana getirildiğinin tespiti isteminin bulunduğu gözetilerek davanın buna göre muhdesatın aidiyetinin tespiti olarak görülüp sonuçlandırılması gereklidir. Açıklanan ilke ve esaslara göre, Mahkemece dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan ve 22.11.2013 tarihli bilirkişi raporunda belirlenen zemin +4 normal kat ve 1 çatı katının mülkiyetinin davacıya ait olduğunun tespitine karar verilmesi doğru görülmemiştir....

        Dava konusu muhdesat, 2886 sayılı Devlet İhale Kanununa göre satışı yapılan taşınmaz üzerinde bulunmakta olup, Taşınmaz Satış Şartnamesinde taşınmaz malın üzerindeki muhdesatın (davacıların murisi) ...'e ait olduğu ve satış bedelinin yalnızca arazi esas alınarak belirlendiği belirtilmek suretiyle, dava dışı hazine tarafından davalıya satılmıştır. Buna göre, davalı (alıcı), muhdesat nedeniyle zenginleşmiş bulunmaktadır. Davalının zenginleşmenin ise, TBK. nun 77 ve devamı maddelerinde yer alan sebepsiz zenginleşmeye dair hükümler uyarınca çözümlenmesi gerekir....

          Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 20.11.2013 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 21.03.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ...tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler, yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine uygun olduğu gibi özellikle harcın paydaşlardan satış bedelinin dağıtılmasındaki oranda tahsil edileceğinin; paydaşlardan...ın muhdesatın bedelini de sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre talep edilebileceğinin anlaşılmasına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, taşınmaz malın satış bedelinden düşecek paranın %011,38 oranında hesaplanacak onama harcından peşin alınan 25.20 TL’nin mahsubu ile bakiyesinin temyiz edene yükletilmesine, 18.11.2014 tarihinde...

            Asliye Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 17/02/2015 NUMARASI : 2013/558-2015/106 Dava, taşınmaz üzerinde bulunan muhdesatın satışından dolayı elde edilen bedelin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre tazmini istemine ilişkindir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununa 6572 sayılı Kanunun 27. maddesiyle eklenen Geçici 14. madde gereğince Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun Hukuk Dairelerinin işbölümünü düzenleyen 19.01.2015 tarihli ve 2015/8 sayılı Kararına göre ve davanın açıklanan niteliği itibariyle temyiz inceleme görevi Yargıtay 3. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Ancak, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60. maddesinde 6644 Sayılı Kanunla yapılan değişiklik gereğince görev uyuşmazlığının giderilmesi için dosyanın Yargıtay Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna sunulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, görev sorunu giderilmek üzere dosyanın Yargıtay Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna GÖNDERİLMESİNE, 15.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              olarak yapılan incelemeye göre; Somut davada sebepsiz zenginleşmeye ilişkin alacak talep edilmektedir....

                UYAP Entegrasyonu