Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

K A R A R Davacı, 17.10.2012 tarihinde dava konusu otomobili satın almış olduğunu, bir süre sonra aracın ön kapılarından sürüş güvenliğini tehlikeye düşürecek mahiyette anormal ölçüde rüzgar sesi gelmeye başladığını, onarım ameliyesine rağmen sağlıklı bir netice alınamadığını, aracın ayıplı olduğunu ileri sürerek misli ile değişim veya ayıplı aracın davalılara iadesi ile bu araç için ödenmiş olan bedelin faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini dilemiştir. Davalılar davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır. Mahkemece; “davanın kabulü ile; davaya konu ......

    İNCELEME VE GEREKÇE: Davacı, davalı yetkili servis işletmecisi şirkete açtığı dava ile dava konusu cep telefonun imalattan kaynaklı ayıplı olduğu iddiasıyla misli ile değişim talebinde bulunmuştur....

      Aynı yasanın 11- (2) maddesinde, ayıpsız misli ile değiştirilmesi hakkı ithalatçıya karşı da kullanılabilir. 6502 sayılı TKHK.'nın 11- (3) maddesi uyarınca ise; tüketici; ayıplı malın, ayıpsız misli ile değiştirilmesi; sözleşmeden dönerek bedel iadesi, ayıp oranında bedel indirimi veya ücretsiz onarım isteme seçimlik haklarına sahiptir. Ancak; verilen kararın hak ve menfaatler dengesini aşırı ölçüde bozması halinde mahkemece ayıp oranında bedel indirimi veya ücretsiz onarım isteme hakkının da değerlendirilmesi gerekir. Yukarıda yer alan yasal düzenlemelere göre; davacı yargılama sırasında seçimlik haklarından ayıpsız misli ile değişim hakkını kullanmıştır. Davalı ithalatçı olduğundan dolayı bu hak davalıya karşı da kullanılabilecektir....

      Dava, ayıp nedeniyle, davaya konu aracın ayıpsız misli ile değişimi talebine ilişkindir. İlk derece mahkemesince; davaya konu aracın bagaj kapağında sağ tarafa doğru kayma olduğunun bilirkişi raporu ile tespit edildiği, ayıbın imalat kaynaklı ve gizli ayıp niteliğinde olduğu, davacının seçimlik haklarından ayıpsız misli ile değişim talebinde bulunduğunu, ayıbın niteliğinin davacının ayıpsız misli ile değişim seçimlik hakkını kullanmasına engel teşkil etmeyeceği, gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosyanın istinaf sebepleri ile sınırlı olarak HMK 355....

        İlk derece mahkemesi yapılan yargılama sonucunda, araçtaki boya kalınlık değerlerinin araçtan yararlanmayı teknik olarak etkilemediğini, araçtaki boya kalınlıkları nedeniyle mevcut olan gizli ayıbın %3 mertebesinde değer kaybına neden olduğunu bu nedenle ayıpsız misli ile değişim talebinin orantısız olacağını, taraflar arasındaki menfaatler dengesi ve hakkaniyet kuralları gereğince misli ile değişim yerine değer kaybına hükmedilmesi gerektiğini gerekçe göstererek 1.913,80 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine karar vermiştir. Hüküm fıkrası incelendiğinde aracın fatura değeri esas alınarak kabul ve red oranı üzerinden davalılar lehine vekalet ücretine hükmedilmiş olduğu görülmektedir. Davacı açmış olduğu dava ile aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesini talep etmiştir. Dosya kapsamında üç kişilik bilirkişi heyetinden alınan 01/06/2018 tarih ve 19/11/2018 tarihli kök ve ek raporlar mevcuttur....

        taleplerinin kabul edilmediğini belirterek; ayıplı ürünün ayıpsız misli ile değiştirilmesine, mümkün olmadığı takdirde de satış bedelinin faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....

        davalıya bildirildiğini, davalıdan bir sonuç alınmaması üzerine aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesini ihtar ettiklerini, davalının cevap vermediğini belirtmiş ve aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesini, değiştirilemediği takdirde maddi tazminat talebinin kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        Sayılı ilamı).Buna göre araçtan beklenen faydayı maddi ve manevi anlamda önemli ölçüde azalttığı sabit olmakla alıcının seçimlik haklardan aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesini talep etmesinde TMK 2 maddesi ile menfaatler dengesine aykırı bir yön bulunmadığı gibi bu seçimlik hakkın kullanılması bilakis alıcının sözleşme yapmaktaki amacını gerçekleştirmektedir. Somut olayda ise davacı taraf sözleşmeden dönme ve bedel iadesi değil sözleşmeyi ayakta tutarak ayıpsız misli ile değişim talebinde bulunmasına göre TBK 227/4 maddesi uygulanma ihtimali bulunmayan davada mahkemece davanın kabulü ile ayıp nedeniyle satışa konu aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle davalı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

          oy birliği ile karar verildi....

          Davacı’nın dava dilekçesindeki talebi aracın ayıpsız misli ile değişimi, bunun mümkün olmaması halinde ise araç bedelinin iadesine hükmedilmesi yönündedir. Davalının bu talebinin terditli bir talep mahiyetinde değerlendirilmesi halinde terditli taleplerden öncelikli olanı ise dava dilekçesinde ilk olarak ileri sürülmüş olması hasebiyle dava konusu aracın ayıpsız misli ile değişimi talebidir. Bu minvalde somut olay değerlendirildiğinde tüketicinin seçimlik hakkını misli ile değişim yönünde kullanmış olduğunun kabulü ancak bununla birlikte tüketicinin seçimlik hakkını hangi yönde kullandığı hususunda tereddüt var ise de, davacıya bu talebi hakkında değişim hakkını mı, ya da sözleşmeden dönme hakkını mı kullanacağı hususu açıklattırılmak suretiyle sonuca gidilmesi gerekir....

            UYAP Entegrasyonu