Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Mirasın Reddi istemine ilişkin olarak açılan davada ... 1. Sulh Hukuk ve ... 3. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, mirasın reddi istemine ilişkindir. Sulh Hukuk Mahkemesince; davanın terekenin borca batık olduğunun tespiti ile mirasın hükmen reddine ilişkin olup Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesi ise, davanın hasımsız olarak açıldığı ve tereke alacaklılarına husumet yöneltilmediği, TMK'nın 605. maddesine göre mirasın kayıtsız şartsız reddi istemine ilişkin olup Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğundan bahisle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Mirasın Gerçek Reddi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Talep, Türk Medeni Kanununun 605/1. maddesi uyarınca mirasın gerçek reddine ilişkindir. Mirasın gerçek reddine ilişkin istem hakkında ne gibi işlem yapılacağı Türk Medeni Kanununun 609. maddesinde gösterilmiş olup; mahkemece de bu yolda işlem yapılmıştır. Mirasın gerçek reddi işleminden zarar gördüğünü iddia eden mirasçının alacaklısı; mirasçının alacaklılarına zarar verme amacıyla mirası reddettiğinin iddia etmesi halinde Türk Medeni Kanununun 617. maddesi, mirası ret hakkının düşmüş olduğunu iddia etmesi halinde ise, Türk Medeni Kanununun 610. maddesi uyarınca dava hakkını kullanabilir....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Mirasın Gerçek Reddi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Talep, Türk Medeni Kanununun 605/1. maddesi uyarınca mirasın gerçek reddine ilişkindir. Mirasın gerçek reddine ilişkin istem hakkında ne gibi işlem yapılacağı Türk Medeni Kanununun 609. maddesinde gösterilmiş olup; mahkemece de bu yolda işlem yapılmıştır. Mirasın gerçek reddi işleminden zarar gördüğünü iddia eden mirasçının alacaklısı; mirasçının alacaklılarına zarar verme amacıyla mirası reddettiğinin iddia etmesi halinde Türk Medeni Kanununun 617. maddesi, mirası ret hakkının düşmüş olduğunu iddia etmesi halinde ise, Türk Medeni Kanununun 610. maddesi uyarınca dava hakkını kullanabilir....

        Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/201 Esas 2017/357 Karar sayılı kararla mirasın reddi kararının iptaline karar verildiği, Mahkemece reddi mirasın iptali kararının kesinleşmediğinden bahisle takibi iptalinin usul ve yasaya aykırı olduğu, bu kararın bekletici mesele yapılması gerektiğinden İlk Derece Mahkemesince verilen kaldırılması gerektiği, davacıların yaptığı reddi mirasın iptaline dair açılan davanın tespit hükmünde olmayıp reddi miras yapan mirasçıların hukuka aykırı mirasın reddi kararını ortadan kaldıran iptal davası niteliğinde olduğu, dosya borçlusu avalist Muhammet Kurtul'un yasal mirasçıları olduklarınını hüküm altına alması nedeniyle mirasçılıklarının sabit olduğu, kesinleşmeden icraya konulamayacak ilamlar yasada sınırlı sayıda sayıldığı, reddi mirasın iptali ilamının bunlardan olmadığı, HMK 367....

        Türk Medeni Kanununun 609. maddesi uyarınca, mirasın gerçek reddi isteminde görevli mahkeme, sulh hukuk mahkemesidir. Somut olayda, dava dilekçesi içeriğinden davacıların talebinin 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 605/1. maddesi uyarınca hasımsız olarak açılan mirasın gerçek reddine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Mirasın gerçek reddinde, mirasçıların, mirası kayıtsız şartsız reddettiğine ilişkin sözlü veya yazılı beyanı yeterli olup, davacılar herhangi bir alacaklıya husumet yöneltmeden mirası kayıtsız şartsız hak düşürücü süre içinde reddetmişlerdir. Terekenin borca batık olduğunu belirtmek mirasın hükmen reddi istemi olarak anlaşılamaz....

          Dava, Türk Medeni Kanununun 605/1 maddesine dayalı mirasın kayıtsız ve şartsız reddine ilişkindir. Miras, üç ay içinde reddolunabilir. Bu süre, yasal mirascılar için, mirasçı olduklarını daha sonra öğrendikleri ispat edilmedikçe miras bırakanın ölümünü öğrendikleri, vasiyetname ile atanmış mirasçılar için miras bırakanın tasarrufunun kendilerine resmen bildirildiği tarihten itibaren işlemeye başlar (TMK m. 606). Türk Medeni Kanununun 609. maddesi uyarınca, mirasın gerçek reddi isteminde görevli mahkeme, sulh hukuk mahkemesidir. Somut olayda, dava dilekçesi içeriğinden davacıların talebinin 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 605/1. maddesi uyarınca hasımsız olarak açılan mirasın gerçek reddine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Mirasın gerçek reddinde, mirasçıların, mirası kayıtsız şartsız reddettiğine ilişkin sözlü veya yazılı beyanı yeterli olup, davacılar herhangi bir alacaklıya husumet yöneltmeden mirası kayıtsız şartsız hak düşürücü süre içinde reddetmişlerdir....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacılar tarafından 11/08/2015 gününde verilen dilekçe ile mirasın gerçek reddi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; mahkemenin görevsizliğine dair verilen 18/09/2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, mirasın gerçek reddi isteğine ilişkindir. Davacılar, ...’nın 29.01.2008 yılında çocuksuz öldüğünü, kendilerinin mirasçı olduğunu ... İcra Dairesinin 2010/336 Esas sayılı dosyasından gönderilen tebligat ile öğrendiklerini, mirası kayıtsız şartsız reddettiklerini, mirasın reddinin tesciline karar verilmesini istemişlerdir. Mahkeme, davanın mirasın hükmen reddine ilişkin olduğundan bahisle görevsizliğine karar vermiştir. Hükmü, davacı ... temyiz etmiştir....

              Sulh Hukuk Mahkemesince ise mirasın reddi istemine ilişkin uyuşmazlıkta uygulanabilecek emredici bir yetki kuralı bulunmamasına, kesin yetkinin bulunmamasına rağmen mahkemece re'sen yetkisizlik verilememesine ve mirasın gerçek reddi yönündeki taleplerin murisin son yerleşim yeri dışındaki bir sulh hukuk mahkemesinde de yapılabileceği gerekçesi ile yetkisizlik yönünde hüküm kurulmuştur. 4721 sayılı TMK'nın 609. maddesinin dördüncü fıkrasında "Süresi içinde yapılmış olan ret beyanı, mirasın açıldığı yerin sulh mahkemesince özel kütüğüne yazılır ve reddeden mirasçı isterse kendisine reddi gösteren bir belge verilir." hükmüne yer verilmiştir. Bu yasal düzenlemeye göre mirasın reddi istemi, mirasın açıldığı yerin sulh hukuk mahkemesinde mirasçı tarafından sözlü veya yazılı beyanla yapılabilir. Buradaki yetki kesin olup, miras bırakanın son yerleşim yerindeki sulh hukuk mahkemesi görevli ve yetkili mahkemedir (TMK'nın 609. maddesi - Y.2.HD 2009/129191 E. - 2009/17413 K.)....

                Dava, mirasın hükmen reddi istemine ilişkindir. Murisin ödemeden acz içinde bulunması veya terekenin borca batık olması halinde mirasçılar süreye bağlı olmaksızın mirası reddedebilirler. Ancak, mirasçılar olağan yönetimi aşan işleri yapmaları, malların gizlemeleyerek tasarrufta bulunmaları durumunda mirasın reddi hakkını kaybederler. Somut uyuşmazlıkta, davacılar kardeşleri olan murisleri .......... ile yıllardır görüşmediklerinden mirasın reddini talep etmişler, mahkemece borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmiştir. "Taleple bağlılık ilkesi" başlığı taşıyan HMK'nın 26. maddesi gereğince "Hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir." Bu nedenle mahkemece, muris ...'...

                  Davadan önce yürürlüğe girmiş olan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununa göre, mirasın reddi beyanının tespit ve tescili, çekişmesiz yargı işidir (md. 382/2-c.5). Aynı Kanunun 384'ncü maddesinde yer alan hükme göre de, Kanunda aksine hüküm bulunmadıkça çekişmesiz yargı işlerinde, talepte bulunan kişinin veya ilgililerden birinin oturduğu yer mahkemesi yetkilidir. Türk Medeni Kanununda “mirası ret beyanının” mirasın açıldığı yer mahkemesine (TMK md. 576/1) yapılacağına ilişkin özel bir yetki kuralı bulunmamaktadır. Bu Yasanın 609'ncu maddesinin (1.) fıkrasında “mirasın reddi, mirasçılar tarafından sulh mahkemesine sözlü veya yazılı beyanla yapılır.” hükmü mevcut olup, bu beyanın hangi yer sulh mahkemesine yapılacağına ilişkin bir düzenlemeyi içermemektedir. Aynı maddenin (3.) fıkrasındaki düzenleme; mirasın reddi beyanının yapılacağı sulh mahkemesini değil, “süresi içinde yapılmış olan ret beyanının, mirasın açıldığı yer sulh mahkemesince özel kütüğüne yazılacağını” öngörmektedir....

                    UYAP Entegrasyonu