Dava, davalılardan satın alınan otomobilin üretim kaynaklı ayıplı olduğu iddiası ile misli ile değişim talebine ilişkindir....
Davacının davalıdan satın aldığı aracın defalarca servise götürüldüğü halde onarılmadığı, arızanın sürekli tekrarlandığı, otomobilin üretimden kaynaklanan gizli ayıplı olduğu ve ayıbın devam ettiği, davacının değişim talebini noter ihtarı ile davalıya bildirmesi ile ayıpsız misli ile değişim seçimlik hakkını kullandığı anlaşılmaktadır. 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunun 246 kıyas ve 227 maddelerinde ayıp halinde alıcının seçimlik hakları açıkça düzenlenmiştir. Davacının 6098 Sayılı yasa gereği ayıpsız misli ile değişim hakkı mevcut olup araçtaki arıza nedeni ile aracın mevcut hali ile kullanılmasının tehlike arz ettiği, ve ayıbın esasa etkili nitelikte olduğundan misli değişim talebinin kabul edilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir." gerekçesi ile "Davanın Kabulüne" karar verilmiş ve verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur....
Somut olayda hukuki ihtilaf alıcının satılandaki ayıp nedeni ile "ayıpsız misli ile değişim" seçimlik hakkının kullanıp kullanamayacağı noktasındadır. Davaya konu aracın 06.04.2013 tarihinde teslimi esnasında davacının ayıpları farketmesi üzerinde aracı teslim almaktan imtina etmiş ve davalılara 08.04.2013 tarihinde ihtarname göndermiş olması karşısında, ayıp ihbarının süresinde yapıldığı görülmüştür. Her ne kadar "Bedel iadesi veya ayıpsız misli ile değişim talebinin hakkaniyete aykırı olacağı, değer kaybı tutarı ile araç bedeli arasındaki farkın gözetilmesi gerektiği" savunulmuş ise de; davacının teslim öncesi fark ettiği hasar ve diğer ayıplar nedeniyle aracı bu haliyle kabul etmek zorunda olmadığı, satın alınan ürünün sıfır km. motorlu araç olmasının aracın her yönüyle ayıpsız olmasını gerektirdiği, davacının ilk andan itibaren iradesinin aracı teslim almamak yönünde olduğu da gözetildiğinde, TBK.227/4 maddesinin olayda uygulanma imkânının bulunmadığı kabul edilmelidir....
Mahkemece, satıma konu aracın modelinin eski olması, yasal seçimlik haklarından birini kullanan davacının misli ile değişim isteğinin karşılanmamasına gerekçe olarak gösterilmeyeceği gibi satıma konu malın bulunamaması halinde İİK.nın 24/4. maddesi uyarınca icra memuru tarafından haczin yapıldığı tarihteki rayice göre araç bedelinin takdir olunabileceği gerekçesiyle davanın kabulüne, satıma konu ... plakalı 2012 model ... marka aracın davalıya iadesine, aracın ayıpsız aynı ile değiştirilmesine karar verilmiş, hüküm davalılar vekillerince temyiz edilmiştir....
davanın kabulü ile dava konusu aracın aracın tüm borçlarından arındırılarak davalılara iadesine ve davalı tarafça aynı özelliklere sahip ayıpsız misli ile değiştirilerek davacıya verilmesine karar verilmiştir..." şeklinde belirtilen gerekçeler ile Davanın kabulü ile, davacı tarafından 11/2/2020 tarihli fatura ile satın alınan 34 XX 269 plaka sayılı DACİA marka 2019 model SANDERO STEPWAY 1.5 BLUE DCI 95 BG tipindeki K9KU872D329203 motor ve UU1B88 şasi numaralı ayıplı aracın tüm borçlarından arındırılarak davalılara iadesi ile, davalı tarafça aynı özelliklere sahip ayıpsız misli ile değiştirilerek davacıya verilmesine, Dava konusu aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesinin mümkün olmaması halinde 2004 sayılı İİK'nın 24'üncü maddesi gereğince işlem yapılmasına, dair karar verilmiştir....
A.Ş’den 27.06.2007 tarihinde satın alınan sıfır 2007 model araçtaki ayıp nedeniyle aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesinin talep edildiği anlaşılmıştır. Taraflar arasındaki satışa konu aracın ayıplı olduğu dosya içeriği itibariyle sabit olduğu gibi mahkemenin de kabulündedir.Davacı,malın ayıplı olması halinde 4077 sayılı yasanın 4.maddesi gereğince değişim, sözlemeden dönme, onarım veya bedel indirimi yönünde tercih hakkını kullanmakta muhayyerdir. Dava dilekçesinde davacı aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesini, bunun mümkün olmaması halinde araçtaki değer kaybını talep etmiş ise de, yargılama aşamasında 04.03.2009 tarihli celsede tercihini aracın ayıpsız yenisiyle değiştirilmesine hasretmiştir. Bu durumda aracı aynı model yenisiyle değiştirilmesi gerekir....
Davacı’nın dava dilekçesindeki talebi aracın ayıpsız misli ile değişimi, bu mümkün olmadığı takdirde araç bedelinin iadesidir. Ne var ki, mahkemece, davacıya bu talebi hakkında değişim hakkını mı, yoksa sözleşmeden dönme hakkını mı kullanacağı hususu açıklattırılmamış ve hükmün 2.fıkrasında aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesine, 3.fıkrasında ise bu mümkün olmadığı taktirde araç bedelinin davacıya iadesine şeklinde hüküm kurulmuştur. Bu durumda mahkemece, davacının davasını neye hasrettiği açıklattırılıp, seçimlik hakkını ne şekilde kullandığı sorularak, değişim mi yoksa sözleşmeden dönmek mi istediği açıklattırılarak hasıl olacak sonuca göre hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. 2-Bozma nedenine göre davalıların sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir. 3-Kabulü göre de davalı ... Araç Alım Satım ve Kiralama A.Ş.'nin ticaret ünvanı gerekçeli karar başlığında ......
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR Satıma konu aracın misli ile değişimi hususu uyuşmazlık konusudur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, ayıplı aracın misli ile değişimi istemine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır. Davaya konu aracın ... marka ... tipinde 2017 model, ... şasi seri numaralı hususi otomobilin ... ... ... A.Ş.'ne ait 06.06.2017 tarihli e-fatura ile, davacı ... Tic. Ltd.Şti adına 133.564,14 TL (vergiler dahil) bedel ile alındığı görülmüştür....
ile değişim değil, en fazla ayıp oranında bedel indirimine neden olabileceğini savunarak davanın reddini istemiştir....
aksi yöndeki itirazlarına itibar edilemeyeceğini, davacı tarafın istinaf dilekçesinde, talebinin ayıpsız misli ile değişim olduğunu, aracın ayıplı olduğunun tespit edildiğini, davada da talebinin ayıpsız misli ile değişim olduğunu ve bu talebinin reddedilmesinin hukuka aykırı olduğunu iddia ettiğini, ancak davacının bu itirazının gerek TKHK gereği tüketici ile diğer taraf arasındaki hak ve menfaat ilişkisinin korunmasına dair yüksek mahkemenin yerleşmiş içtihatlarına gerekse Türk Borçlar Kanunu’ndaki düzenlemelere aykırılık teşkil ettiğinden kabulünün mümkün olmadığını, yerel mahkemenin de isabetle tespit ettiği üzere tüketicinin seçimlik haklarını kullandığı bir uyuşmazlıkta hâkimin, somut olayın değerlendirilmesi neticesinde tüketicinin talebi ile satıcı ve ithalatçının menfaatleri arasında orantısızlık yaratmadan ücretsiz onarım veya bedelde indirim yönünde karar verebileceğini, Hâkimin sırf davacının talepleri ayıpsız misli ile değişim veya bedel iadesi olduğu için bunlardan birine...