Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Öğretide ve Yargıtay'ın devamlılık gösteren uygulamalarında, taşınmaz hakkında derdest ortaklığın giderilmesi davasının, kentsel dönüşüm uygulamasının ya da kamulaştırma işleminin bulunması gibi istisnai durumlarda muhdesatın tespiti davasının açılmasında güncel hukuki yararın bulunduğu kabul edilmektedir. Bu ilkeler ışığında somut olay incelendiğinde; Davaya konu taşınmaz ile ilgili Göksun Sulh Hukuk Mahkemesinin 2015/309 Esas sayılı dosyasında ortaklığın giderilmesi davasının bulunduğu, davacı ve davalıların davaya konu taşınmazda hissedar olduğu anlaşılmakla muhdesatın aidiyetinin tespiti istemi bakımından hukuki yararın bulunduğu anlaşılmıştır. İncelenen dosyada yapılan keşif, alınan beyanlar ile tüm dosya kapsamından, davaya konu muhdesatın davacı tarafından meydana getirildiği sabit olmakla, mahkemece davaya konu muhdesatın davacı tarafından meydana getirildiğine hükmedilmiş olmasında herhangi bir hukuka aykırılık bulunmamaktadır....

Taşınmaz üzerindeki kalıcı yapı, ağaç gibi bütünleyici parça niteliğindeki muhdesatların taşınmazın arzından ayrı bir mülkiyetinin varlığından bahsedilmez, belirtilen bu ilke ve esaslara göre, kural olarak muhdesatın arz malikinden başkasına aidiyetinin tespiti istenemez.Ancak, öğretide ve Yargıtay'ın istikrar kazanan uygulamalarında, taşınmaz hakkında derdest izale-i şüyuu davasının, kentsel dönüşüm uygulamasının ya da kamulaştırma işleminin bulunması gibi istisnai durumlarda muhdesatın tespiti davasının açılmasında güncel hukuki yararın bulunduğu kabul edilmektedir. Kural olarak,muhdesatın tespiti davalarında husumetin, muhdesatın bulunduğu taşınmaz maliki ya da maliklerine yöneltilmesi zorunludur.....

e ait olduğu iddiasında bulunulduğu, mahkemece mülkiyet hususunun tesbiti noktasında gelecek cevapların sonuç ve esasa etkili olmayacağı anlaşıldığından, bu yöndeki talebin reddine karar verildiği, davalı vekilinin temyiz dilekçesinde binanın mülkiyetinin müvekkile ait olduğunun tespiti için Bakırköy 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'ne 2015/265 Esas sayılı dosyasıyla dava açtıklarının bildirildiği anlaşılmakla açılan davanın sonuçlanıp sonuçlanmadığı bilinmemektedir. Bu durumda mahkemece, muhdesatın aidiyetinin tespitine ilişkin dava bekletici mesele yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken anılan davanın sonuçlanması beklenilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu nedenle hükmün bozulması gerekmiştir....

    Hukuki yararın bulunmadığının tespiti halinde davanın, dava şartı yokluğu gerekçesiyle usulden reddine karar verilmelidir (HMK mad.114/1-h, 115). 3.Öğretide ve Yargıtay'ın devamlılık gösteren uygulamalarında, taşınmaz hakkında derdest ortaklığın giderilmesi davasının, kentsel dönüşüm uygulamasının ya da kamulaştırma işleminin bulunması gibi istisnai durumlarda muhdesatın tespiti davasının açılmasında güncel hukuki yararın bulunduğu kabul edilmektedir. 3. Değerlendirme Somut olaya gelince, ortaklığın giderilmesi davasında verilen yetki üzerine muhdesat aidiyetinin tespiti davası açılmış ise de; muhdesat aidiyetinin tespiti davası kesinleşmeden Akyurt Sulh Hukuk Mahkemesi 28.02.2019 tarihli 2017/115 Esas, 2019/21 Karar sayılı kararı ile Tahir'in muhdesat iddiası kabul edilerek ortaklığın satış suretiyle giderilmesine, satış bedelinin % 68,390'ının muhdesat sahibi davalı ...'...

      Ancak, davada tarafların ortak murisinden intikal eden 13 parça taşınmaz için dava tarihinden geriye doğru yıllık ecrimisil olarak 5.500,00 TL’nin 5 yıl için hüküm altına alınması, karşı davada muhdesatın aidiyetinin tespiti istenilmiştir. Maddi olayları anlatmak taraflara, hukuki nitelendirme ise hakime aittir. Bu nedenle karşı davadaki talep muhdesatın kendilerine ait olduğunun tespiti talebine ilişkin iken, zilyetliğin tespiti olarak nitelendirilmesi doğru görülmemiştir. Ayrıca, her ne kadar bilirkişiler marifetiyle araştırma yapılıp, rapor temin edilmiş ve bu rapor doğrultusunda karar verilmiş ise de; raporda taşınmazların dekardan elde edilecek yıllık ... gelirleri belirlenmekle yetinilmiş, her bir taşınmazın bir yılda getireceği toplam ... gelir ile bu gelirden davacı hissesine düşen miktar belirlenmemiştir....

        Açıklanan ilke ve esaslara göre, kural olarak muhdesatın, arz malikinden başkasına aidiyetinin tespiti istenemez. Ne var ki; çoğun içinde az da vardır kuralı gereğince, muhdesatın mülkiyetinin aidiyetinin tespiti isteğinin, muhdesatı meydana getirenin tespitini de kapsadığı kabul edilmelidir. Muhdesatın mülkiyetinin aidiyeti isteğiyle açılan bu tür davalarda, güncel hukuki yararın mevcut olması ve iddianın kanıtlanması durumunda muhdesatın davacı tarafça meydana getirildiğinin veya aidiyetinin tespitine karar verilmesi gerekir. Mahkemece bütün bu yönler düşünülmeden ve bozma ilamında belirtilen hususlara riayet edilmeden yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi doğru olmamıştır. Mahkeme kararının, yukarıdaki gerekçeyle bozulmasına karar verilmesi gerekirken, onanmasına karar verilmesi doğru olmadığından davacı vekilinin karar düzeltme talebinin kabulüne karar vermek gerekmiştir....

          Açıklanan bu ilke ve esaslara göre, kural olarak muhdesatın arz malikinden başkasına aidiyetinin tespiti istenemez. Ne var ki; çoğun içinde azda vardır kuralı gereğince, muhdesatın aidiyetinin tespiti isteğinin, muhdesatı meydana getirenin tespitini de kapsadığı kabul edilmelidir. Muhdesatın aidiyeti isteğiyle açılan bu tür davalarda, güncel hukuki yararın mevcut olması ve iddianın kanıtlanması durumunda muhdesatın davacı tarafça meydana getirildiğinin tespitine karar verilmesi gerekir. Yine, tespit davası, kendine özgü davalardan olup dava sonucunda istihsal edilecek ilamın icra ve infaz kabiliyeti bulunmamaktadır. Somut olayda, her ne kadar mahkemece, ... hakkında açılan davanın kabul nedeni ile kabulüne karar verilerek, muhdesat bedeline isabet eden 285.062,40 TL değerden, ...'ın pay alamayacağına karar verilmiş ise de, bu hükme katılma olanağı bulunmamaktadır....

            Açıklanan ilke ve esaslara göre, kural olarak muhdesatın arz malikinden başkasına aidiyetinin tespiti istenemez. Ne var ki; çoğun içinde azda vardır kuralı gereğince, muhdesatın mülkiyetinin aidiyetinin tespiti isteğinin, muhdesatı meydana getirenin tespitini de kapsadığı kabul edilmelidir. Muhdesatın aidiyeti isteğiyle açılan bu tür davalarda, güncel hukuki yararın mevcut olması ve iddianın kanıtlanması durumunda muhdesatın davacı tarafça meydana getirildiğinin tespitine karar verilmesi gerekir. Somut olayda; dosyanın içeriğine, toplanan delillere göre dava konusu muhdesatların davacı tarafından meydana getirildiği sabit olmuştur. Mahkemece muhdesatın davacı tarafından meydana getirildiğinin tespitine karar verilmesi gerekirken, muhdesatın aidiyetine karar verilmesi doğru değildir. Ne var ki bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün 1086 sayılı HUMK'nun 438/7. maddesi uyarınca aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanması yoluna gidilmiştir....

              ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 08/02/2022 NUMARASI : 2021/172 ESAS - 2022/48 KARAR DAVA KONUSU : Muhdesat Aidiyetinin Tespiti KARAR : Mut 1....

              ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 08/02/2022 NUMARASI : 2021/172 ESAS - 2022/48 KARAR DAVA KONUSU : Muhdesat Aidiyetinin Tespiti KARAR : Mut 1....

              UYAP Entegrasyonu