Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mirası reddin iptali davası, mirasbırakanın alacaklılarının, mirası reddeden mirasçıların buna haklarının olmadığının (TMK 610/2) tespiti için açtığı davadır. Türk Medeni Kanunu madde 610/2 uyarınca, ret süresi sona ermeden mirasçı olarak tereke işlemlerine karışan, terekenin olağan yönetimi niteliğinde olmayan veya mirasbırakanın işlerinin yürütülmesi için gerekli olanın dışında işler yapan ya da tereke mallarını gizleyen veya kendisine maleden mirasçı, mirası reddedemez. Bu nedenle, reddeden mirasçıların terekeden bir kısım malı kendilerine mal edindiklerinin, olağan yönetimi aşan işlerin yapıldığının, terekenin açık veya zımnen kabul edildiğinin kanıtlanması durumunda, reddin iptaline karar verilir. Mirasbırakanın alacaklılarının korunması amacıyla düzenlenen mirası reddin iptali davasında, mirasçıların tamamının mirası reddetmiş olması gerekir, bir mirasçı dahi mirası kabul ederse, reddin iptali istenemez....

    Tüm bu yasal düzenlemeler ışığında somut olay değerlendirildiğinde, Mahkemece, davalı muris ...’ın mirasçılarının tamamı olan ... ve ...’ın mirası reddetmeleri nedeniyle yargılamaya tereke temsilcisi huzuruyla devam edilmesi ve mirası reddeden ...’ın alt soyu olan oğlu ...’a, yukarıda belirtilen düzenlemelere göre sorumluluğu bulunup bulunmadığı hususu irdelenerek bir karar verilmesi gerekmektedir...” denilmiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyulduğu halde gereğinin yerine getirilmediği anlaşılmaktadır. Mahkeme, her ne kadar davalı muris ...'ın mirasçılarının tamamı olan ... ve ...'ın mirası reddetmeleri nedeniyle, mirası reddeden ...'ın oğlu olan ...’ın da mirası kabul etme durumu söz konusu olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermişse de, bozma ilamında belirtildiği şekilde davalı ...'...

      TMK'nın 611/1 maddesinde düzenlenen "Yasal mirasçılardan biri mirası reddederse onun payı, miras açıldığı zaman kendisi sağ değilmiş gibi hak sahiplerine geçer..." hükmü uyarınca mirası reddedenlerin miras paylarının diğer mirasçılara intikal şekli kararda gösterilmelidir. Mahkemece, talep, nüfus kayıtları ve mirasçıların mirası ret kararı değerlendirilerek, mirası reddeden mirasçıların paylarının kime kalacağı hususunun açıkça gösterilmek suretiyle mirasçılık belgesinin düzenlenmesi gerekir. Bu bakımdan verilen mirasçılık belgesinde yasal mirasçılar ile bunların miras paylarının gösterilmesi yerinde ise de "mirası reddin hukuki sonuçlarının" düzenlenen mirasçılık belgesine yansıyacak şekilde gösterilmemiş olması hatalı olmuştur. Somut olayda; muris..'ın 15.04.2014 tarihinde vefat ettiği ve geriye mirasçı olarak sağ eşi davacı ile birlikte müşterek çocukları .. kaldığı dosya içinde yer alan nüfus kayıtlarından anlaşılmaktadır. Ancak, mirasçılardan ..murise ait mirası reddettikleri .....

        Uyuşmazlık, davalı işyeri sahibinin mirasçılarının mirası reddetmeleri halinde mirası reddeden mirasçılar yönünden tespit hükmü kurulup kurulamayacağı noktasında toplanmaktadır. Mirasın reddi, Türk Medeni Kanunu'nun 605 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olup, anılan Kanunun 605'nci maddesinde, yasal ve atanmış mirasçıların mirası reddedebilecekleri belirtilmiştir. Mirasın reddi halinde, mirası reddedenler yönünden davaya devam edilemez. Bu halde mirası reddetmeyerek mirasçılığı devam edenlerin katılımı ile davaya devam edilir. Mirasçıların tamamının mirası reddetmeleri halinde Türk Medeni Kanunu' nun 612 ve devamı maddeleri uyarınca mirasın tasfiyesi yoluna gidilerek, bir tasfiye memuru atanır ve ilgili memurun davaya dahil edilmesi suretiyle davaya devam edilir. Türk Medeni Kanunu' nun 612 ve devamı maddelerine göre en yakın yasal mirasçıların tamamı tarafından reddolunan miras, Sulh Mahkemesince iflas hükümlerine göre tasfiye edilir....

          Bu nedenlerle; mirası reddeden (TMK m. 605/1) mirasçı veya mirasçılar varsa düzenlenecek mirasçılık belgesinde, mirasçılık sıfatına sahip olan kişi veya kişiler ile miras paylarının gösterilmesi ve mirası ret durumuna işaret edilmekle yetinilmemesi; mirası ret nedeniyle mirasçılık sıfatını kaybedenlerin ve bunların payının akıbetinin (kime kalacağının) gösterilmesi gerekir. Yasal mirasçı ... mirası reddettiğine göre TMK'nın 611/1. maddesindeki ''Yasal mirasçılardan biri mirası reddederse onun payı, miras açıldığı zaman kendisi sağ değilmiş gibi, hak sahiplerine geçer.'' hükmü uyarınca; mirası reddenlerin miras paylarının diğer mirasçılara intikal şeklinin kararda gösterilmesi gerekir. Bu hüküm karşısında, mirası reddeden mirasçılardan ..., babasından önce ölmüş gibi değerlendirileceğinden, ret olmasaydı yasal mirasçı olacağı halde, redden sonra mirasın açılması tarihinden geçerli olarak mirasçılık sıfatını kaybedecek ve ......

            Uyuşmazlık, işverenin gerçek kişi olduğu hizmet tespiti davalarında, mirasçıların mirası reddetmeleri halinde mirası reddeden mirasçılar yönünden tespit hükmü kurulup noktasında toplanmaktadır. Dosyadaki kayıt ve belgelerden; sicil numaralı davalı işyerinin 01.08.1966 - 31.12.1989 tarihleri arasında 506 sayılı Kanun kapsamında olduğu, bu işyerinden davacı adına 01.01.1989 tarihinden itibaren 120 gün çalışmanın Kuruma bildirildiği, davalı işveren in 01.03.2014 tarihinde vefat ettiği, mirasçılarından ve mirası reddettiği, mirasın reddine ilişkin sayılı kararının kesinleştiği, mirasçılardan eş reddi miras isteminde bulunmadığından halen mirasçı olduğu görülmüştür. Mirasın reddi, Türk Medeni Kanunu'nun 605 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olup, anılan Kanunun 605'nci maddesinde, yasal ve atanmış mirasçıların mirası reddedebilecekleri belirtilmiştir. Mirasın reddi halinde, mirası reddedenler yönünden davaya devam edilemez....

              TMK'nın 611 maddesindeki "Yasal mirasçılardan biri mirası reddederse onun payı, miras açıldığı zaman kendisi sağ değilmiş gibi hak sahiplerine geçer" hükmü uyarınca mirası reddedenlerin miras paylarının diğer mirasçılara intikal şeklinin kararda gösterilmesi gerekir. Somut olayda, muris ...'ün mirasçılarından ... mirası reddettiğine göre, TMK'nun 611. maddesi uyarınca mirası reddeden ...'ün miras payının intikal şeklinin kararda gösterilmesi gerekir. Bu hüküm karşısında, mirası reddeden mirasçı ..., muris ...'den önce ölmüş gibi değerlendirileceğinden, miras payı eşi ve çocuklarına geçmiş olacaktır. Bu durumda mahkemece, ret durumu yokmuş gibi yasal mirasçılar ve miras payları gösterildikten ve mirası reddeden mirasçı işaret edildikten sonra, mirası reddeden mirasçı gözönüne alınarak "yasal mirasçı ...'ün mirası ret durumu nedeniyle muris ...'ün yasal mirasçısı sıfatını kaybetmiş olduğu ve bunun miras payının eşi ve çocuklarına intikal etmiş olduğunun; böylece muris ...'...

                TMK'nın 611. maddesindeki "Yasal mirasçılardan biri mirası reddederse onun payı, miras açıldığı zaman kendisi sağ değilmiş gibi hak sahiplerine geçer" hükmü uyarınca mirası reddedenlerin miras paylarının diğer mirasçılara intikal şeklinin kararda gösterilmesi gerekir. Somut olayda, muris ...'ın mirasçılarından ... mirası reddettiğine göre, TMK'nın 611. maddesi uyarınca mirası reddeden ...'ın miras payının intikal şeklinin kararda gösterilmesi gerekir. Bu hüküm karşısında, mirası reddeden mirasçı ..., muris ...'dan önce ölmüş gibi değerlendirileceğinden, ...'a ait miras payı çocuklarına geçmiş olacaktır. Sonuç olarak mahkemece, ret durumu yokmuş gibi yasal mirasçılar ve miras payları gösterildikten ve mirası reddeden mirasçı işaret edildikten sonra, mirası reddeden mirasçı gözönüne alınarak “yasal mirasçı ...'ın mirası ret durumu nedeniyle muris ...'ın yasal mirasçısı sıfatını kaybetmiş olduğu ve bunun miras payının çocuklarına intikal etmiş olduğunun, böylece muris ...'...

                  Maddeye göre "mirasçılar, mirası reddederken, kendilerinden sonra gelen mirasçılardan mirası kabul edip etmeyeceklerinin sorulmasını tasfiyeden önce isteyebilirler. Bu takdirde ret, sulh hakimi tarafından daha sonra gelen mirasçılara bildirilir, bunlar bir ay içinde mirası kabul etmezlerse reddedilmiş sayılırlar." En yakın mirasçıların reddine rağmen durum kendilerine tebliğ edilen alt derecedeki mirasçılar bir ay içerisinde mirası kabul etmezlerse bu halde tereke tasfiye edilir. Mirasçılardan birisi mirası kabul ettiği takdirde tasfiyeye gidilmez. Tasfiyeye gidilmesi halinde mirastan arta kalan miktar mirası reddetmemiş gibi asıl mirasçılara verilir. Somut olayda murisin en yakın yasal mirasçılarının tamamı tarafından miras reddedildiğine göre, mirasçıların tasfiyeden önce kendisinden sonra gelen mirasçıya mirası kabul etmeyeceğinin sorulmasını istemeleri bu mirasçılara, mirasçı sıfatını kazandırmaz....

                  Dava dilekçesinde davacı T2'nin, babası Ahmet Kekilli'den kalan mirası reddettiğine karar verilmesini talep ettiği, mahkemece yapılan yargılama sonunda murisin vefat tarihi itibariyle reddin süresinde olduğu, davacının kayıtsız ve şartsız olarak mirası reddettiği göz önünde bulundurularak talebin kabulüne karar verildiği, davacının istinaftan feragat ettiğine ilişkin dilekçe sunduğu kararın 02.10.2018 tarihinde kesinleştiği, karar kesinleştikten sonra davacının 25/11/2020 tarihli dilekçesi ile kendisinden sonra gelen mirasçılarına mirası kabul edip etmeyecekleri hususunun da mahkemece sorulması hususunda tebligat çıkartılmasını talep ettiği, davacının eşi ve çocukları olan dava dışı şahıslar olan T3 T4 T5 ve T1 tarafından mahkemeye gönderilen 30/12/2020 havale tarihli dilekçede T2'nin babasından kalan mirası reddettiğini, kendileri de T2'nin mirasçıları konumunda olduklarını, kendilerinin de tasfiyeye kadar mirası reddetme haklarının bulunduğunu, bu sebeple T2'nin babasından kalan mirası...

                  UYAP Entegrasyonu