Başka bir ifadeyle tasarruf nisabı sınırları içerisinde geçerli olmak üzere vasiyetnamenin ıskatına ilişkin bölümün hükümsüzlüğüne karar verilerek davacının saklı payını talep edebileceği ve davaya tenkis davası olarak devam edileceği düşünülmeden yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu durumda, mahkemece yapılacak iş; TMK.nun 512/3.maddesi gereğince, mirasçılıktan çıkarmaya yönelik ölüme bağlı tasarrufun davacı mirasçının saklı payının tasarruf nisabı oranında yerine getirilerek davaya TMK.nun 564. vd. maddelerinde açıklanan tenkis davası olarak devam edilmek suretiyle murisin terekesinde bulunan tüm aktif ve pasifinin belirlenmesinden sonra uzman bilirkişiden alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurmak gerekirken bu hususun da gözden kaçırılması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....
Sulh Hukuk Mahkemesince 26.12.2012 tarihli kararında mirasçılarını mirasından ıskat ettiğine dair vasiyetnamenin açılıp okunmasına karar verildiği, buna karşı davacıların ... 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/192 esas sayılı dava dosyası ile mirasçılıktan çıkarmanın iptali istemiyle dava açtıkları anlaşılmaktadır. Ne var ki, ... 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/192 esas sayılı dava dosyasının 12.06.2014 tarihli celsesinde mevcut dava dosyasının sonucunun beklenilmesine ilişkin ara karar verilmiş ise de 2012/192 Esas sayılı davanın sonucu beklenerek davacıların taraf sıfatı kesinleştikten sonra mevcut dava dosyasında karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir....
u mirasçılıktan çıkarmıştır. Mirasçılıktan çıkarmanın iptali hususu dava konusu edilmediğinden 2006 yılında vefat eden ...'nın miras payı yönünden davacı ...'nın mirasçı sıfatı bulunmamaktadır. Mahkemece satış bedelinin dağıtılmasında bu hususa işaret edilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru görülmemiş ise de; bu husus kararın bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HMK'nin 370/II maddesi gereğince hüküm sonucunun aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı ...'nin temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasına 8. bent olarak "paydaşlardan ... ...'un Üsküdar 9....
Dava; mirasçılıktan çıkartma (ıskat) istemine ilişkindir. Dosya içerisinde mevcut nüfus kaydına göre, davacı ile mirastan ıskatını talep ettiği Metin Demir'in 06/07/1995 tarihinde evlendikleri ve halen evli oldukları görülmüştür. Mirasçılıktan çıkartma, saklı payın temelini teşkil eden aile dayanışmasının zedelendiği hallerde, mahfuz hisseli mirasçıyı mirastan uzaklaştırma olanağını miras bırakana tanıyan ölüme bağlı bir tasarruftur. Mirasçılıktan çıkarma murisin tek taraflı ölüme bağlı bir tasarrufu ile gerçekleşir. Mirasçı, mirasbırakana veya mirasbırakanın yakınlarından birine karşı ağır bir suç işlemesi, mirasbırakana veya aile üyelerine karşı aile hukukundan doğan yükümlülükleri önemli ölçüde yerine getirmemesi halinde miras bırakanın yapacağı ölüme bağlı tasarrufla saklı paylı mirasçısını mirasçılıktan çıkartabilir. Mirasçılıktan çıkarılan (ıskat edilen) kimse mirastan pay alamayacağı gibi tenkis davası da açamaz....
Miras hakkından tamamen ıskat olunan kimse terekeden hisse talep edemeyeceği gibi tenkis davası dahi açamaz.TMK.nun 512.maddesinde, "Mirasçılıktan çıkarma, mirasbırakan ancak buna ilişkin tasarrufunda çıkarma sebebini belirtmişse geçerlidir. Mirasçılıktan çıkarılan kimse itiraz ederse, belirtilen sebebin varlığını ispat, çıkarmadan yararlanan mirasçıya veya vasiyet alacaklısına düşer.Sebebin varlığı ispat edilememiş veya çıkarma sebebi tasarrufta belirtilmemişse tasarruf, mirasçının saklı payı dışında yerine getirilir; ancak, mirasbırakan bu tasarrufu çıkarma sebebi hakkında düştüğü açık bir yanılma yüzünden yapmışsa, çıkarma geçersiz olur." hükmü getirilmiştir. Mirasbırakan ...'ın, 22.10.1997 tarihli vasiyetnamede açıkladığı davacıyı mirastan ıskat sebebinin ispatı, çıkarmadan yararlanan davalı mirasçılarına düşmektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : VASİYETNAMENİN İPTALİ - TAPU İPTALİ VE TESCİL - TENKİS Taraflar arasında görülen davada; Davacı, mirasbırakan ...'ın ..., ..., ... ve ... parsel sayılı taşınmazlardaki 1/2'şer paylarını mirasçısından mal kaçırmak amacıyla ve muvazaalı olarak davalı yeğenine satış suretiyle temlik ettiğini, davalının taşınmazı satın alabilecek ekonomik gücünün olmadığını, muvazaalı temliki geçerli kılmak için ... 5. Noterliği'nin 13.02.2007 tarih 919 yevmiye nolu vasiyetnamesi ile mirasbırakana karşı aile yükümlülüklerini yerine getirmediği gerekçesiyle mirasçılıktan çıkartıldığını ileri sürerek, vasiyetnamenin iptaline taşınmazların tapusunun iptali ve adına tesciline, olmazsa tenkise karar verilmesini istemiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 1/12/2020 tarihli 2020/357 esas 2020/321 karar sayılı ilamının incelenmesinden; davacının dosyamız davacısı T1 davalıları Hayrettin, Huriye ve T7, davanın mirasçılıktan çıkarmanın iptali davası olduğu, mahkemece Şarköy Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine yetkisizlik kararı verildiği, kararın istinaf edilmeksizin 15/01/2021 tarihinde kesinleştiği, Şarköy Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2019/339 esas sayılı dosyasının incelenmesinden; davacının dosyamız davacısı, davalıların Ahmet Öztürk, Hayrettin Avcı, Hikmet Esen, İsmail Esen, T7, Mithat Ağa, Nurten Avcı, davanın muris muvazaası nedeniyle tapu iptali ve tescil, dava konusu taşınmazların Şarköy'de belirtilen murise ait çok sayıda taşınmaz olduğu, davanın işbu dava dosyamıza yansıdığı tarih itibariyle henüz tensibinin yapıldığı, Dosyaya sunulan tapu kayıtlarından muris adına halen olan aktif bazı taşınmazların bulunduğu, Mahkemenin mevcut bu delillerle davanın kabulüne karar verilmiştir....
Yukarıda IV.C.2. numaralı bentte de belirtildiği üzere, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 510. maddesinde mirasçının, mirasbırakana veya mirasbırakanın ailesi üyelerine karşı aile hukukundan doğan yükümlülüklerini önemli ölçüde yerine getirmediği hallerde mirasçının, mirastan ıskat edilebileceği; devamı 511. madde ise mirasçılıktan çıkarılan kimsenin mirastan pay alamayacağı ve mirasçılıktan çıkarılan kimsenin miras payının o kimse mirasbırakandan önce ölmüş gibi, mirasçılıktan çıkarılanın varsa altsoyuna, yoksa mirasbırakanın yasal mirasçılarına kalacağı düzenlenmiştir. Bölge Adliye Mahkemesince davalı ... tarafından açılan ıskatın iptali davasının reddine yönelik hükmün kesinleştiği gözetilmeden ve Türk Medeni Kanunu'nun 511. maddesine aykırı olacak şekilde bu davalı yönünden davanın reddine karar verilmesi de doğru görülmemiş, belirtilen nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir. VII....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 05/12/2016 gününde verilen dilekçe ile vasiyetnamenin (mirastan çıkarmanın) iptali, ikinci kademede tenkis talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; verilen hükme karşı istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik kararın temyizi üzerine Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak davanın reddine dair verilen 04/02/2021 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Mahkemece, Yargıtay 3....
Yerel mahkemece; vasiyetnamenin tenfizi davasının reddine "mirasçılıktan çıkartılma tasarrufunun iptali "davasının bütünüyle kabulüne" karar verilmiştir. Mirasçılıktan çıkarma sebebinin varlığı ispat edilememiş veya çıkarma sebebi tasarrufta belirtilmemişse tasarruf, mirasçının "saklı payı" dışında yerine getirilir; ancak, mirasbırakan bu tasarrufu çıkarma sebebi hakkında düştüğü "açık bir yanılma" yüzünden yapmışsa, çıkarma geçersiz olur. (TMK.md.512/3) Somut olayda; mirasçılıktan çıkartılma sebebinin (TMK.md.510/2) varlığı davacı-karşılık davalılar Erol ve arkadaşları tarafından kanıtlanamamıştır. Buna karşılık dosyada; mirasçılıktan çıkartma tasarrufunun, mirasbırakanın çıkarma sebebi hakkında düştüğü "açık bir yanılma" yüzünden yaptığını gösteren bir delil de bulunmamaktadır. Bu durumda "mirasçılıktan çıkartma tasarrufu" mirasbırakanın, mirasında "tasarruf edebileceği kısım" kadar, diğer bir deyişle, mirasçılıktan çıkartılan Eser'in "saklı payı" dışında geçerli olur....