ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 23/02/2023 NUMARASI : 2021/380 Esas - 2023/121 Karar DAVA KONUSU : Alacak (Tüketicinin Açtığı Abone Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR : NİĞDE 1....
Davalı ... ; davanın husumet yokluğu nedeniyle reddi gerektiğini, abonelik kapattırılmadan başka bir abonelik verilmesinin mümkün olmadığını, abonenin aboneliğini kapattırması ve akabinde davacının abonelik başvurusunda bulunması gerektiğini, abone ve davacının ilişkisinin muvazaalı olduğunu, davacının serbest irade ile başka elektrik şirketleri ile de abonelik sözleşmesi yapılabileceğini savunarak, davanın reddini istemiştir. İlk derece mahkemesince; davalı ... yönünden pasif husumet yokluğundan davanın reddine, ... yönünden açılan davanın kısmen kabulüne, 1170731 tesisat nolu ... adına olan aboneliğin iptal edilmesi ve hak sahibi adına abonelik tesis edilmesi gerektiğinin tespitine, davacının elektrik abonelik sözleşmesinin tarafı olmadığından menfi tespit isteminin reddine karar verilmiş, karara karşı davalı ... vekilince istinaf isteminde bulunulmuştur....
"İçtihat Metni" Talep, abonelik sözleşmesinden kaynaklanan muarazanın meni istemindeki 13.Hukuk Dairesinin 26.12.2011 gün 2011/16217-2011/20607 E.K. sayılı onama kararına karşı karar düzeltme istemine ilişkindir. Yargıtay Başkanlar Kurulunun 5.7.2012 gün 2012/2799-2012/3178 E.K. Sayılı Kararı ile dosya Yargıtay 13.Hukuk Dairesine gönderilmesine kararı verildiği halde; zuhule dayalı olarak Dairemize gönderildiği anlaşıldığından ilgisi nedeniyle dosyanın Yargıtay (13). Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE,19.11.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Dosyadaki bilgi ve belgelere göre ; davacının abonelik tesisi istemine ekli tapu kaydının inançlı işlemden dolayı devredilen taşınmazın önceki tapu kaydı olduğu, dava dışı malikin son tapu kaydını ibraz ederek şikayet yolu ile abonelik kaydını iptal ettirdiği, davacının ikamet ettiği meskenin suyunun kesildiği anlaşılmaktadır. Aynı Mahkemede 2018/471 Esas sayılı dosyasında, malik Osman Nuri Şenuysal tarafından müdahalenin meni ve ecrimisil istemli dava açtığı, birleşen davada ise bu davanın davacısı tarafından menfi tespit ve inançlı işlemden kaynaklanan tapu iptal ve tescil istemi olduğu,davanın derdest olduğu anlaşılmıştır....
Davacı her ne kadar açtığı davada tüketici sorunları hakem heyeti kararının iptalini istemişse de dava dilekçesi bir bütün olarak değerlendirildiğinde davacının taraflar arasında abonelik sözleşmesi nedeni ile davalının kayıp-kaçak kullanımı, PSHS okuma bedelini ve daha önce alınan bu bedelleri ödeme yükümlülüğü altında olup olmadığı konusunda çıkan muarazanın men'ini diğer bir deyişle çekişmenin giderilmesini istediği anlaşılmaktadır. Hukuki yarar dava şartı olup mahkemece yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilmelidir. Açıklanan bu durumda mahkemece davanın hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmesi isabetli bulunmamıştır. 6100 sayılı Yasanın 25, 31, 119.maddeleri gereğince mahkeme açılan bu davayı aydınlatmalı, tüketici sorunları hakem heyeti kararını delil olarak kabul etmeli, davacı tarafa dava değerini açıklattıktan sonra açılan bu davayı alacak davası (eda davası) olarak görmelidir....
Davacı her ne kadar açtığı davada tüketici sorunları hakem heyeti kararının iptalini istemişse de dava dilekçesi bir bütün olarak değerlendirildiğinde davacının taraflar arasında abonelik sözleşmesi nedeni ile davalının kayıp-kaçak kullanımı, PSHS okuma bedelini ve daha önce alınan bu bedelleri ödeme yükümlülüğü altında olup olmadığı konusunda çıkan muarazanın men'ini diğer bir deyişle çekişmenin giderilmesini istediği anlaşılmaktadır. Hukuki yarar dava şartı olup mahkemece yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilmelidir. Açıklanan bu durumda mahkemece davanın hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmesi isabetli bulunmamıştır. 6100 sayılı Yasanın 25, 31, 119.maddeleri gereğince mahkeme açılan bu davayı aydınlatmalı, tüketici sorunları hakem heyeti kararını delil olarak kabul etmeli, davacı tarafa dava değerini açıklattıktan sonra açılan bu davayı alacak davası (eda davası) olarak görmelidir....
TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 28/11/2013 NUMARASI : 2012/4442-2013/2836 Taraflar arasındaki tüketicinin açtığı geçici abonelik tesisi istemli davanın mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 2.50 TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 04.06.2015 günü oybirliğiyle karar verildi....
Dava eski abonenin borcunun ödenmediğinden bahisle davacının abonelik başvurusunun kabul edilmediği iddiasıyla muarazanın giderilmesi istemine ilişkindir. Davalı vekili, davaya cevabında, davacının dosyaya ibraz ettiği kira sözleşmesinden kira başlangıcının 09.02.2008 tarihi olup, bu tarih dikkate alındığında sözkonusu eski abonelikle ilgili borçlardan fiili kullanıcı sıfatı ile davacı tarafın da sorumlu olduğunu ileri sürmüştür. Bu durumda mahkemece davalı vekilinin bu iddiası üzerinde araştırma ve inceleme yapılarak, tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle uygun sonuç dairesinde bir karar vermek gerekirken, eksik inceleme ile yazılı biçimde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre öteki temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına peşin harcın istek halinde iadesine, 29.03.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Asliye Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 03/04/2013 NUMARASI : 2011/320-2013/123 Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı müdahalenin ve muarazanın menni davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, kiracının açtığı kira sözleşmesinden kaynaklanan muarazanın giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. 6100 sayılı HMK'nın 4/1-a maddesinde, Sulh Hukuk Mahkemeleri, dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın; kiralanan taşınmazların, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanun'una göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaları görürler, hükmüne yer verilmiştir....
Davalı söz konusu taşınmazda tesis edilen aboneliğin mevcut borcu nedeniyle davacıyla yeni bir abonelik tesisinden kaçınmış cevap dilekçesiyle taşınmazı kiraladığı tarihten sonra abonelik talebinde bulunulması nedeniyle muavaza olduğunu ileri sürmüştür. İleri sürülen iddiaya yönelik olarak dosya kapsamında muvazaayı ispata yarar bir delil bulunmamaktadır. Yukarıda anılan yönetmeliğin ilgili hükümleri gereğince perakende satış sözleşmesi yapılırken talepte bulunandan elektrik borcunun olmadığını gösterir borcu yoktur belgesinin istenemeyeceği, aynı kullanım yerine ait önceki abonenin tüketimlerinden kaynaklanan borçları yeni abonelik isteyenin üstlenmesinin talep edilemeyeceği, bu haliyle elektrik aboneliği tesisinin önceki abonenin borcu nedeni ile geri çevrilemeyeceği açık olup, muvazaa olgusu davalı yanca ispat edilememiş olmakla; yerel mahkemece abonelik tesisine dair muarazanın men'ine dair yazılı şekilde hüküm tesisinde bir isabetsizlik görülmemiştir....