Dava konusu makinenin 20/11/2019 tarihinde satın alındığı, makinenin 2 yıldan fazla bir süredir davacının kullanımında olduğu, buna göre orantılılık ilkesi, hak ve menfaatler dengesine göre onarım+değer kaybı seçeneğinin değerlendirilmesi gerektiği, makineni değeri ile ayıp sebebiyle onarım masrafı ve değer kaybı miktarları dikkate alındığında davacının makinenin misli ile değişim veya bedel iadesi talebinin TMK'nun 2. ve 6502 sayılı Yasa 11/3. maddeleri uyarınca hakkaniyete ve orantılılık ilkesi ile taraflar arasındaki hak ve menfaatler dengesine aykırı olacağı" gerekçesiyle dava konusu yem makinesinde oluşan 3.173,06 TL değer kaybı ile ortaya çıkan kusurların onarım bedeli olan 4.313,19 TL olmak üzere toplam 7.486,25 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir....
A.Ş. tarafından davacıya 107.009,46 TL’ye satıldığı, diğer davalının aracın ithalatçısı olduğu, aracın 15/09/2010 tarihinden dava tarihine kadar 9 kez servise götürüldüğü, dava tarihinden sonra da 2 kez servise gidildiği, volanın 3 kez değiştirildiği, bilirkişilerce bu ayıbın imalattan kaynaklanan gizli ayıp olduğunun bildirildiği, buna göre davacının yasada belirtilen seçimlik hakkını misli ile değişim yönünde kullanabileceğinin değerlendirildiği, araçtaki ayıbın imalattan kaynaklı gizli bir ayıp niteliğinde olup baştan beri mevcut olması ve talebin misli ile değişime yönelik olup bedelin istenmemiş olması gözetilerek bilirkişi heyetinin kullanımdan kaynaklı değer kaybının davacıya ödetilmesi yönündeki görüşüne itibar edilmediği gerekçesiyle, davanın kabulü ile aracın üzerindeki tüm takyidatlardan ari bir şekilde davalılara iadesi ile ayıptan ari misli ile değiştirilmesine, ayıptan ari mislinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm...
ile değişim talebinin yerine getirilmesi imkansız olduğundan, yerel mahkeme kararının açıkça yasa hükümlerine aykırı olduğunu, 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 227. maddesi uyarınca; ayıpsız misli ile değişim seçimlik hakkını kullanabilmesi, "imkan varsa" şartına bağlandığını, 6502 sayılı TKHK’nın 11/1.ç maddesinde, tüketicinin ayıpsız misli ile değişim seçimlik hakkını kullanabilmesinin "imkan varsa" şartına bağlandığını, yine 6502 sayılı yasanın 11/3 maddesinde; “Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesinin satıcı için orantısız güçlükleri beraberinde getirecek olması halinde tüketici, sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim haklarından birini kullanabilir" şeklinde düzenleme bulunduğunu, bu yasal düzenleme karşısında yerel mahkemenin gerekçesinin yasaya aykırı olduğunun da açıkça ortada olduğunu, bu kanun maddesiyle aracın ayıpsız misli ile değişiminin satıcı için orantısız güçlükleri beraberinde getirmesi halinde, tüketicinin ayıp oranında bedel...
Mahkemece, yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacı tarafından 19/02/2011 tarihinde araçtaki hasarın davalı şirketin yetkili servisine bildirildiği, bu tarihten sonra aracın aynı arıza ile ilgili olarak çeşitli tarihlerde servise girdiği ya da acil yol yardım ekipleri tarafından araca müdahale edilerek arızanın giderildiği, dolayısı ile arızanın giderileceği konusunda davalı tarafından davacının iğfal edildiği anlaşılmakla BK 207/son maddesi kapsamında davada zaman aşımı süresinin dolmadığı, araçtaki arızanın üretimden kaynaklandığı, kullanıcı hatasının bulunmadığı, aracın 2011 model olduğu hüküm tarihi itibari ile misli ile değiştirilmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle davacının terditli taleplerinden bedel iadesi talebinin kabulüne 61.003,23 TL nin davalıdan tahsiliyle davacıya iadesine, dava konusu aracın davacı tarafından davalıya iadesine, davacı alacağına aracın davalıya iade tarihinden itibaren avans faiz yürütülmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili...
Taraflar arasındaki ayıplı ürünün misli ile değiştirilmesi veya bedel iadesi ile tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek.Av....ile davalılardan ... vek.Av. ... gelmiş, diğer taraftan kimse gelmemiş olduğundan onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -KARAR- Davacı vekili, müvekkilinin davalı Gelecek....'...
itibaren işleyen avans faizinin de taraflarına ödenmesini talep ettiklerini, açıklanan nedenler ve resen dikkate alınacak hususlar ile; davanın kabulü ile ayıplı ürünün mümkünse ayıpsız misli ile değiştirilmesine, bunun mümkün olmaması halinde satılanın geri verilmesine ve fatura tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte bedel iadesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
itibaren işleyen avans faizinin de taraflarına ödenmesini talep ettiklerini, açıklanan nedenler ve resen dikkate alınacak hususlar ile; davanın kabulü ile ayıplı ürünün mümkünse ayıpsız misli ile değiştirilmesine, bunun mümkün olmaması halinde satılanın geri verilmesine ve fatura tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte bedel iadesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
şekilde davalı tarafından istinaf edilmiş ise de şanzımandan uğultu sesinin geldiğinin davalının da kabulünde olduğu, misli ile verilecek yeni araçta da aynı şanzıman sisteminin olması nedeniyle, aynı sesin yeni araçtan da geleceği savunma ve iddiasının doğru olmayıp hukuki dayanağının da bulunmadığı, şanzıman arızasının sabit olup başkaca bilirkişi incelemesine gerek olmadığı, takdirin dürüstlük kurallarına aykırı bulunmadığı, misli ile değişimde birebir aynı nitelikler aranmadan fiyat ve değer dengesi gözetilerek misli ile değişim kararının infaz edileceğinden, 2017 model misli ile değişecek sıfır aracın temininin mümkün olmadığı istinaf sebebinin de hukuki dayanaktan yoksun olduğunun anlaşıldığı, ilk derece mahkemesince verilen kararda usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı anlaşıldığından, davalının istinaf başvuru talebinin HMK 353/1- b.1 maddesi gereğince esastan reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Somut olayda davacının misli ile değişim hakkının doğduğu, davacının talebinin hakkaniyete uygun olduğu, bedel indiriminin davacı tüketici aleyhine dengesizliğe yol açacağı dikkate alındığında davacının misli ile değişim hakkını kullanmasında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla davalının istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir. İstinaf edenin sıfatına ve istinaf sebeplerine göre yapılan değerlendirmeler neticesinde ilk derece mahkemesince verilen kararda hukuka aykırılık görülmediği anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf başvurusun HMK'nın 353/1- b-1 hükmü gereğince esastan reddine karar verilmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; "Davacının dava konusu aracın ayıpsız misli ile değişim talebinin reddine, dava konusu aracın ayıp oranında indirim bedelinin tahsili talebinin kabulü ile 17.777,77 TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine" dair karar verildiği anlaşılmıştır....