un 2.9.2019 tarihinde vefat ettiği, davacıların mirasın reddine ilişkin 3 aylık sürede Bakırköy ... Sulh Hukuk Mahkemesine dava açtığı, dosyada 21.10.2019 tarihinde mirasın kayıtsız şartsız reddi kararı verildiği, iş bu davada, icra dosyasının senetten kaynaklı olması nedeniyle Mahkememizin görevli olduğu, Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davacıların icra takip dosyasında takip tarihinden önce mirasın gerçek reddi yoluna başvurdukları ve redd-i mirasın tespitine yönelik kararların takip tarihinden önce kesinleştiği mirasın gerçek reddine ilişkin kararlar davalı taraf açısından kesin hüküm teşkil etmemekle birlikte davalı tarafça TMK'nun 617 maddesi kapsamında reddin iptaline yönelik açılmış bir dava da bulunmadığı, Bu itibarla takip tarihi itibariyle davacıların yasal mirasçı ve külli halef sıfatlarının bulunmadığı anlaşıldığından davanın kabulü ile aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi 03.10.2019 tarih ve 2018/1929 Esas, 2019/1520 Karar sayılı kararında özetle; "...Dava, TMK. m.605/2'ye dayalı mirasın hükmen reddi talebine ilişkindir. Mirasın reddi TMK.m.605 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir.Kural olarak mirasın reddi tek taraflı bir işlem olup, çekişmesiz yargı işleri içerisinde sayılmaktadır.Bu durumda mirasın reddinde 3 aylık süre sözkonusudur. Mirasın hükmen reddi ise TMK.605/2.maddesinde düzenlenmiştir. Mirasın hükmen reddinde herhangi bir süre şartı aranmamıştır. Tereke alacaklılarına karşı her zaman dava yoluyla mirasın hükmen reddi talebinde bulunulabilir. Bu halde ise talep çekişmesiz yargı değil, çekişmeli yargı hükümlerine tabi olacak ve tereke alacaklıları davalı olarak gösterilecektir. HMK.m.2/1 gereğince dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesidir....
Mahkemece, davanın mirasın hükmen reddi şeklinde değerlendirilmesi gerektiği ve davaya bakmanın asliye hukuk mahkemesi görevine girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Davacı, talebinin mirasın gerçek reddine ilişkin olduğundan bahisle hükmü temyiz etmiştir. 6100 sayılı HMK'nın 26. maddesinin 1. fıkrası gereğince; "Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir." Usul hukukunda buna taleple bağlılık kuralı denir. Somut olayda, davacı Türk Medeni Kanununun 606. maddesi gereğince mirasın gerçek reddini talep etmiş olup, dava dilekçesinde murisin aşırı derecede borçlarının olduğundan sözetmesi davacının mirasın hükmen reddini amaçladığı şeklinde yorumlanamaz. Dava, mirasın gerçek reddine ilişkin olup görevli mahkeme sulh hukuk mahkemesidir. Talep yanlış değerlendirilerek mahkemenin görevsizliğine karar verilmesi doğru değildir....
Ayrıca TMK'nun Velayet, Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzüğün 39/2. fıkrası gereğince mirasın reddi yetkisini içeren özel vekaletname sunulması zorunludur. Mirasın kayıtsız ve şartsız reddine ilişkin beyan sulh hukuk mahkemesine ulaştıktan sonra bu beyandan tek taraflı olarak dönülemez. Mirasın gerçek reddi beyanı mahkemeye ulaştıktan sonra ret beyanından, ancak mirasçıların tamamının muvafakatiyle veya açılacak olan reddin iptali davasının kabulü halinde dönülebilir. Somut olayda, davacı istinaf dilekçesinde mirasın reddi iradesinden döndüğünü beyan ettiği anlaşıldığından, mahkemece murisin davacıdan başka mirasçılarının da bulunduğu göz önünde bulundurularak, diğer mirasçıların, davacının mirasın gerçek reddi beyanından dönmesi konusunda muvafakatlerinin bulunup bulunmadığı tespit edilmeli ve sonucuna göre bir karar verilmelidir.(emsal Yargıtay 14....
Murisin ölümü anında terekenin borca batık olduğunun tespiti isteği bir eda davası niteliğinde olmayıp, mirasçıların bir irade açıklamasında bulunmalarına gerek kalmaksızın, kanundan dolayı mirasın reddedilmiş sayılması sonucunu doğuran "mirasçılar, mirasbırakanın ölümü ile mirası bir bütün olarak, kanun gereği kazanırlar" yönündeki (TMK. m. 599/1) yasal kuralın istisnasını oluşturan bir hukuki durumun saptanmasına yönelik dava türüdür. Bu niteliği gereğince maktu harca tabidir ve kabul veya reddi halinde de maktu vekalet ücretine hükmedilir. TMK'nın 605. maddesi gereğince mirasın reddini talep edilebilmesi için Türk Medeni Kanununun Velayet, Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzüğünün 39. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca vekilin vekaletnamesinde mirasın reddi yetkisi bulunması gereklidir. Ayrıca, mirasın hükmen reddi davası süre sınırlaması olmaksızın her zaman açılabilir....
Mirasın hükmen reddinin tespiti davasında davanın açılması için herhangi bir süre öngörülmemiş iken, mirasın gerçek reddi davası 3 aylık süreye tabidir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Mirasın reddine ilişkin davada Sincan 1. Sulh Hukuk ve Erzurum 1. Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- İstem, mirasın gerçek reddine (TMK 605/1 md.) ilişkindir. Sincan 1. Sulh Hukuk Mahkemesince; müteveffanın mernis adresinin Erzurum olması nedeniyle yetkisizlik kararı verilmiştir. Erzurum 1. Sulh Hukuk Mahkemesi ise, mirasın gerçek reddi konusunda kesin yetkinin söz konusu olmadığını belirterek yetkisizlik kararı verdi. Mirasın reddi istemi, mirasın açıldığı yerin Sulh Hukuk Mahkemesinde mirasçı tarafından sözlü veya yazılı beyanla bulunulabilir. Buradaki yetki kesin olup, miras bırakanın son yerleşim yerindeki Sulh Hukuk Mahkemesi görevli ve yetkili mahkemedir(TMK 609. md.). Murisin son yerleşim yerinin Gez Mah....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; 1.Davalının mirasçılar aleyhine başlattığı icra takibi nedeniyle davacı borçlunun mirasın reddi için başvurduğu, yargılama sonucunda mirasın hükmen reddine karar verildiği, davacının takipten kısa süre sonra mirasın reddi için başvurmasına rağmen yargılama sürecinin uzaması nedeniyle sürecin uzadığı, davacının mirasın reddi talebinin kabul edilmesiyle murisin borçları için davacıdan tahsil edilen tutarın davacıya iadesinin gerektiği dosya kapsamı ile sabit olup mahkemece iade edilecek tutarın bilirkişi incelemesi ile belirlenerek davanın kabul edilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından davalının istinaf talebi yerinde olmadığı, 2.Davacı vekili kötü niyet tazminatı talebinin reddi nedeniyle karara itiraz etmiştir....
"İçtihat Metni" Taraflar arasındaki mirasın hükmen reddi davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Davacı vekili TMK’nın 605. maddesi gereğince mirasın reddini talep etmiş ise de Türk Medeni Kanununun Velayet, Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzüğünün 39. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca vekilin vekaletnamesinde mirasın reddi yetkisi bulunmadığı anlaşıldığından bu yetkiyi içeren özel vekaletnamenin temin edilerek Dairemize gönderilmesi için dosyanın MAHALLİNE İADESİNE, 16.11.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, 15.04.2015 gününde verilen dilekçe ile mirasın gerçek reddi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; mahkemenin görevsizliğine dair verilen 02.06.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, mirasın gerçek reddi istemine ilişkindir. Davacı muris babası U. Mete Soyak'ın mirasının reddini istemiştir. Mahkemece görevsizlik kararı verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. Mirasın reddi, mirasçılar tarafından sulh hukuk mahkemesine sözlü veya yazılı beyanla yapılır. Süresi içinde yapılmış olan ret beyanı, mirasın açıldığı yerin sulh hukuk mahkemesince özel kütüğüne yazılır ve reddeden mirasçı isterse kendisine reddi gösteren bir belge verilir....