Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, davacının dava dilekçesinde aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesini, olmadığı takdirde ayıbın onarılarak giderilmesini ve ayıp nedeniyle oluşan değer kaybının kendisine ödenmesini talep ettiği, davacı 22.10.2012 tarihli bilirkişi raporuna karşı bir diyeceğinin olmadığını beyan etmiş ise de kök rapora karşı beyanından sonra 21.03.2013 günlü oturumda, aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesini, olmadığı takdirde ayıp oranında bedel indirimi yapılması şeklinde talebini ıslah ettiği, kök raporu kabul ettiği tarihte henüz talep sonucunu ıslah etmediği, böyle olunca davacının ıslah talebi dikkate alınarak bedel indirimi yönünden alınan ek bilirkişi raporunun dikkate alındığı, davacının 22.10.2012 tarihli bilirkişi raporuna ilişkin kabulünün tespit edilen ayıba yönelik olduğu gerekçesi ile direnme kararı verilmiştir. Direnme kararı davalı ...Ş. vekili tarafından temyiz edilmiştir....

    Somut olayda davacı tarafından bedel iadesine hükmedilmesi istenmiş, mahkemece bir kısım ürünlerin misli ile değişimine bir kısım ürünler yönünden ise bedel indirimine karar verilmiştir. Görüleceği üzere burada mahkemece talebin dışında hakkaniyet gereği diğer bir seçimlik hakka karar verilmiştir. Bu durumda mahkeme ürünlerin ayıplı olduğunu kabul etmiş olup artık davanın kısmen kabulünden bahsedilemez. Davanın niteliği gereği mahkemece tam kabul şeklinde yargılama giderlerine hükmedilmesi gerekirken kısmen kabul olarak hüküm kurulması yerinde görülmemiş bu anlamda davacının istinaf itirazlarının kabulü gerekmiştir. Öte yandan mahkemece hem değişim hem de bedel indirimine aynı anda karar verilmesi yerinde görülmemiş ise de bu konuda tarafların istinafı olmadığından inceleme konusu yapılmamıştır. Ancak bilindiği üzere misli ile değişim kararı verildiği taktirde tüketicinin elinde bulunan ürünlerin de iadesine karar vermek gerekir. Aksi taktirde sebepsiz zenginleşme gündeme gelir....

    (Taşıt üzerindeki kusurların açık ayıp niteliğinde bulunduğu, bayiden yeni olarak satın alınan taşıtın kabulünden imtina edilebileceği, taşıttan faydalanmayı engelleyecek nitelikte kusur bulunmadığı, taşıtın bedel iadesi ya da yenisi ile değişimine hükmedilmesi halinde %20 oranında kullanım kaynaklı tenzilata gidilmesinin uygun olacağı, taşıttaki değer kaybının 4.000,00 TL bulacağına dair) *23/02/2016 tarihli bilirkişi heyet ek raporu. (Aynı kanaatleri bildirir.) GEREKÇE: Dava davacının satın aldığı araçtaki ayıp nedeni ile ayıpsız misli ile değişimi veya bedel iadesi istemine ilişkindir....

      KARAR Davacı, 02.01.2013 tarihinde dava konusu otomobili satın almış olduğunu, kısa süre sonra aracın şanzıman ve motorundan anormal sesler gelmeye başladığını, onarım ameliyesine rağmen sağlıklı bir netice alınamadığını, aracın ayıplı olduğunu ileri sürerek, misli ile değişim veya ayıplı aracın davalılara iadesi ile bu araç için ödenmiş olan bedelin faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini dilemiştir. Davalılar, davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır....

        değişim talebinin hakkaniyete uygun olduğu, aracın arızasının giderilememesi üzerinde 2011 yılında davacı tarafından davalıya misli ile değişim talebini iletildiği ve akabinde eldeki davanın açıldığı, yargılama sürecinin uzamasından davacının sorumlu olmayacağından, davacı tarafından aracın uzun süredir kullanılıyor oluşunun davaya bir etkisinin olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, dava konusu olup, davalı Koluman......

          Somut olayda, davacının davalı şirketten satın aldığı otomobillerin gizli ayıplı olduğu, davacının mahkememize açmış olduğu dava ile öncelikle misli ile değişim talebinde bulunduğu, bilirkişi kurulu tarafından ibraz edilen rapor ile, araçlardaki hasarın üretim aşamasında boyama hatasından kaynaklandığı, problemin imalat kaynaklı gizli ayıplı olduğu, bu ayıp nedeniyle araçtaki değer kaybının belirlendiği anlaşılmış olup, bilirkişi kurulu tarafından yapılan tespitler ve ilgili mevzuat hükümleri bir arada değerlendirildiğinde davacının seçimlik haklarından sadece birisini kullanabileceği, her ne kadar misli ile değişim talebinde bulunulmuş ise araçtaki mevcut ayıbın aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesinin satıcı için orantısız güçlükleri beraberinde getireceği, davacının 2. talebinin değerlendirilmesi gerektiği, bu doğrultuda yapılan incelemeye göre de ayıbın aracın tümünü değiştirilmesini gerektirecek bir gizli ayıp sınıfına girmediği, bu bilgiler ışığında; aracın misli ile değişim...

            İNCELEME VE GEREKÇE: Davacı, davalı yetkili servis işletmecisi şirkete açtığı dava ile dava konusu cep telefonun imalattan kaynaklı ayıplı olduğu iddiasıyla misli ile değişim talebinde bulunmuştur....

              ikazını belirtildiğini, sorun ampul değişimi ile giderildiğini, bunun dışında 22/02/2019 tarih 01580 nolu müşteri istek formunda da aracın takviye ile çalıştırıldığı belirtilince akü değişiminin bedelsiz olarak yapıldığını, yaklaşık 2 yıllık bir araçta bunların son derece makul arıza ve değişimler olduğunu, bedel iadesi ya da değişim gerektirecek ayıplı bir durumun söz konusu olmadığını, bu nedenlerle davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir....

              Dava, ayıplı olduğu iddia edilen aracın öncelikle misli ile değiştirilmesi, bunun mümkün olmaması halinde sözleşmeden dönme ve bedel iadesi ve ayıp nedeniyle uğranılan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir....

              DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE: Dava, 6502 sayılı Tüketicininin Korunması Hakkındaki Kanundan kaynaklanan ayıplı aracın ayıpsız misli ile değişimi, mümkün olmadığı takdirde satış bedelinin ticari faizi ile birlikte iadesi istemine ilişkindir. 6100 sayılı HMK. 'nun 355. Maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve resen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucu; İlk derece mahkemesince davacı taraf satın almış olduğu araçta gizli ayıp bulunduğu, Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2016/22641 Es-2018/9463 Karar sayılı ilamında belirtildiği üzere; tüketicinin değer azlığından kaynaklı bedel indirimi ile yetinmek zorunda olmadığı, Tüketici Kanununda belirtilen malın ayıpsız benzeri ile değişim hakkının kullanılmasının dürüstlük kurallarına aykırı olmadığı, bu sebeple davacının malın ayıpsız benzeri ile değişim hakkını kullanmasında hukuki yarar olduğu kabul edilerek davanın kabulüne karar verilmiş, davalılar vekileri tarafından karar istinaf edilmiştir....

              UYAP Entegrasyonu