arızalar olduğu buna göre de davacının sıfır(0) km olarak aldığı aracın garanti süresi içinde tekrar arızalanması ve davacı tüketicinin aracın arızalanmasına katlanmak zorunda olmadığı ve davacının 6502 sayılı Kanun'un 11. maddesinde yer alan malın bedel iadesini, ayıp oranında bedel indirimini veya imkan varsa malın ayıpsız misli ile değiştirilmesini seçimlik haklarını kullanma imkanı doğduğu davacının eldeki dava ile seçimlik hakkını malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi yönünde hasretttiği göz önüne alınarak davanın kabulü gerektiği kabul edilmiştir....
'nin Bursa Şubesi olan diğer davalı T3 km. otomobil satın aldığını, aracın arıza yaptığında servise götürdüğünü, aradan uzun süre geçmesine rağmen aracın ayıbının giderilmediğini, seçimlik hakkını kullanmak üzere davalıya ihtar gönderildiğini, bu kapsamda otomobilin ayıpsız misli ile değiştirilmesine istediğini bildirdiği, davalının otomobilde hiçbir sorun görünmediğini ileri sürdüğünü belirterek öncelikle otomobilin ayıpsız misli ile değiştirilmesine bu talepleri kabul görmediği takdirde aracın davalı servise teslimi ile bedeli ödeme tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte iadesine karar verilmesini talep edilmiştir. Davanın açıldığı Bursa 1....
Bilirkişi incelemesi ile araçta mevcut bulunan boya kusurunun boyanın orjinal olması nedeniyle üretimden kaynaklı olduğu mütalaa edilmiş, mahkemece bilirkişi raporu esas alınarak yazılı şekilde hüküm tesis edilmiştir. 4077 sayılı kanun gereğince tüketici, aldığı ürünün ayıplı çıkması halinde ayıplı malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi, bedel iadesi, ayıp oranında bedel indirimi veya ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Verilen kararın hak ve menfaatler dengesini aşırı ölçüde bozması halinde ayıp oranında bedel indirimi veya ücretsiz onarım isteme hakkının da değerlendirilmesi gerekecektir. Somut olayda da iadesine hükmedilen aracın satın alındığı tarih, davacının elinde uzun zaman boyunca herhangi bir yakınma olmaksızın kullanılmış olması, ayıbın mahiyeti dikkate alındığında mahkemenin ayıp oranda hakkaniyet gereği bedel indirimi seçeneğini değerlendirmemesi usul ve yasaya aykırı olup, hükmün bozulmasını gerektirir...” gerekçesiyle karar bozulmuştur....
Bozma sonrası yapılan yargılama sonrasında mahkemece; dava konusu aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesi için kanunda öngörülen tüm şartların davacı lehine oluştuğu, kullanıcı kaynaklı olmayan tasarın ve imalat hatası kaynaklı gizli ayıplı olan arıza nedeniyle davacının ayıpsız misli ile değiştirme seçeneğini tercih ettiği, satıcının bu talebi yerine getirmekle yükümlü olduğu, Yargıtay bozma kararında belirtildiği üzere davacı için manevi tazminata hükmedilmesi hususunda yasal şartlar oluşmadığı, davacının yine bozma kararında belirtildiği üzere araç kiralama işlemini yaptığı ve bunun için ödeme de bulunduğuna dair belge ibraz edemediği, dolayısıyla bu talebini de kanıtlayamadığı gerekçesiyle; davacının aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesi ile ilgili talebinde direnilmesine, bu doğrultuda davacının aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesi talebinin kabulü ile dava konusu olan aracın halen serviste olduğundan iade konusunda karar verilmesine yer olmadığına, ayıpsız misli ile (yenisiyle...
İlk derece mahkemesince; Davanın KABULÜ ile; Taraflar arasındaki araç satış sözleşmesine göre; davalı şirket tarafından davacı tüketiciye satılan 34 XX 333 plakalı "Hyundai Accent Blue 1.4 D-CVVT MODEL, PLUS EU6" marka aracın ayıplı olduğunun belirlenmesi nedeniyle, bedelsiz olarak, aynı marka ve aynı modelde bir yenisi ile (misli ile) değiştirilmesine, böyle bir aracın, davacıdaki araç davalıya teslim edilmek suretiyle, davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Misli ile değiştirilmesine karar verilen aracın 34 XX 333 olan plaka tescili ile ilgili terkin masraflarının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Karara karşı davalı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur....
KARAR Davacı, davalıdan toplam 19 adet mobilya ürünü aldığını, toplam bedelinin 11.730 TL olduğunu ve leke tutmaz kumaş olarak aldığı koltuk takımı kumaşının leke tuttuğunu, ürünlerin ayıplı çıktığını belirterek bedellerin iadesini talep etmiş ve 22/01/2015 tarihli celsede ise seçimlik hakkını ürünün ayıpsız misli ile değiştirilmesine dönüştürmüştür. Davalı, davacıya ürünlerin leke tutmaz olduğunun belirtilmediğini, tam tersine leke tutabileceği beyaz kumaş olduğu beyan edildiğini ileri sürerek davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, Davanın KABULÜNE, Dava konusu ürünün 6502 sayılı yasanın 11/1-ç de yazılı ayıpsız bir misli ile değiştirilmesine, karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı eldeki dava ile satın aldığı ürünlerin leke tutmaz kumaş olarak satıldığını, ancak kirlenmenin olduğunu ve leke tuttuğunu, malların ayıplı olduğunu ileri sürerek ayıplı malların misli ile değişimine karar verilmesi istemi ile eldeki davayı açmıştır....
Sürekli edimli sözleşmelerde borçlu, kural olarak dönme hakkının yerine fesih hakkını kullanır.'' hükmüne dayandığı, ancak madde metninde açıkça yer aldığı üzere ifanın borçlu bakımından önceden öngörülemeyen bir sebeple güçleşmesinin arandığı, oysa eldeki davada her iki tarafın da bedel ödeme ve stant yeri tahsisi şeklindeki edimlerini ifa ettikleri, ifada her iki taraf için de bir imkansızlığın söz konusu olmadığı, davacının bunun dışında sonraki yıllarda yapılacak fuar bakımından misli ile değişim veya bedelden ayıp oranında indirim talebinde bulunduğu, ancak TBK 227 uyarınca bu taleplerin de ayıplı ifa hallerinde söz konusu olabileceği, somut olayda ayıplı bir ifanın bulunmadığı, davalı tarafın aldığı ücret karşılığı davacı tarafa ilgili sergi alanını tahsis ederek üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirdiği, davacının fuara katılamamasında davalıya izafe edilecek bir kusurun bulunmadığı, davacının şahsında gerçekleşen sebeplerle fuara katılamadığı, bu sebeple davacının, davalıdan bedel...
KARAR Davacı, 08.07.2014 tarihinde dava konusu aracı satın aldığını, bu otomobilin kullanıma başlandıktan çok kısa süre sonra başlamak üzere bir çok defa motor arıza lambası yanması nedeniyle servise götürülüp tamir edilmesine rağmen son olarak 20.10.2014 tarihinde tekrar arıza verdiğini ve servis tarafından turbo radyatör sisteminin yeniden onarılması gerektiği bilgisi verilmesi üzerine onarımın kabul edilmediğini, aracın bu haliyle gizli ayıplı bir ürün olduğunu ileri sürerek, dava konusu aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesine, olmadığı takdirde sözleşmenin iptali ile araç için ödenmiş olan bedelin iadesine karar verilmesini talep etmiş, davacı vekili 23.03.2018 tarihli dilekçesi ile seçimlik hakkın ayıpsız misli ile değişim olarak kullanıldığını beyan etmiştir. Davalılar ilk derece yargılama makamına sunmuş oldukları yanıt dilekçeleri ile dava konusu aracın ayıplı olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemişlerdir....
Aracın kullanımı sırasında tavanda boya kabarması ve çatlakları olduğunu fark ederek davalıya misli ile değişim talebinde bulunmuş, davalının bu talebi kabul etmemesi üzerine eldeki dava açılmıştır....
bahisle ayıplı aracın ayıpsız misli ile değişimine karar verilmesini talep etmiştir....