Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı vekili cevabında, murise davalının baktığını, vasiyetnamenin geçerli olduğunu beyan etmiştir. Mahkemece; vasiyetname tarihinde murisin hukuki ehliyeti olduğu ve vasiyetnamenin şekil şartlarına uygun olduğundan bahisle vasiyetnamenin iptali talebinin reddine karar verilmiş, hükmü davacılar temyiz etmiştir. .... noterde düzenlediği resmi vasiyetname ile 5 adet taşınmazını davalı torunu ...’e vasiyet ettiği anlaşılmaktadır. Vasiyetnamenin düzenlendiği tarihte alınan doktor raporu ile yargılama sırasında alınan .... raporuna göre murisin işlem tarihinde fiil ehliyetine haiz olduğu saptanmıştır. ... Dosya arasında bulunan veraset ilamına göre davacıların yasal mirasçı olduğu, davalı torunun ise yasal mirasçı olmadığı, vasiyet alacaklısı olduğu tespit edilmiştir. Vasiyetnamenin iptali davasının kabul edilebilmesi için TMK.nun 557.maddesinde sayılı iptal sebeplerinden birinin mevcut olması yeterlidir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki vasiyetnamenin iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dava, vasiyetnamenin iptali istemine ilişkin olup, bu davalarda öncelikle dava konusu vasiyetnamenin açılıp açılmadığının araştırılarak vasiyetnamenin açılmasına ilişkin kararın kesinleşme tarihli şerhini içerir onaylı suretinin getirtilerek dosya içine konulması gerekir. Dosyadaki belgelerden muris ...ait 13.01.1992 tarihli vasiyetnameye ilişkin, İstanbul Anadolu 21.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2013/122 Esas sayılı vasiyetnamenin açılması dosyasının dava tarihinde derdest olduğu anlaşılmaktadır....

      Mirastan çıkarma ve yoksunluk sebeplerinin gerçekleşmesi ya da mirasın reddi veya mirastan feragat edilmiş olması, ilgili kişinin mirasçılık belgesi istemesine engel bir neden olmadığı gibi, ilgili kişinin mirasçılık sıfatını da ortadan kaldırmaz....

      Mahkemece; vasiyetname usulünce açılıp, okunma kararının kesinleşmesinden sonra vasiyetnamenin iptali için bir yıllık hak düşürücü sürenin işlemeye başlayacağı, vasiyetnamenin okunması kararın kesinleşmediği, bu durumda öncelikle vasiyetnamenin açılıp okunduğuna dair kararın kesinleşmesi ve vasiyetnamenin iptali ile ilgili hak düşürücü sürenin de geçmesi gerektiği gerekçesiyle davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiş,hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava;vasiyetnamenin tenfizi istemine ilişkindir. Görülmekte olan bir davanın sonuçlanmasının başka bir davada bekletici sorun yapılabilmesi için iki şartın gerçekleşmesi gerekir. a- Bekletici sorun yapılacak davanın başka bir mahkemede görülmekte olması, b-İki dava arasında bağlantı bulunması. Davalardan biri hakkında verilecek kararın, diğerini etkileyecek nitelikte bulunması halinde iki dava arasında bağlantı varsayılır ve biri diğeri için bekletici mesele yapılır....

        Davacı ... vekili 'nin temyiz itirazları yönünden; TMK.nun 595 maddesi gereğince; mirasbırakanın ölümünden sonra ele geçen vasiyetnamenin geçerli olup olmadığına bakılmaksızın hemen sulh hakimine teslimi zorunlu olup, vasiyetname teslimden başlayarak bir ay içinde açılır ve ilgililere okunur. Vasiyetname usulünce açılıp, okunma kararının kesinleşmesinden sonra vasiyetnamenin iptali için 1 yıllık hak düşürücü süre işlemeye başlar. Vasiyetnamenin iptali davasının incelenebilmesi için öncelikle dava konusu vasiyetnamenin açılıp açılmadığı konusunda araştırma yapılmalıdır. Vasiyetnamenin açılıp okunduğunun tespit edilmesinin amacı, mirasçıları ve lehine kazandırma yapılan kişileri bilgilendirme ve yasal haklarını kullanmayı temine yönelik bir işlemdir. Vasiyetname usulünce açılıp ilgililere tebliğ edilmeden yukarıda anılan maddede gösterilen 1 yıllık zamanaşımı süresi işlemeye başlamaz....

          2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/289 E. - 2009/441 K. sayılı dosyasının incelenmesinde; davalılar ... tarafından diğer davalılar... ve ... aleyhine dava konusu vasiyetnamenin ehliyetsizlik nedeniyle iptali istenilmiş, mahkemece ehliyetsizlik nedeniyle vasiyetnamenin iptaline karar verilmiş, hüküm derecattan geçerek kesinleşmiş ise de, davacının bu davanın tarafı olmadığı anlaşılmıştır.Yerleşmiş Yargıtay uygulamalarına göre, vasiyetnamenin iptali davaları sadece bu davanın tarafları açısından hüküm ifade eder....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : VASİYETNAMENİN İPTALİ-TENKİS Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, miras bırakanları ...'ın tüm mal varlığını davalı kızına vasiyet ettiğini, vasiyetnamenin yasal koşulları taşımadığını ileri sürerek vasiyetnamenin iptali veya tenkis isteğinde bulunmuştur. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, vasiyetnamenin iptali isteminin reddine, tenkis isteğinin kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'un raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR- Dava vasiyetnamenin iptali veya tenkis isteğine ilişkindir. Mahkemece tenkis isteği yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden, tarafların miras bırakanı ...'...

              Böylece eda davasının içinde öncelikle tespit (iptal) davasına yer verildiği gözetilmeden, vasiyetnamenin iptali yönünde bir dava bulunmadığından bahisle istemin reddi isabetli görülmemiştir.Diğer taraftan vasiyetnamenin şekil ve esas bakımından geçersizliği iddia edildiği halde bu yönde hiçbir araştırma ve inceleme yapılmadan ve tarafların bu husustaki delilleri sorulup toplanmadan eksik incelemeye dayalı olarak "geçerli bir vasiyetname" bulunduğu yönündeki tespitle davanın reddi usul ve yasaya uygun bulunmamıştır.Ayrıca vasiyetnamenin açılmasına ilişkin dava, davacı tarafından temyiz edilmekle 2009 yılı içinde kesinleşmiş olup, işbu dava ise 2008 yılında açılmakla, vasiyetnamenin iptali istemi yönünden süresinde dava bulunduğu halde yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı gerekçeyle de olsa davanın reddi doğru görülmemiştir.Kaldı ki, vasiyetnamenin tenfizine ilişkin açılıp sonuçlanmış bir dava bulunup bulunmadığı araştırılmamış, dolayısı ile salt vasiyetnamenin varlığı...

                Somut olayda 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) 557/2. maddesinde düzenlenen korkutma (ikrah) koşullarının oluşup oluşmadığı, buradan varılacak sonuca göre vasiyetnamenin iptali şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır. III. GEREKÇE 12. Uyuşmazlığın çözümünde öncelikle “ölüme bağlı tasarruf”, “vasiyetnamenin iptali” ve “tenkis” davaları hakkında açıklama yapılmasında yarar vardır. 13. Miras bırakanın ölümünden sonra meydana gelmesini arzu etmiş olduğu hususlara ilişkin her türlü irade açıklaması, ölüme bağlı tasarruf olarak nitelendirilir (Öztan, B./Öztan F.: “Ölüme Bağlı Tasarruflara İlişkin Medeni Kanunu’ndaki ve Noterlik Kanunu’ndaki Şekil Şartları”, AÜHFD, 65 (4), 2016, s.3586)....

                  Mahkemece; "...Adli Tıp Kurumu'nun 14.1.2009 tarih 144 Karar sayılı raporu ile vasiyetçi Şefik Güral'ın 04.04.2000 akit tarihinde fiil ehliyetine haiz olduğunun rapor edildiği görülmekle, tüm dosya kapsamı değerlendirildiğinde vasiyetnamenin yapılış şekli, içeriği, tanık beyanları ve Adli Tıp Kurumu raporu; vasiyetçinin vasiyetinin iradesi ile düzenlendiğini yansıttığından, davacının vasiyetnamenin iptali davalarının reddine, tenkis talebine ilişkin davalarının bu davadan tefriki ile ayrı bir esasa kaydına karar verilmiştir, gerekçesiyle" davacıların vasiyetnamenin iptali davalarının reddine, tenkis talebine ilişkin davalarının ise iş bu davadan tefrikine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir. 1-Vasiyetnamenin iptali davası yönünden; Mirasbırakanın ... yazar olmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, vasiyetçinin, düzenlenen vasiyetnamenin son arzularına uygun olduğunu beyan etmesi yeterli değildir....

                    UYAP Entegrasyonu