Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

taleplerinin kabul edilmediğini belirterek; ayıplı ürünün ayıpsız misli ile değiştirilmesine, mümkün olmadığı takdirde de satış bedelinin faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....

Mahkemece araçtaki ayıbın niteliği, süreklilik arz ettiği dikkate alınarak davacının tercih ettiği seçimlik hak olan aracın ayıpsız misli ile değişimine karar verilmesi gerekirken, bedelde indirim yoluna gitmesi doğru görülmemiştir. Öte yandan dosya kapsamında aracın kaza geçirdiği anlaşılmaktadır. Bu durumda misli ile değişim kararı verildiği takdirde kaza sebebiyle araçta meydana gelen değer kaybının da davalılara ödenmesi gerekmektedir. Bu durumda mahkemece, araçta meydana gelen değer kaybını bilirkişi marifetiyle tespit ettirip, aracın misli ile değişim koşulları oluştuğu dikkate alınarak, aracın misli ile değişimine ve değer kaybının davalıya ödenmesine karar verilmesi gerekirken, hatalı ve eksik inceleme ile karar vermesi doğru görülmemiş, davacının istinaf sebepleri yerinde görülmüştür....

KARAR Davacı, davalıdan toplam 19 adet mobilya ürünü aldığını, toplam bedelinin 11.730 TL olduğunu ve leke tutmaz kumaş olarak aldığı koltuk takımı kumaşının leke tuttuğunu, ürünlerin ayıplı çıktığını belirterek bedellerin iadesini talep etmiş ve 22/01/2015 tarihli celsede ise seçimlik hakkını ürünün ayıpsız misli ile değiştirilmesine dönüştürmüştür. Davalı, davacıya ürünlerin leke tutmaz olduğunun belirtilmediğini, tam tersine leke tutabileceği beyaz kumaş olduğu beyan edildiğini ileri sürerek davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, Davanın KABULÜNE, Dava konusu ürünün 6502 sayılı yasanın 11/1-ç de yazılı ayıpsız bir misli ile değiştirilmesine, karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı eldeki dava ile satın aldığı ürünlerin leke tutmaz kumaş olarak satıldığını, ancak kirlenmenin olduğunu ve leke tuttuğunu, malların ayıplı olduğunu ileri sürerek ayıplı malların misli ile değişimine karar verilmesi istemi ile eldeki davayı açmıştır....

    , aracın üretimden kaynaklı ayıplı olduğunu beyan ederek aracın aynı marka ve modelde ayıpsız misli ile değişimine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    Dava, davalılardan satın alınan otomobilin üretim kaynaklı ayıplı olduğu iddiası ile misli ile değişim talebine ilişkindir....

    Ne var ki, araçtaki bu ayıbın yetkili servis tarafından yapılan tüm tamir işlemlerine rağmen giderilemediği, bu nedenle duyduğu güvenin sarsılması nedeniyle araçtan beklediği yararı sağlayamayan davacının seçimlik hakkını kullanmış olduğu da dikkate alındığında, aracın misli ile değişim koşulları oluşmuştur. Buna göre, ilk derece mahkemesince; davacının, aracın misli ile değişim talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. İlk derece mahkemesi kararının, yukarıda açıklanan nedenlerle bozulmasına karar verilmiş olduğundan, HMK'nun 373/1. maddesi uyarınca, işbu karara karşı davacı tarafından yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin bölge adliye mahkemesi kararının da kaldırılmasına karar verilmiştir....

      şekilde davalı tarafından istinaf edilmiş ise de şanzımandan uğultu sesinin geldiğinin davalının da kabulünde olduğu, misli ile verilecek yeni araçta da aynı şanzıman sisteminin olması nedeniyle, aynı sesin yeni araçtan da geleceği savunma ve iddiasının doğru olmayıp hukuki dayanağının da bulunmadığı, şanzıman arızasının sabit olup başkaca bilirkişi incelemesine gerek olmadığı, takdirin dürüstlük kurallarına aykırı bulunmadığı, misli ile değişimde birebir aynı nitelikler aranmadan fiyat ve değer dengesi gözetilerek misli ile değişim kararının infaz edileceğinden, 2017 model misli ile değişecek sıfır aracın temininin mümkün olmadığı istinaf sebebinin de hukuki dayanaktan yoksun olduğunun anlaşıldığı, ilk derece mahkemesince verilen kararda usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı anlaşıldığından, davalının istinaf başvuru talebinin HMK 353/1- b.1 maddesi gereğince esastan reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

      Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, iş sahibi tarafından ayıplı imalât nedeniyle yapılan kapıların ayıpsız misli ile değiştirilmesi talebiyle açılmış mahkemece davanın kabulü ile kapılardan ikisinin davalı tarafça ayıpsız misli ile değiştirilmesine dair verilen karar davalı yüklenici şirket vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili talebinde davacı iş sahibinin fabrikasında kullanılmak üzere imal edilen ve montajı yapılan seksiyonel kapıların ayıplı olup iş sahibinin kabule zorlanamayacağı ölçüde ayıplı olduklarından ayıpsız misli ile değiştirilmesini talep etmiştir....

        Dava, araçtaki gizli ayıp iddiası nedeniyle, aracın yenisi ile değiştirilmesi veya sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebiyle birlikte manevi tazminat istemine ilişkindir. Davacı vekili araç satıcısı ve ithalatçısı olan şirketlere karşı açtığı davada, araçtaki gizli ayıp nedeniyle aracın misli ile değiştirilmesini, olmadığı takdirde de sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talep etmiş, ilave olarak da manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Davalı şirketler vekilleri ise ayrı ayrı sundukları cevap dilekçeleri ile, ayıp iddialarını kabul etmediklerini, talebin zamanaşımına uğradığını, araçtaki ayıp nedeniyle ithalatçı firmadan bedel iadesi talebinde bulunmanın mümkün olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemişlerdir....

        , pompa ve hidrolik fren arızasından dolayı traktörün kullanılmadığını, davacının traktörden beklenen faydayı sağlayamadığın ileri sürerek, traktörün ayıpsız misli ile değişimini, mümkün olmazsa ücretsiz onarılmasını, aksi halde satış bedeli olarak traktörün rayiç değerinin ve ayrıca davacının traktörü kullanamamaktan dolayı uğradığı zarar ile yol masrafları ve ihtarname giderleri için 1000,00 TL maddi tazminat ile 10.000,00 TL manevi tazminatın ticari faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş; 03.03.2021 tarihli dilekçesinde; dava konusu traktörü ayıplı olarak 24.02.2021 tarihinde noterden üçüncü bir kişiye sattığını belirterek, 6098 sayılı TBK2nın 228....

        UYAP Entegrasyonu