Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

HD'nin güncel nitelikteki Esas No: 2021/3270 Karar No :2021/6349 sayılı kararında " Davalının, elektrik tüketim bedeline esas faturaların uzun bir süre ödenmemesine rağmen yönetmelik gereği elektriği kesmemesinin müterafik kusur teşkil ettiği, ancak bu kusurun tüketilen enerji bedelinin aslından davacının sorumluluğunu ortadan kaldırmayacağı, sadece abonenin normal tüketim bedeli dışında, gecikme zammından en fazla yasal faize kadar indirim gerektireceği, bu nedenle elektriğin kesilmesi gereken tarihten sonra tahakkuk eden faturalar için yasal faiz ve KDV uygulanması gerektiği, elektriğin kesilmesi gereken tarihten sonraki faturalar için hesaplanan yasal faiz ve KDV'sinden ayrıca %50 indirim yapılmak suretiyle karar verilmiş olması doğru görülmemiştir." şeklinde müterafik kusur durumunda faiz ve KDV hesabının nasıl yapılacağı açıklanmıştır....

Mah. ... adresine rastlanılmadığını ve gecekondunun kapı numaralarının farklı olması sebebiyle İmar Af Yasası gereğince, davacı müvekkili adına işlem yapılamayacağının bildirildiğini; oysa, 6 kapı nolu gecekondunun müracaat formunda bildirilen gecekondu olduğunu iddia ederek; taraflar arasındaki muarazanın giderilerek, Bedriye Yalçın tarafından verilen 05.12.1986 tarihli Tapu Tahsis Belgesi müracaat formunun halihazırda Mutlu Mahallesi, Rüstem Keleş Sokak, No:6'da bulunan gecekonduya ilişkin olarak verildiğinin tesbitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, uyuşmazlığın idari yargıda çözümlenmesi gerektiğinden, görevsizlik kararı verilmesini; esası bakımından da davanın reddini istemiştir.Mahkemece, davaya bakmaya İdari Yargı Mahkemeleri görevli bulunduğundan, dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.Davada; ......

    - KARAR - Davacı vekili, taraflar arasında imzalanan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince,işin bitim tarihinin sözleşme tarihinden itibaren 1000 gün olarak tespit edildiğini, ancak imar plan tadilatı yapılması nedeniyle, plan değişikliğinin davacı yükleniciye tebliğ-teslim edildiği tarihten itibaren sürenin başlatılması gerektiğini ileri sürerek, muarazanın giderilerek iş bitim süresinin açıklanan tarihten başlatılmasının tespitini talep ve dava etmişlerdir. Mahkemece, tüm dosya kapsamından, davacı yükleniciye imar değişikliğinin tebliğ edildiğine dair belge sunulamadığı gerekçesiyle, kanıtlanamayan davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar arasındaki 20.04.2011 günlü sözleşmenin 15. maddesine göre işin süresi yer teslimi sayılan sözleşme tarihinden itibaren 1000 takvim günü olarak geçici kabule hazır getirilecek şekilde kararlaştırılmıştır....

      VEKİLİNİN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı şirketin, müzekkere cevabında ve davacının bizzat kendi beyanlarından da açıkça anlaşılacağı üzere, davacının davaya konu aboneliğin tesis edildiği taşınmaz üzerinde mevcut aboneliği halen bulunduğu, dava konusu adreste aboneliğin en son davacı adına k ayıtlı olduğunu, davacının aboneliğinin yenilenmesi talebi ile davalı şirkete başvurulduğunu, davalı şirketin cevabi yazısı ile aboneliğin davacı adına zaten aktif olduğunun belirtildiğini, davacının aboneliği devam ettiği halde davacı lehine ihtiyati tedbir kararı verilmesinde hukuki yarar bulunmadığını, bu durumun açıkça hukuka aykırı olduğunu, usul ve yasaya uygun olmayan ihtiyati tedbir kararına karşı ihtiyati tedbire yönelik itirazın reddine ilişktin 12/05/2022 tarihli ara kararının istinaf incelemesi ile kaldırılmasını, ayrıca elektriğin açılmasına yönelik verilen tedbir kararının kaldırılmasını talep etmiştir....

      Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık; su aboneliği tesisi hakkında yaratılan muarazanın giderilmesi istemine ilişkindir. 2....

        Karara karşı davalının itirazı üzerine duruşmalı olarak yapılan inceleme sonunda 12/04/2023 tarihli ara kararla "Dava konusu kaçak elektrik kullanımına konu mahal iş yeri olup , işin niteliği gereği elektriğin davacının işletmesi için olmazsa olmaz koşulu gözetildiğinde kesintinin, davacının ticari işletme faaliyetinin durmasına sebep olacağı, bu haliyle davacının ağır ekonomik kayıplara uğrayacağı, tarafların karşılıklı menfaatleri esas alındığında yargılama süresince çekişme konusu elektriğin kesilmesinin davacı aleyhine ağır zararlar doğuracağı, davanın sonuna kadar, en azından dava konusu miktarla sınırlı davacının işletmesinde elektrik kesintisinin önüne geçmek gerektiği, bunun yanı sıra alacağın miktarına göre davalı şirketin de ihtiyati tedbir isteminde hukuki yararı bulunduğu anlaşılmaktadır....

          Buna göre, işin niteliği gereği elektriğin davacının işletmesi için olmazsa olmaz koşulu gözetildiğinde kesintinin, davacının ticari işletme faaliyetinin durmasına sebep olacağı, bu haliyle davacının ağır ekonomik kayıplara uğrayacağı, tarafların karşılıklı menfaatleri esas alındığında yargılama süresince çekişme konusu elektriğin kesilmesinin davacı aleyhine ağır zararlar doğuracağı, davanın sonuna kadar, en azından dava konusu miktarla sınırlı davacının işletmesinde elektrik kesintisinin önüne geçmek gerektiği, bunun yanı sıra alacağın miktarına göre davalı şirketin de ihtiyati tedbir isteminde hukuki yararı bulunduğu anlaşılmaktadır. Zira davacının mal varlığında gelebilecek bir değişim nedeni ile ilerde belirlenecek alacaklı şirket zararının elde edilmesi zorlaşabileceği gibi tamamen imkansız hale de gelebilecektir....

          İlk Derece Mahkemesi tarafından 02.01.2020 tarihli ara kararla; "Eldeki davada, dava konusu alacak ile ilgili olarak dava tarihinden önce icra takibi başlatıldığına dair bilgi ve belge sunulmadığından İİK 72 md gereğince dava konusu faturayla ilgili icra takibin durdurulabileceği, eektriğin kesilmemesi hususuna gelince; dava konusu mahal işhanı olup elektriğin kesilmesi halinde davacının telafisi güç zararının doğacağı hususunda yaklaşık ispat vasıtası getirilmiş olmakla HMK 389 md gereğince, dava konusu fatura ile sınırlı olmak kaydıyla, elektriğin kesilmemesi hususunda tedbir kararı verilebileceği, acak davacının iki ayrı tedbir talebi olup her bir tedbir kararı yönünden ayrı ayrı % 15'er oranda teminat takdiri gerektiği dikkate alınarak aşağıdaki şekilde karar verilmiştir....

            İlk Derece Mahkemesi tarafından 02.01.2020 tarihli ara kararla; "Eldeki davada, dava konusu alacak ile ilgili olarak dava tarihinden önce icra takibi başlatıldığına dair bilgi ve belge sunulmadığından İİK 72 md gereğince dava konusu faturayla ilgili icra takibin durdurulabileceği, eektriğin kesilmemesi hususuna gelince; dava konusu mahal işhanı olup elektriğin kesilmesi halinde davacının telafisi güç zararının doğacağı hususunda yaklaşık ispat vasıtası getirilmiş olmakla HMK 389 md gereğince, dava konusu fatura ile sınırlı olmak kaydıyla, elektriğin kesilmemesi hususunda tedbir kararı verilebileceği, acak davacının iki ayrı tedbir talebi olup her bir tedbir kararı yönünden ayrı ayrı % 15'er oranda teminat takdiri gerektiği dikkate alınarak aşağıdaki şekilde karar verilmiştir....

            Somut olayda; dava konusu kaçak elektik tüketimine konu mahallin iş yeri ve dava konusu borcun varlığı ve miktarının yargılamaya muhtaç olduğu, söz konusu faturalar nedeniyle elektriğin kesilmesi halinde davacının telafisi zor zararının oluşacağına dair yaklaşık ispat koşulu yerine getirilmiş ihtiyati tedbir dava konusu iki adet fatura ile sınırlanmış olmakla elektriğin kesilmemesi yönünde tedbir kararı verilmesi HMK 389 md hükmüne uygundur. Mahkemece takdir olunan % 15 oranındaki teminat miktarlarının yeterli ve somut olaya uygun olduğu değerlendirilmiştir. Açıklanan nedenlerle, ilk derece mahkemesince verilen kararda vakıa ve hukuki değerlendirme noktasında, usul ve esasa aykırılık tespit edilmediğinden, davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1- b-1 md gereğince reddine karar verilmesi gerekmiştir....

            UYAP Entegrasyonu