Dairemizin 04.06.2015 gün ve 2015/1640 Esas ve 2015/6111 Karar sayılı ilamıyla hükmün onanmasına karar verilmiştir. Davalı vekili, kararın düzeltilmesini talep etmiştir. Dairemizin 17.12.2015 gün ve 2015/13823 Esas ve 2015/11716 Karar sayılı ilamıyla vekilin mirasın reddi yetkisini içeren özel vekaletnamesinin temin edilerek Dairemize gönderilmesi için dosyanın mahalline iadesine karar verilmiştir. Davacı vekili tarafından davacı ...’a ilişkin 01853 yevmiye numaralı ve 11.02.2016 tarihli mirasın reddi yetkisini içeren vekaletname sunulmuştur. TMK'nun velayet, vesayet ve miras hükümlerinin uygulanmasına ilişkin Tüzüğün 39/2. fıkrası gereğince mirasın reddi yetkisini içeren özel vekaletname sunulması zorunludur. Davacı ...’nin mirasın reddi yetkisini içerir vekaletnamesine dosyada rastlanmadığından Dairemizce 14.11.2016 tarihinde mahalline iade kararı verilmiş, ancak gönderilen vekaletnamenin davacı ...’ye ilişkin değil, ...’a ait olduğu anlaşılmıştır....
Davanın açıldığı tarihten önce yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu ise Asliye Hukuk ve Sulh Hukuk Mahkemesi'nin görevli olup olmadığını, tayin ve tespitte dava konusunun değeri ve miktarı ölçüsünü kaldırmış, dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın mal varlığı haklarına ilişkin davalarda, görevli mahkemenin aksine bir düzenleme bulunmadıkça Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu hükme bağlanmıştır (HMK.m.2/1). Bu nedenle, mirasın hükmen reddi davasında görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesidir. Ancak mirasın gerçek reddi davasında Türk Medeni Kanununun 609. maddesi uyarınca görevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemesidir. Görev, kamu düzenine ilişkin olup, mahkemece yargılamanın her aşamasında kendiliğinden dikkate alınması zorunludur. Mirasın hükmen reddinin tespiti davasında davanın açılması için herhangi bir süre öngörülmemiş iken, mirasın gerçek reddi davası 3 aylık süreye tabidir....
Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 03/11/2015 gününde verilen dilekçe ile mirasın hükmen reddi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 02/06/2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılardan ... Bankası A.Ş. vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, mirasın hükmen reddi istemine ilişkindir. Davacılar vekili, müvekkillerinin murisleri ...’den kalan mirasın borca batık olduğunu, murisin ölmeden önce ... Bankası ile ... Bankasına borçlarının bulunduğunu belirterek mirasın reddini talep etmiştir. Davalılardan ......
Mahkemece her ne kadar üç talep bakımndan da davanın kabulüne karar verilmiş ise de, mirasın hükmen reddi davasının niteliği gereği diğer davalarla birlikte görülmesi mümkün değildir. O halde mahkemece, menfi tespit ve icra takibinin iptali davası tefrik edilmeli ve bu davaların sonucu bekletici mesele yapılmalıdır. Eldeki mirasın hükmen reddi davası için ise murisin ölüm tarihi itibariyle menkul kaydının bulunup bulunmadığının tespiti için ilgili banka şubelerine yazı yazılmalıdır. Ayrıca, davacının Av. ...'a verdikleri vekaletnamede mirasın reddini içeren özel yetki bulunmadığından davacı vekiline özel yetkiyi içeren vekaletname sunması için süre verilmesi ve bu eksikliğin tamamlattırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir....
DAVA KONUSU : Şikayet KARAR : İlk derece mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı borçlu vekili dava dilekçesinde özetle, Kuşadası İcra Müdürlüğünün 2018/3844 E. numaralı dosyası ile aleyhine icra takibi başlatıldığını, muris Fatma Karakuş'un annesi olduğunu ve tarafına intikal eden borcun kendisine ait olmadığını, Kuşadası 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/341 Esas sayılı mirasın hükmen reddi davasının derdest olduğunu, annesinden kalan borç nedeniyle maaş haczinin bulunduğunu belirterek yapılan kesintilerin iadesini ve Kuşadası 3. Asliye Hukuk Mahkemesindeki mirasın hükmen reddi davası sonuçlanıncaya kadar maaş haczinin durdurulmasını talep ve dava etmiştir....
Asliye Hukuk ve Çarşamba Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, mirasın hükmen reddi istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince, "Davanın mirasın hükmen reddi davası olduğu ve sulh hukuk mahkemesinin görevli olduğu" gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından ise, "Davanın hasımlı olarak görülmesi gereken mirasın hükmen reddi davası olup görevli ve yetkili mahkemenin, asliye hukuk mahkemesi olduğundan bahisle" görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. Somut olayda; dava Türk Medenî Kanununun 605/2. maddesine dayalı mirasın hükmen reddi istemine ilişkindir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin, babası ile yıllardır görüşmemekte ve babası ile farklı şehirlerde ikamet ettiğini, muris sağ iken pek çok harcamalar yapmış ve borç altına girmiş olduğunu, müvekkilinin, murisin ölümünden sonra söz konusu harcamaları ve borçları hakkında banka aracılığıyla bilgi sahibi olduğunu, dolayısıyla, murisin borçlarını mirasçı olarak banka tarafından gönderilen ihtarname ile yani 28.10.2021 TARİHİNDE BORCA BATIK OLDUĞUNU ÖĞRENMİŞ olduğunu, terekenin (ölen kişinin malvarlığı, hak ve borçlarının tümünün) borca batıklığı halinde mirasın hükmen reddinin söz konusu olabileceğini, mirasın hükmen reddi davasının, mirasın gerçek reddi davasından farklı olarak 3 aylık veya herhangi bir süreye tabi olmaksızın, terekenin borca batık olduğu durumlarda açılabileceğini, mirasın hükmen reddi davasının açılmasının süre şartına bağlı olmadığını, müvekkilinin mirasçı olduğunu ve murisin borca batık olduğunu öğrendiği tarih...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Mirasın hükmen Reddi istemine ilişkin olarak açılan davada... 1.Asliye Hukuk ile... Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, mirasın hükmen reddi istemine ilişkindir. Sulh Hukuk Mahkemesince, davanın mirasın hükmen reddi davası olup görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğundan bahisle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Asliye Hukuk Mahkemesi ise, davanın mirasın gerçek reddi olduğu ve sulh hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. Somut olayda; dava Türk Medeni Kanununun 605/2. maddesine dayalı mirasın hükmen reddi istemine ilişkindir....
Hükmen ret ise süreye tâbi değildir. Hükmen ret istemli davada terekenin borcu, terekenin alacaklılarının kimliği konusunda açıklama yaptırılarak davanın alacaklılara yöneltilmesi, taraflara delil bildirme olanağı sağlanması, terekenin aktif ve pasifinin belirlenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir. Somut olayda davacı, davayı ... olarak ve dava değeri belirtilmeksizin, murisin borçlarından dolayı terekenin borca batık olduğunu ve mirasını kayıtsız ve şartsız reddedildiğini belirterek "hükmen ret" isteminde bulunmuştur. Ancak, gerek 743 sayılı Medenî Kanunda, gerekse 4721 sayılı Türk Medenî Kanununda bu tür davaların sulh mahkemelerinde görüleceği hususunda bir düzenleme bulunmamaktadır. 23.12.1942 günlü ve 24/29 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararına göre, mirasın hükmen reddi davasında görevli mahkeme borç miktarına göre belirlenir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mirasın hükmen reddi ... ile ... Vergi Dairesi Başkanlığı aralarındaki mirasın hükmen reddi davasının kabulüne dair ... 10. Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 07.03.2013 gün ve 661/92 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına, Mahkeme hükmünün TMK'nun 605/2 maddesi gereğince miras bırakanının ödeme aczi nedeniyle mirasın hükmen reddi (borca batıklığının tespiti) olarak anlaşılmasının gerekmesine göre, yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile Usul ve Kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4....