Bu tür davalar, menfi tespit davası niteliğinde olup yetkili mahkeme davalı-alacaklıların davanın açıldığı zamandaki ikametgahı mahkemesidir. Davanın vekil aracılığı ile açılması halinde, vekilin, Türk Medeni Kanunu'nun Velayet, Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzüğün 39/2. fıkrası gereğince mirasın reddi yetkisini içeren özel vekaletname sunması zorunludur. Mirasın hükmen reddine karar verebilmek için, miras bırakanın terekesini oluşturan aktif ve pasifinin murisin ölüm tarihi itibariyle araştırılması ve terekesinin açıkça borca batık olup olmadığının saptanması gereklidir. İcra takibi sonunda aciz vesikası düzenlenmesi halinde, terekenin borca batık olduğu kabul edilir....
Dava, mirasın hükmen reddinin tespiti istemine ilişkindir. Ölüm tarihinde miras bırakanın ölmeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmişse miras reddedilmiş sayılır. (TMK m. 605/2 ). Mirasçılar zımnen mirası kabul etmiş durumuna düşmüş olmadıkça her zaman murisin ödemeden aczini isteyebilir. Türk Medeni Kanunu'nın 606. Maddesinde belirtilen süre bu davada uygulanmaz. Bu davanın tereke alacaklılarına karşı açılması gerekir. (28.12.1942 tarihli 24/29 sayılı YİBK) Bu davada yetkili mahkeme ise alacaklıların davanın açıldığı zamandaki ikametgâhı mahkemesidir. Ayrıca TMK'nın Velayet, Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzüğünün 39/2 fıkrası gereğince mirasın yetkisini içeren özel vekâletname sunulması zorunludur. Somut olaya gelince, mirasın hükmen reddi istemini içeren bu davanın alacaklının dava tarihindeki yerleşim yeri mahkemesinde açılması gerekirken Bursa Mahkemelerinde açılmıştır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, Mirasın Hükmen Reddi istemine ilişkindir. TMK'nun 605/1 maddesinde gerçek ret, 605/2 maddesinde ise hükmen ret düzenlenmiştir. Mirasın gerçek reddine ilişkin dava, Türk Medeni Kanununun 606/2. maddesinde belirtilen 3 aylık süre içerisinde, hasım gösterilmeden ve mirasın reddi için herhangi bir sebep ileri sürülmeden Sulh Hukuk Mahkemesine açılmalıdır. Mirasın hükmen reddi ise süreye tabi olmayıp murisin terekesinin borca batıklığının mirasçılar tarafından ileri sürülmesi halinde, murisin tespit edilebilen alacaklıları hasım gösterilmek sureti ile malvarlığı hakkına ilişkin olduğundan HMK'nun 2/1 maddesi gereğince Asliye Hukuk Mahkemesinde açılması gereken davalardandır. Uygulamada gerçek red mi, hükmen red mi olduğu karıştırılan bu tür davalarda görevli mahkeme belirlenirken, terekenin borca batıklığının ileri sürülüp sürülmediği hususuna dikkat etmek gerekecektir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından davalı aleyhine 14/06/2012 gününde ve birleştirilen dosya davacısı vekili tarafından birleşen dosya davalısı aleyhine 04/09/2013 gününde verilen dilekçe ile mirasın hükmen reddi istenmesi üzerine dairemizin bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 25/12/2018 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: KARAR Dava, mirasın hükmen reddi isteğine ilişkindir. Davacılar vekili ve birleştirilen dosya davacısı, 23/02/2011 tarihinde ölen müvekkillerinin mirasbırakanı ...'in terekesinin borca batık olduğunu beyanla mirasın hükmen reddini istemiştir. Davalı ve birleştirilen dosya davalısı vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkeme, davanın reddine karar vermiştir....
Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 10/03/2014 gününde verilen dilekçe ile mirasın hükmen reddi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 11/02/2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hayat Varlık Yönetim A.Ş. vekili ve davalı ... vd. vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacılar vekili, 08/07/2013 tarihinde vefat eden ...'ın terekesinin borca batık olduğunun tespiti ile mirasın hükmen reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, TMK'nun 605/2. maddesi uyarınca mirasın hükmen reddine karar verilmiştir. Hükmü, davalı ....A.Ş. vekili ve davalılar ... vd. vekili temyiz etmiştir....
Mahkemece davalıların savunmasında miras bırakanlarının ölüm tarihinde terekesinin borca batık durumunda olduğunu savunması neticesinde 2016/156 Esas sayılı dosyası ile mirasın hükmen reddine karar verildiği, murisin ölüm tarihinde borca batık durumda olduğunun tespit edildiği ve davalılar yönünden mirasın hükmen reddi kararı verildiği. davalıların murisin borçlarından sorumlu tutulamayacakları gerekçesi ile davanın tümden reddine karar verilmiş ise de, söz konusu mirasın hükmen reddi nedeni ile açılan 2016/156 Esas 2017/162 Karar sayılı kararının incelenmesinde davacılardan sadece T3 T4 ve T5 tarafından mirasın hükmen reddi davası açıldığı, davacılarından murisin eşi olan T2 tarafından mirasın hükmen reddi davası açılmadığı, dolayısıyla bu davalının miras bırakanın mirası reddetmiş sayılmasının şu an için mümkün olmadığı anlaşılmaktadır. TMK 610 maddesi " Yasal süre içinde mirası reddetmeyen mirasçı, mirası kayıtsız şartsız kazanmış olur....
"İçtihat Metni"Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mirasın hükmen reddi ... ve müşterekleri ile ... aralarındaki mirasın hükmen reddi davasının kabulüne dair Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 12.12.2013 gün ve 433/641 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı (Hazine) vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARAR Davacılar vekili dava dilekçesinde; miras bırakan...'...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki mirasın hükmen reddi davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 19.10.2015 gün ve 2015/12076 Esas, 2015/9149 Karar sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili, muris ...'nin terekesinin borca batık olduğunun tespitiyle mirasın hükmen reddine karar verilmesini istemiştir. Müdahil ve dahili davalı ... vekili, tüm alacaklıların taraf olarak gösterilmesi gerektiğinden öncelikle taraf teşkili yönünden ayrıca, murisin sermaye şirketi olan ....'de % 1 payının olduğunu, 1999/10 sayılı talimat dosyasında ....'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalı aleyhine 29.01.2015 gününde verilen dilekçe ile mirasın hükmen reddinin talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 24.05.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, mirasın hükmen reddine ilişkindir. Davacı, 15/03/2013 tarihinde vefat eden muris ...'in terekesinin borca batık olduğunu beyanla mirasın hükmen reddinin tespitini istemiştir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulü ile davacının murisi ...'in terekesinin borca batık olduğunun tespitine ve mirasın davacı yönünden hükmen reddedilmiş sayılmasına karar verilmiştir....
Dava, TMK'nun 605/2. maddesi gereğince açılan mirasın hükmen reddi istemine ilişkindir. Ölüm tarihinde miras bırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise, miras reddedilmiş sayılır (TMK m. 605/2). Mirasçılar Türk Medeni Kanunu'nun 610. maddesinde yazılı aykırılık da bulunmadıkça yani zımnen mirası kabul etmiş duruma düşmüş olmadıkça her zaman murisin ödemeden aczinin tespitini isteyebilir. Türk Medeni Kanunu'nun 606. maddesinde belirtilen süre bu davada uygulanmaz. Dava alacaklılara husumet yöneltilerek görülür. Bu davada yetkili mahkeme ise alacaklıların davanın açıldığı zamandaki ikametgahı mahkemesidir. Ayrıca Türk Medeni Kanununun Velayet Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzüğün 39/2. fıkrası gereğince mirasın reddi yetkisini içeren özel vekaletname sunulması da zorunludur. Davanın kabulüne karar verilmiş ise de, mahkemece yapılan araştırma ve incelemeler hüküm kurmaya yeterli değildir....