Davalı T5 vekili tarafından yasal süresi içerisinde sunulan istinaf dilekçesi ile; davacının onayı ile davaya konu aracın motorunun garanti kapsamında değiştirildiğini, davacının ücretsiz onarım seçimlik hakkını tercih etmesi nedeniyle diğer seçimlik haklarını bu arada bedelden indirimi talep edemeyeceğini, davacıya onarım süresi boyunca ikame araç tahsil edildiğini, bu nedenle ikame araç bedeline de karar verilemeyeceğini beyanla, hukuka aykırı olan ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak, davanın reddine karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 355/1 maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemede; Dava, davalıların satıcısı ve ithalatçısı oldukları davaya konu aracın ayıplı olduğu iddiasıyla misli ile değişim, olmadığı takdirde sözleşmenin feshi ve bedel iadesi, olmadığı takdirde ayıp oranında bedelden indirim ve ikame araç bedelinin tahsili talebine ilişkindir....
Mahkemece, davacının dava dilekçesinde aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesini, olmadığı takdirde ayıbın onarılarak giderilmesini ve ayıp nedeniyle oluşan değer kaybının kendisine ödenmesini talep ettiği, davacı 22.10.2012 tarihli bilirkişi raporuna karşı bir diyeceğinin olmadığını beyan etmiş ise de kök rapora karşı beyanından sonra 21.03.2013 günlü oturumda, aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesini, olmadığı takdirde ayıp oranında bedel indirimi yapılması şeklinde talebini ıslah ettiği, kök raporu kabul ettiği tarihte henüz talep sonucunu ıslah etmediği, böyle olunca davacının ıslah talebi dikkate alınarak bedel indirimi yönünden alınan ek bilirkişi raporunun dikkate alındığı, davacının 22.10.2012 tarihli bilirkişi raporuna ilişkin kabulünün tespit edilen ayıba yönelik olduğu gerekçesi ile direnme kararı verilmiştir. Direnme kararı davalı ...Ş. vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Somut olayda davacı tarafından bedel iadesine hükmedilmesi istenmiş, mahkemece bir kısım ürünlerin misli ile değişimine bir kısım ürünler yönünden ise bedel indirimine karar verilmiştir. Görüleceği üzere burada mahkemece talebin dışında hakkaniyet gereği diğer bir seçimlik hakka karar verilmiştir. Bu durumda mahkeme ürünlerin ayıplı olduğunu kabul etmiş olup artık davanın kısmen kabulünden bahsedilemez. Davanın niteliği gereği mahkemece tam kabul şeklinde yargılama giderlerine hükmedilmesi gerekirken kısmen kabul olarak hüküm kurulması yerinde görülmemiş bu anlamda davacının istinaf itirazlarının kabulü gerekmiştir. Öte yandan mahkemece hem değişim hem de bedel indirimine aynı anda karar verilmesi yerinde görülmemiş ise de bu konuda tarafların istinafı olmadığından inceleme konusu yapılmamıştır. Ancak bilindiği üzere misli ile değişim kararı verildiği taktirde tüketicinin elinde bulunan ürünlerin de iadesine karar vermek gerekir. Aksi taktirde sebepsiz zenginleşme gündeme gelir....
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR Uyuşmazlık, ayıp nedeniyle misli ile değişim şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, üretici olan davalı ... A.Ş.'ye husumet yöneltilip yöneltilemeyeceği noktalarında toplanmaktadır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, ayıp iddiasına dayalı misli ile değişim istemine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır. Davacı dava açarken aracın gizli ayıplı olduğu iddiası ile sözleşmeden dönerek bedel iadesi olmadığı taktirde bedel indirimi ve değer kaybı talebinde bulunarak 5.000,00 TL üzerinden harç yatırmış, yargılama sırasında tam ıslah dilekçesi ile misli ile değişim talebinde bulunmuştur....
(Taşıt üzerindeki kusurların açık ayıp niteliğinde bulunduğu, bayiden yeni olarak satın alınan taşıtın kabulünden imtina edilebileceği, taşıttan faydalanmayı engelleyecek nitelikte kusur bulunmadığı, taşıtın bedel iadesi ya da yenisi ile değişimine hükmedilmesi halinde %20 oranında kullanım kaynaklı tenzilata gidilmesinin uygun olacağı, taşıttaki değer kaybının 4.000,00 TL bulacağına dair) *23/02/2016 tarihli bilirkişi heyet ek raporu. (Aynı kanaatleri bildirir.) GEREKÇE: Dava davacının satın aldığı araçtaki ayıp nedeni ile ayıpsız misli ile değişimi veya bedel iadesi istemine ilişkindir....
DAİREMİZİN BOZMA KARARI Dairemizin 10.10.2023 tarihli ve 2022/3586 E., 2023/5714 K. sayılı kararıyla; dava, ayıplı araç satımından kaynaklanan misli ile değişim olmadığı taktirde bedel iadesi talebine ilişkin olup mahkemece malın misli ile değişimine karar verilmiştir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 227 nci maddesi birinci fıkra dördüncü bendine göre alıcının imkân varsa, satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme hakkı düzenlenmiş ise de madde metninde de zikredildiği üzere imkân bulunması halinde bu seçenek kullanılabilir. Ancak davalı stoklarında bire bir aynı aracın bulunmaması halinde ilamın infazında sorun yaşanacağından mahkemece misli ile değişim hükmü yanı sıra bu mümkün olmadığı taktirde satış bedelinin iadesinin de karar altına alınması gerekmektedir....
KARAR Davacı, 02.01.2013 tarihinde dava konusu otomobili satın almış olduğunu, kısa süre sonra aracın şanzıman ve motorundan anormal sesler gelmeye başladığını, onarım ameliyesine rağmen sağlıklı bir netice alınamadığını, aracın ayıplı olduğunu ileri sürerek, misli ile değişim veya ayıplı aracın davalılara iadesi ile bu araç için ödenmiş olan bedelin faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini dilemiştir. Davalılar, davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır....
değişim talebinin hakkaniyete uygun olduğu, aracın arızasının giderilememesi üzerinde 2011 yılında davacı tarafından davalıya misli ile değişim talebini iletildiği ve akabinde eldeki davanın açıldığı, yargılama sürecinin uzamasından davacının sorumlu olmayacağından, davacı tarafından aracın uzun süredir kullanılıyor oluşunun davaya bir etkisinin olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, dava konusu olup, davalı Koluman......
Somut olayda, davacının davalı şirketten satın aldığı otomobillerin gizli ayıplı olduğu, davacının mahkememize açmış olduğu dava ile öncelikle misli ile değişim talebinde bulunduğu, bilirkişi kurulu tarafından ibraz edilen rapor ile, araçlardaki hasarın üretim aşamasında boyama hatasından kaynaklandığı, problemin imalat kaynaklı gizli ayıplı olduğu, bu ayıp nedeniyle araçtaki değer kaybının belirlendiği anlaşılmış olup, bilirkişi kurulu tarafından yapılan tespitler ve ilgili mevzuat hükümleri bir arada değerlendirildiğinde davacının seçimlik haklarından sadece birisini kullanabileceği, her ne kadar misli ile değişim talebinde bulunulmuş ise araçtaki mevcut ayıbın aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesinin satıcı için orantısız güçlükleri beraberinde getireceği, davacının 2. talebinin değerlendirilmesi gerektiği, bu doğrultuda yapılan incelemeye göre de ayıbın aracın tümünü değiştirilmesini gerektirecek bir gizli ayıp sınıfına girmediği, bu bilgiler ışığında; aracın misli ile değişim...
İNCELEME VE GEREKÇE: Davacı, davalı yetkili servis işletmecisi şirkete açtığı dava ile dava konusu cep telefonun imalattan kaynaklı ayıplı olduğu iddiasıyla misli ile değişim talebinde bulunmuştur....