TÜKETİCİ MAHKEMESİ Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen misli ile değişim/bedel iadesi ve manevi tazminat davasının, malın misli ile değişimi yönünden kabulüne manevi tazminat yönünden reddine dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; tarafların istinaf başvurularının esastan reddine yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı bilgi ve belgelere, özellikle temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan bölge adliye mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK’nın 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA, 4.414,65 TL bakiye temyiz harcının...
dan satın almış olduğunu bir süre kullandıktan sonra aracın muhtelif bölgelerinde boya dökülmeleri ve kabarmaların meydana geldiğini, aracın sıfır olarak satın alınmış olması karşısında gizli ayıplı olduğunu ileri sürerek, dava konusu ayıplı aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesine karar verilmesini dilemiştir. Davalılar, ilk derece yargılama makamına sunmuş oldukları yanıt dilekçeleri ile dava konusu aracın ayıplı olmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemişlerdir. Mahkemece; davanın kabulü ile; davaya konu ...Plakalı ... şase no'lu ve ... motor numaralı, 2012 model yılı olan ... ... S/D 1.4, D-4D M/M (MC) model aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesine karar verilmiş; hüküm, davalılarca temyiz edilmiştir. Davacı, sıfır km satın aldığı araçtaki üretimden kaynaklanan boya hatası nedeniyle ayıpsız misli ile değişim talebiyle eldeki davayı açmıştır....
Maddesi: Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E. 2005/4- 487 K. 2005/553 T: 05.10.2005 sayılı kararında: anlaşılacağı üzere dava konusu talep zamanaşımına uğramış olduğundan davanın usulden reddi gerektiğini davacı talebi, hak-nesafet kurallarına ve hakkaniyet ilkesine aykırılık, taraflar arasındaki hak ve menfaat dengesinde orantısızlık teşkil ettiğinden ve ayrıca aracın ayıpsız misli ile değişiminde imkansızlık olduğundan, davacı aracın ayıpsız misli ile değişimini talep edemeyeceğini 6502 sayılı yasanın 11/1 ve 11/3 maddesine göre; aracın misli ile değişim talebinin, "imkân varsa” ve "orantısız güçlükleri beraberinde getirmiyorsa" şartına bağlı olduğu, dolayısıyla aracın ayıpsız misli olmadığı durumda, davacının ayıpsız misli ile değişim talebinin yerine getirilmesinin imkansız olduğu ve yasal olarak mümkün olmadığının ortada olduğunu 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 227. maddesi uyarınca da; ayıpsız misli ile değişim seçimlik hakkını kullanabilmesi, "imkan varsa" şartına bağlandığını Alıcının...
Mahkemece,yapılan bilirkişi incelemesi neticesinde ürünlerin ayıplı olduğu ve tüketicinin kullanımından beklediği faydayı önemli ölçüde azalttığı kanaatine varılmış, ürünlerin özel imalat olması ve tamamının iade edilmesinin satıcı aleyhine aşırı dengesizliğe sebep olacağı ancak tüketiciden de daha yeni almış olduğu ürünleri tamir edilmek sureti ile kullanmak zorunda bırakılmasının beklenemeyeceği anlaşılmakla dava konusu ürünlerden sadece ayıplı olanların ayıpsız misli ile değiştirilmesine karar verilmiştir. Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 4. maddesine göre ayıplı mal satın aldığı anlaşılan tüketici bedel iadesi, ücretsiz onarım, bedel indirimi veya ayıpsız misli ile değişim yönündeki seçimlik haklarını kullanmakta serbesttir....
Somut olayda, davacının davalı şirketten satın aldığı otomobillerin gizli ayıplı olduğu, davacının mahkememize açmış olduğu dava ile öncelikle misli ile değişim talebinde bulunduğu, bilirkişi kurulu tarafından ibraz edilen rapor ile, araçlardaki hasarın üretim aşamasında boyama hatasından kaynaklandığı, problemin imalat kaynaklı gizli ayıplı olduğu, bu ayıp nedeniyle araçtaki değer kaybının belirlendiği anlaşılmış olup, bilirkişi kurulu tarafından yapılan tespitler ve ilgili mevzuat hükümleri bir arada değerlendirildiğinde davacının seçimlik haklarından sadece birisini kullanabileceği, her ne kadar misli ile değişim talebinde bulunulmuş ise araçtaki mevcut ayıbın aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesinin satıcı için orantısız güçlükleri beraberinde getireceği, davacının 2. talebinin değerlendirilmesi gerektiği, bu doğrultuda yapılan incelemeye göre de ayıbın aracın tümünü değiştirilmesini gerektirecek bir gizli ayıp sınıfına girmediği, bu bilgiler ışığında; aracın misli ile değişim...
ikazını belirtildiğini, sorun ampul değişimi ile giderildiğini, bunun dışında 22/02/2019 tarih 01580 nolu müşteri istek formunda da aracın takviye ile çalıştırıldığı belirtilince akü değişiminin bedelsiz olarak yapıldığını, yaklaşık 2 yıllık bir araçta bunların son derece makul arıza ve değişimler olduğunu, bedel iadesi ya da değişim gerektirecek ayıplı bir durumun söz konusu olmadığını, bu nedenlerle davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir....
Bu nedenle her üç raporda da keşif ve rapor tarihleri itibariyle aracın değişimini haklı gösteren bir ayıp bulunmadığı anlaşıldığından mahkemece davacının aracın ayıpsız misli ile değişimi ve bedel iadesi talebinin reddine karar verilmesi gerekirken davanın kabulüne karar verilmesi yasaya aykırı olup bu nedenle davalı vekilinin istinaf talebinin kabulü gerekir. Kabule göre de, davacı dava dilekçesinde öncelikle bedel iadesi, aksi halde aracın ayıpsız misli ile değişimi talebinde bulunmuş olup daha sonra sunduğu dilekçesinde ise öncelikli talebini değiştirerek bu kez aracın ayıpsız misli ile değişimi mümkün olmaması halinde bedel iadesi talebinde bulunduğu belirtmiş olup dava dilekçesinde ilk olarak talep ettiği bedel iadesi talebinde feragat etmiştir....
Her ne kadar fer'i müdahil T9 Benz Türk A.Ş istinaf dilekçesi ile davanın makul sürede açılmadığı, görevsiz mahkemede açıldığı, bedel iadesi ve değişim koşullarını oluşmadığı gerekçeleri ile istinaf yasa yoluna başvurmuş ise de, yukarıda da belirtildiği üzere davaya Tüketici Mahkemesi sıfatıyla bakıldığı, yukarıda belirtilen Yargıtay Kararları doğrultusunda ilk derece mahkemesince alınan bilirkişi raporu ile araçtaki ayıbın niteliğinin tespitinin yapıldığı ve misli ile değişim koşullarının da oluştuğu anlaşıldığından, feri müdahilin istinaf taleplerinin yerinde olmadığı anlaşılmakla fer'i müdahilin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK 'nun 353/1- b-1 maddesi uyarınca esastan reddine" karar verilmiş, dosya yeni esasa kaydedilerek yapılan yargılama da, davanın kabulü ile aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesi yönünde karar verilmiştir....
değişim talebinin hakkaniyete uygun olduğu, aracın arızasının giderilememesi üzerinde 2011 yılında davacı tarafından davalıya misli ile değişim talebini iletildiği ve akabinde eldeki davanın açıldığı, yargılama sürecinin uzamasından davacının sorumlu olmayacağından, davacı tarafından aracın uzun süredir kullanılıyor oluşunun davaya bir etkisinin olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, dava konusu olup, davalı Koluman......
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE: Dava, 6502 sayılı Tüketicininin Korunması Hakkındaki Kanundan kaynaklanan ayıplı aracın ayıpsız misli ile değişimi, mümkün olmadığı takdirde satış bedelinin ticari faizi ile birlikte iadesi istemine ilişkindir. 6100 sayılı HMK. 'nun 355. Maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve resen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucu; İlk derece mahkemesince davacı taraf satın almış olduğu araçta gizli ayıp bulunduğu, Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2016/22641 Es-2018/9463 Karar sayılı ilamında belirtildiği üzere; tüketicinin değer azlığından kaynaklı bedel indirimi ile yetinmek zorunda olmadığı, Tüketici Kanununda belirtilen malın ayıpsız benzeri ile değişim hakkının kullanılmasının dürüstlük kurallarına aykırı olmadığı, bu sebeple davacının malın ayıpsız benzeri ile değişim hakkını kullanmasında hukuki yarar olduğu kabul edilerek davanın kabulüne karar verilmiş, davalılar vekileri tarafından karar istinaf edilmiştir....