K A R A R Davacı, 17.10.2012 tarihinde dava konusu otomobili satın almış olduğunu, bir süre sonra aracın ön kapılarından sürüş güvenliğini tehlikeye düşürecek mahiyette anormal ölçüde rüzgar sesi gelmeye başladığını, onarım ameliyesine rağmen sağlıklı bir netice alınamadığını, aracın ayıplı olduğunu ileri sürerek misli ile değişim veya ayıplı aracın davalılara iadesi ile bu araç için ödenmiş olan bedelin faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini dilemiştir. Davalılar davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır. Mahkemece; “davanın kabulü ile; davaya konu ......
ayıpsız misli ile değişim talebinin yasal koşullarının oluştuğu anlaşıldığından Açılan Davanın Kabulü ile; Davacı tarafından 04/12/2020 tarihli fatura ile satın alınan Opel Astra marka, 2020 model, W0VPD5EC8MG064664 Şasi numaralı, 34 XX 442 Plakalı ayıplı aracın davalılar tarafından aynı özelliklere sahip ayıpsız misli ile değiştirilerek davacıya verilmesine, Dava konusu otomobilin ayıpsız misli ile değiştirilmesinin mümkün bulunmaması halinde (fatura bedeli 187.939,19- TL'den aşağı olmamak üzere) İİK. 24....
Davalı, aracın 23.12.2011 tarihinde davacıya tam ve sağlam olarak teslim edildiğini, aracın ayıplı olmadığını, ayıp varsa ayıbın tüketiciden kaynaklandığını, ayıp ihbarının kanuni süresi içerisinde yapılmadığını, misli ile değişim şartlarının oluşmadığını savunarak, davanın reddini dilemiştir. Yerel mahkemece, davanın kabulü ile öncelikle misli ile değiştirilmesine, mümkün olmadığı takdirde 91.279,81-TL'nin ödeme tarihi olan 23.12.2011 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiz ile birlikte davalı ... Elektromekanik Yed. Par. Otom. İnş. San. Tur. Tic. Ltd. Şti.'den alınıp davacıya verilmesine karar vermiş, davalının istinaf talebi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, davalının istinaf talebinin kabulüne, İzmir 7....
Davacı vekili; müvekkili ile galericilik yapan davalı arasında 05.02.2018 tarihinde, 40.000,00 TL bedel üzerinden araç satım sözleşmesi yapılarak aracın teslim alındığı, vekil edenin 16.01.2019 tarihinde yaptırmış olduğu aracın zorunlu muayenesi sırasında aracının geçmiş muayenede kilometre kaydinm daha yüksek olduğunu ve kilometresi düşürüldüğünü öğrendiğini ve davalı tarafa misli ile değişimi ya da bedel iadesi talebinin reddi üzerine aracın ayıplı olduğunun tespiti ile aracın misli ile değişimine, mümkün olmadığı takdirde bilirkişice yapılan inceleme sonucu ayıp sebebiyle yapılan zorunlu masraflar da katılarak hesaplanacak satış bedelinin iadesini, 5.000,00 TL manevi tazminatına hükmedilmesini talep etmiş, davalı yanca, tüketicinin dava konusu araç ile ilgili tüm konularda aydınlatıldığını, 34 XX 392 Plakalı aracın kilometresinin düşürülmüş olduğu hususunun satıcı tarafından alıcıya bildirilmiş olduğunu, alıcının araca ilişkin bu ayıbı bilerek ve kabul ederek bu aracı satın aldığını...
misli ile değiştirilmesine, değişim sırasındaki tüm masrafların davalı taraflara yükletilmesine, mümkün olmaması halinde araç bedelinin iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Davacılar eldeki dava ile seçimlik haklardan misli ile değişim talep etmişlerdir. Davacıların aracın tamirini talep etmekle öncelikle ücretsiz onarım hakların kullandıkları ancak arızanın kalıcı olarak giderilememesi nedeniyle bu kez misli ile değişim istedikleri anlaşılmaktadır. Bilirkişi raporunda ortaya konan ayıpların, davacıların maldan bekledikleri faydayı kaldıran nitelikte olduğu, davalının ücretsiz onarım yolu ile ayıbı gideremediği görülmekle artık davacıdan aracı ayıplı olarak kabullenmesi beklenemeyeceğinden misli ile değişim talebinin kabulü gerekir (Ayıbın giderilemediği durumlarda misli ile değişim gerektiğine dair bkz. Yargıtay 19. HD. 20/12/2017 tarih, 2016/14877 K., 2017/8114 K.). Bu nedenle ilk derece mahkemesinin misli ile değişim isteminin kabulüne dair kararı usul ve yasaya uygun olduğundan bu yöndeki istinaf isteminin reddi gerekmiştir....
Mahkemece, bu bilirkişi raporu esas alınarak hüküm kurulmuş ve misli ile değişim kararından sarfınazar edilmiş ise de; Somut olayda; “0 km” de alınan aracın, üretim arızası olduğu halde tüketiciye satılıp, teslim edildiği; “EPC sistemi” arızası nedeniyle araç üzerinde yetkili servis eliyle bir çok kez tamir amaçlı müdahale edilmesine karşın arızaların giderilememiş olduğu dosya kapsamında alınan bilirkişi raporu ile de tespit edilmiş bulunduğu; arızanın giderilememiş olması yanında tüketicinin araca duyduğu güvenin sarsılması nedeniyle araçtan beklediği yararı sağlayamadığı, davacı tüketicinin seçimlik hakkını bedel iadesi yönünde kullanmış bulunması karşısında tüketicinin bu şekilde aracı değer düşüklüğüne ilişkin zararı giderilerek de olsa kullanmaya zorlanamayacağı, belirgindir. Dosya kapsamından eldeki dava yönünden, sözleşmeden dönme ve bedel iadesi isteme koşulları gerçekleşmiştir....
Dosya içerisindeki fatura örneğinden ve servis kayıtlarından, davaya konu televizyonun üreticisi ve satıcısının davalılar olduğu, televizyonun satış tarihinden itibaren garanti süresi içerisinde iki kez arızası nedeni ile tamir görüp parça değişimi yapıldığı, buna rağmen televizyondaki arızanın giderilmediği ve aynı arızanın devam ettiği, bu durumun denetime açık bilirkişi raporu ile tespit edildiği düzenlenen rapor ve servis kayıtlarında televizyondaki garanti süresindeki arızanın halen devam ediyor olması nedeni ile ayıbın gizli ayıp olduğu ve televizyonun tamir ile düzelmesinin mümkün olmadığı, misli ile değişiminin gerektiği...."gerekçesi ile, Davacının davasının KABULÜNE, ... marka, ... numaralı, UHD-LCD model televizyonun ayıpsız misli ile değişiminin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, davacı elinde bulunan ayıplı televizyonun davacıdan alınarak davalılara verilmesine, karar verilmiş ve karara karşı davalı ... Tic. Ltd....
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLERİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, tüketicinin satıcıya ve ithalatçıya karşı açmış olduğu aracın ayıplı olduğu iddiasına dayalı ayıpsız misli ile değişim, kabul edilmediği taktirde ayıp oranında bedel indirimine karar verilmesi talebine ilişkindir....
Dava, ayıplı araç satışından kaynaklı ithalatçı firmaya yöneltilmiş “satılanın misli ile değiştirilmesi” mümkün olmaması halinde “bedel iadesi” talebini içermektedir. Davacı taraf aracın ayıplı olduğunu, 4 ay gibi kısa bir süre zarfında 3 kez aracın aynı arıza nedeniyle servise çekildiğini, aracın son servise çekildiği 02/01/2017 tarihinden itibaren herhangi bir bilgi verilmediğini ve aracın arızasının giderilmediğini, davalı tarafa ihtarname keşide ettiğini aracın yenisi ile değiştirilmesi olmaması durumunda bedel iadesi talebinde bulunduğunu iddia etmiştir. Davalı ise; aracın ikinci el olup, mahkemenin görevli olmadığını, davacının seçimlik haklarından onarım hakkını kullandığını, araçta üretim kaynaklı herhangi bir sorunun mevcut olmadığını savunmuştur....