Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Açıklanan ilke ve esaslara göre, kural olarak muhdesatın arz malikinden başkasına aidiyetinin tespiti istenemez. Ne var ki; çoğun içinde azda vardır kuralı gereğince, muhdesatın mülkiyetinin aidiyetinin tespiti isteğinin, muhdesatı meydana getirenin tespitini de kapsadığı kabul edilmelidir. Muhdesatın aidiyeti isteğiyle açılan bu tür davalarda, güncel hukuki yararın mevcut olması ve iddianın kanıtlanması durumunda muhdesatın davacı tarafça meydana getirildiğinin tespiti isteğinin kabulüne, muhdesatın mülkiyetinin aidiyeti isteğinin ise reddine karar verilmesi gerekir. Somut olayda; dosyanın içeriğine, toplanan delillere göre dava konusu muhdesatın davacı tarafından meydana getirildiği sabit olmuştur. Mahkemece muhdesatın davacı tarafından meydana getirildiğinin tespitine karar verilmesi gerekirken, muhdesatın mülkiyetinin aidiyetine karar verilmesi doğru değildir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 20.07.2010 gününde verilen dilekçe ile ... iptali ve tescil olmadığı takdirde muhdesatın tespiti istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; ... iptali ve tescil davasının reddine muhdesatın aidiyetinin tespiti davasının kabulüne dair verilen 17.10.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler, yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine uygun olduğu gibi özellikle temyiz edenin sıfatına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 11.12.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

      ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 17/11/2020 NUMARASI : 2019/230 ESAS, 2020/335 KARAR DAVA KONUSU : Muhdesat Aidiyetinin Tespiti KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK' nın 352 ve devamı maddeleri uyarınca dosya incelendi....

      Açıklanan ilke ve esaslara göre, kural olarak muhdesatın mülkiyetinin arz malikinden başkasına aidiyetinin tespiti istenemez. Ne var ki; çoğun içinde azda vardır kuralı gereğince, muhdesatın mülkiyetinin aidiyetinin tespiti isteğinin, muhdesatı meydana getirenin tespitini de kapsadığı kabul edilmelidir. Muhdesatın mülkiyetinin aidiyeti isteğiyle açılan bu tür davalarda, güncel hukuki yararın mevcut olması ve iddianın kanıtlanması durumunda muhdesatın davacı tarafça meydana getirildiğinin/ait olduğunun tespitine karar verilmesi gerekir. Somut olayda; dosyanın içeriğine, toplanan delillere göre dava konusu muhdesatların davacılar murisi ... tarafından meydana getirildiği sabit olmuştur. Mahkemece muhdesatların ... mirasçıları olan davacılara ait olduğunun tespitine karar verilmesi gerekirken, muhdesatların mülkiyetlerinin davacılara aidiyetine karar verilmesi doğru değildir....

        Açıklanan ilke ve esaslara göre, kural olarak muhdesatın arz malikinden başkasına aidiyetinin tespiti istenemez. Ne var ki; çoğun içinde azda vardır kuralı gereğince, muhdesatın mülkiyetinin aidiyetinin tespiti isteğinin, muhdesatı meydana getirenin tespitini de kapsadığı kabul edilmelidir. Muhdesatın aidiyeti isteğiyle açılan bu tür davalarda, güncel hukuki yararın mevcut olması ve iddianın kanıtlanması durumunda muhdesatın davacı tarafça meydana getirildiğinin tespitine karar verilmesi gerekir. Somut olayda; dosyanın içeriğine, toplanan delillere, tanık beyanlarına göre ... parsel üzerinde bulunan kargir ev, kerpiç oda ile ahap ahır ve samanlığın davacı tarafından meydana getirildiği sabittir. Mahkemece muhdesatın davacı tarafından meydana getirildiğinin tespitine karar verilmesi gerekirken, muhdesatın davacıya aidiyetine karar verilmesi doğru değildir....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava, taşınmaz üzerindeki muhdesatın aidiyetinin tespiti istemine ilişkin olup, temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışında bulunduğundan, dosyanın görevli 8. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 18.04.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

            Ancak, davada tarafların ortak murisinden intikal eden 13 parça taşınmaz için dava tarihinden geriye doğru yıllık ecrimisil olarak 5.500,00 TL’nin 5 yıl için hüküm altına alınması, karşı davada muhdesatın aidiyetinin tespiti istenilmiştir. Maddi olayları anlatmak taraflara, hukuki nitelendirme ise hakime aittir. Bu nedenle karşı davadaki talep muhdesatın kendilerine ait olduğunun tespiti talebine ilişkin iken, zilyetliğin tespiti olarak nitelendirilmesi doğru görülmemiştir. Ayrıca, her ne kadar bilirkişiler marifetiyle araştırma yapılıp, rapor temin edilmiş ve bu rapor doğrultusunda karar verilmiş ise de; raporda taşınmazların dekardan elde edilecek yıllık ... gelirleri belirlenmekle yetinilmiş, her bir taşınmazın bir yılda getireceği toplam ... gelir ile bu gelirden davacı hissesine düşen miktar belirlenmemiştir....

              Dava, muhdesatın aidiyetinin tespiti isteğine ilişkindir. Öğretide ve uygulamada kararlılık kazanan görüşlere göre, muhdesat aidiyetinin tespiti davalarında, ortaklığın giderilmesi davasının yargılaması sırasında muhdesatın davacı tarafça meydana getirildiğini açıkça kabul edenler dışında kalan ve muhdesatın üzerinde bulunduğu taşınmazda paydaş olan tüm tapu maliklerinin ya da mirasçılarının davada taraf olmaları gerekmektedir. Tüm dosya içeriği ve toplanan delillerden, dava konusu 8 parsel sayılı taşınmazın malikleri olan ..., ..., ...'a davada davalı olarak yer verilmediği; davalının murisi olduğu iddia edilen tapu malikinin belirlenmediği, davalının murisi var ise, veraset ilamının dosyada bulunmadığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca; davada, taraf teşkilinin usulüne uygun olarak tamamlandığından bahsedilmesi mümkün değildir....

                Mahkemece, “Toplanan delillere göre, davaya konu muhdesatın, davacı ...'in eşi Kazım Metin tarafından yapıldığı, davacı ... tarafından yapılmadığı” gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacılar tarafından temyiz edilmiştir. Dava, muhdesatın aidiyetinin tespiti isteğine ilişkindir. Mahkemece her ne kadar yazılı gerekçe ile, davanın reddine karar verilmiş ise de, Mahkemenin bu gerekçesine katılma imkanı bulunmamaktadır. Muhdesatın aidiyetinin tespitine ilişkin davalarda; Mahkemece araştırılması gereken husus muhdesatın kim tarafından, hangi gelirlerle, kimin adına ve hesabına yaptırıldığıdır. Her ne kadar yargılama sırasında dinlenilen davacı taraf tanıkları ve mahalli bilirkişilerce davaya konu binanın muris ....m tarafından yapıldığı beyan edilmiş ise de, dosya arasında bulunan ...'e ait veraset belgesinin incelenmesinden, muris...ın ve yargılama sırasında vefat eden davacı ...'nın ölümü ile,...nın mirasçıları olan ..., ... ve ...'...

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Muhdesat aidiyetinin tespiti ... ile ... ve müşterekleri aralarındaki muhdesat aidiyetinin tespiti davasının kabulüne dair .... Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 11.06.2013 gün ve 277/333 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalılar vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili, hakkında ....Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2008/1674 Esas sayılı dosyasında ortaklığın giderilmesi davası açılan dava konusu .... ada .... parsel sayılı taşınmaz üzerindeki binanın müvekkili tarafından yapıldığını ileri sürerek muhdesatın davacıya aidiyetinin tespitine karar verilmesini istemiştir. Davalılar vekili, davacı ile murislerinin 1986 yılında kurulan şirkete ortak olduklarını, binaya ait yükümlülüklerinin davalılar tarafından yerine getirildiğini açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuşlardır....

                    UYAP Entegrasyonu