"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın mirastan feragat sözleşmesinin muvazaalı olması nedeniyle iptaline dair verilen hükmün süresi içinde davalılar tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili davalılardan ...’ın müvekkiline olan vergi borcu nedeniyle haklarında yaptıkları icra takibi sırasında borcuna yetecek haczi kabil mallarının bulunmadığını ancak vergi borcunu ödememek amacıyla annesinden kalacak miras payından feragat ederek mirasın davalılardan ...’a intikalini sağladıklarını öne sürerek yapılan mirastan feragat sözleşmesinin iptalini talep etmiştir. Davalılar feragat sözleşmesinin davalılardan Meral’in diğer mirasçılara yaptığı maddi yardımlar nedeniyle yapıldığını, mal kaçırma amaçlarının bulunmadığını savunarak davanın reddini istemişlerdir....
engellemek amacıyla gerçekleşmiş olduğunun kabulü gerektiğini, bu nedenle mirastan feragat sözleşmesinin TBK 28. madde kapsamında gabin nedeniyle de iptaline karar verilmesini, bu nedenlerle haksız davanın reddine mirastan feragat sözleşmesinin iptaline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Öte yandan, bu değerlendirme doğal olarak, mirastan feragat eden sağ eşin, muris eşinden olma müşterek çocukları yanında, önceki eşinden olma çocukları veya torunları lehine de sonuç doğuracağından Yargıtayın istikrarlı içtihatlarına da aykırılık oluşturmaktadır. B) Dava konusu olaya gelince, gerek mirastan feragat sözleşmesinin yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan 743 sayılı mülga Türk Kanunu Medenisinin, gerekse ölüm olayının gerçekleştiği 4721 Kanunun bahsi geçen hükümlerinde; karşılık alınmaksın yapılan mirastan feragat sözleşmesinin, feragat edenin altsoyu lehine yapılmış sayılacağı açıkça ifade edilmiş değildir. Doktrinde madde hükmü eleştirilirken, hükümdeki ifadelerin hatalı olduğuna ve özellikle eşin mirastan feragat etmesi durumunda yetersiz olduğuna dikkat çekilmiştir. 528. maddenin ikinci fıkrası uyarınca, feragat eden, mirasçılık sıfatını kaybeder; üçüncü fıkrası uyarınca mirastan feragat, karşılık almadan feragat eden kişinin mirasçısı hakkında sonuç doğurmaz....
TMK.nun 528 vd.maddelerinde düzenlenen mirastan feragat sözleşmesinin tarafları miras bırakan ile mirasbırakanın saklı paylı mirasçılarıdır. Birleşen davada dayanılan sözleşmenin yapıldığı tarihte mirasbırakan ... ölmüş bulunmaktadır. Sözleşmenin düzenlendiği tarihte ... parselde ...adına kayıtlı ½ pay davalı-birleşen davalıya satış suretiyle devredilmiş ise de, ...’in mirasbırakanı ... üzerindeki payda miras payı mevcut bulunmaktadır. Somut olayda dayanılan 1963 yevmiye numaralı sözleşme birleşik (karma) niteliktedir. Sözleşme, katılımı olmadığından ... üzerindeki pay bakımından mirastan feragat sözleşmesinin unsurlarına haiz bulunmamakta ise de, ...’den intikal eden İbrahim’e ait miras payı bakımından mirastan feragat sözleşmesinin sonuçlarını doğuracağı aşikardır. Öte yandan, olayları anlatmak taraflara, hukuki nitelendirmeyi yapmak ve uygulanması gerekli kanun hükmünü saptayıp, çekişmeyi gidermek hakime aittir....
Tüm bu nedenlerle mirastan feragat eden (TMK m. 528) mirasçı veya mirasçılar varsa, düzenlenecek mirasçılık belgesinde, mirasçılık sıfatına sahip olan kişi veya kişiler ile miras paylarının gösterilmesi ve mirastan feragat durumuna işaret edilmekle yetinilmemesi, mirastan feragat nedeniyle, mirasçılık sıfatını kaybedenlerin ve bunların payının akıbetinin de (kime kalacağının) gösterilmesi gerekir. Somut olayda; davalı ... ’in muris eşi ...’in mirasından ... 1. Noterliği 22.06.2000 tarih ve 30786 yevmiye numaralı mirastan feragat sözleşmesi ile ivazlı olarak feragat ettiği anlaşılmıştır. İptali istenilen ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2005/189 Esas, 2005/196 Karar sayılı mirasçılık belgesinde mirasçıların ve miras paylarının belirlendiği ve davalının mirastan feragat sözleşmesi yaptığına dair açıklamaya yer verilmediği görülmüştür. Bu husus mahkemece de belirlendiği halde, hükümde ......
Mahkemece; "Tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde; dava, Akçaabat Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2021/531 Esas ve 2021/575 Karar sayılı ilamı ile alınan mirasçılık belgesinin iptali talebidir. Davacı vekili, Dava dilekçesinde özetle, muris ile bir kısım davalı arasında 15.08.2008 tarihinde Akçaabat 1. Noterliği'nin 8882 yevmiye numaralı işlemi ile mirastan feragat sözleşmesinin yapıldığını ancak feragat sözleşmesinin mirasçılık belgesinde belirtilmediğini iddia etmiş, bir kısım davalı vekili ise davalı Fatime Çanakçı'nın okuma yazma bilmediği halde ilgili sözleşmeye imza attırıldığı, bu sebeple mirastan feragat sözleşmesi için aranan şekil şartlarının yerine getirilmediğini iddia etmiştir. Türk Medeni Kanunu'nun Miras Sözleşmesi başıklı 545. Maddesi'nde '' Miras sözleşmesinin geçerli olması için resmî vasiyetname şeklinde düzenlenmesi gerekir....
Noterliğinin 08.10.2002 tarihli 7340 yevmiye numaralı mirastan feragat sözleşmesi yaptıklarını, murisin 19.01.2012 tarihinde vefat ettiğini, kendisinin bu sözleşmeyi miras bırakan, miras bırakanın çocukları ve kardeşleri tarafından baskı ve tehdit altında kalarak imzaladığını, bu nedenle 08.10.2002 tarihli mirastan feragat sözleşmesinin iptalini talep etmiştir. Davalılar, davanın reddini savunmuştur. Dosya içerisinde mevcut 08.10.2002 tarihli mirastan feragat sözleşmesinin taraflarının okur-yazar olduğu, iki tanık huzurunda düzenlendiği anlaşılmaktadır. TMK'nın 528. maddesi gereğince olumsuz miras sözleşmesi, mirastan feragat sözleşmesi olarak yer almıştır. Resmi şekilde yapılması zorunludur. Miras bırakan ile mirasçısı arasında yapılır. Karşılık sağlanarak veya karşılıksız yapılması mümkündür. Davacı yan bu sözleşmeyi hem tehdit altında hem de murisin temyiz kudretine haiz olmadığını ileri sürerek iptalini istemektedir....
Mahkemece, davacının vasiyetnamenin açılması dosyasında davaya konu mirastan feragat sözleşmesinin kendisine zorla imzalattırıldığını beyan ederek "ikrah" hukuksal nedenine dayandığı, eldeki dava da ise "hata" hukuksal nedenine dayalı iptal talep ettiği, bu durumun çelişki oluşturduğu, davacının davranışlarının çelişkili davranma yasağı ilkesi uyarınca TMK'nin 2.maddesi ile düzenlenen dürüstlük kuralına aykırılık oluşturduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dava, mirastan feragat sözleşmesinin geçersiz olduğu ileri sürülerek sözleşmenin iptaline bağlı olarak davalılar adına kayıtlı taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile tescil isteğine ilişkindir....
HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, TMK'nın 528. maddesi uyarınca davacı ile miras bırakacak anne arasında kurulan mirastan feragat sözleşmesinin iptali istemine ilişkindir. İstinafa konu dava dosyasının incelenmesinde; davanın mirastan feragat sözleşmesinin iptali istemine ilişkin olduğu, davacı annesi T3 ile tanıklar huzurunda Adana 7. Noterliği'nin 22/11/2016 tarih ve 22796 yevmiye nosu ile düzenlenme şeklinde mirastan feragat sözleşmesi yaptıklarını 15.000 TL bedelli mirastan feragat sözleşmesinin feshine karar verilmesini talep etmiştir. Sözleşme sağlar arasında yapılmış olup ,yine anne sağdır. Açılan dava da miras hukukundan kaynaklanan tescil davası olmayıp, sözleşmenin geçersizliği iddiası ve feshine ilişkindir, tapu iptal ve tescil talebi bulunmamaktadır. Belirtilen nedenler ile davanın niteliğine göre aşağıda belirtilen iş bölümünün belirtilen maddelerine göre davanın dairemizin görevinde olmadığı bu nedenle görevsizlik kararı vermek gerekmiştir....
Mirastan feragat sözleşmesi (TMK. md. 528) miras sözleşmesinin bir çeşidi olduğundan resmi vasiyetname şeklinde yapılması zorunludur (TMK md. 545 ve Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı 11.02.1959 tarih 16/14 sayılı Kararı). Türk Medeni Kanununun 596. maddesi vasiyetnamenin açılıp okunmasına ilişkindir. Türk Medeni Kanununun 528 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş bulunan mirastan feragat sözleşmelerinin vasiyetnamelerdeki usul doğrultusunda açılıp okunmasına ilişkin bir hüküm yoktur. Noterde düzenlenmiş olan mirastan feragat sözleşmesinin mirasbırakanın ölümü halinde sulh hakimine gönderilmesinin gereği bulunmamaktadır. Bu nedenle mahkemece yapılacak bir işlem bulunmadığından karar verilmesine yer olmadığına, gönderilen mirastan feragat sözleşmesi aslının ilgili noterliğe iadesine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulmasına karar vermek gerekmiştir....