Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ın 06.03.2008 tarihinde vefat ettiğini, mirasbırakanın vasiyetname ile müvekkillerini mirastan ıskat ettiğini, müvekkillerinin mirastan çıkarma işlemini Finike Sulh Hukuk Mahkemesinin 2008/105 Esas 2008/12 Karar sayılı dava dosyasından yapılan tebligatlar ile öğrendiklerini, belirtilen mirastan ıskat sebeplerinden hiçbirinin geçerli ve gerçek olmadığını, Finike Noterliğinin 26.11.2002 tarih ve 06459 yevmiye numaralı düzenleme şeklinde mirastan çıkarma senedinin iptalini, vasiyetnamenin tasarruf nisabını aşan kısmının iptalini ve müvekkillerinin mirastan pay almalarına karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar ..., ..., ..., ... ve ... vekili, mirastan çıkarma sebeplerinin doğruluğu ya da yanlışlığı hakkında beyanda bulunmayacaklarını, mirastan çıkarma işleminden müvekkillerinin yararlanmadığını, çıkarılanların altsoyunun yararlandığını beyanla davanın reddini savunmuştur. Dahili davalılar, yargılamaya katılmamış ve davaya cevap vermemiştir....

    İlk derece mahkemesince; murisin fiil ehliyetinin bulunduğu, manevi baskı altında vasiyetnamenin yaptırıldığı iddiasının davacı tarafça ispatlanamadığı davacının saklı payının zedelendiği gerekçesiyle, vasiyetnamenin iptali talebinin reddine, sabit tenkis oranına göre tenkis isteminin kısmen kabulü ile 150.000 TL'nin davalı taraftan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir. İlk derece mahkemesi kararına karşı, taraflarca istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Uyuşmazlık; vasiyetnamenin iptali, olmadığı takdirde tenkis istemine ilişkin olup, mahkemece; vasiyetnamenin iptali isteminin reddine, tenkis isteminin kabulüne dair verilen hüküm, davalılardan ... mirasçıları olan dahili davalılar tarafından tenkis istemine hasren temyiz edilmiştir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 1. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 1. Hukuk Dairesine gönderilmesine 05.03.2018 gününde oybirliği ile karar verildi....

        Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Asıl ve birleştirilen dava, ehliyetsizlik ve muris muvazaası hukuksal nedenlerine dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa tenkis isteğine ilişkindir....

          Hemen belirtmek gerekir ki; bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün, diğer bir söyleyişle mirasbırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmesi de büyük önem taşımaktadır. Bunun için de ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı, mirasbırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı, davalı yanın alış gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile mirasbırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk vardır....

            DAVA TÜRÜ :Veraset İptali Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Davacılar... Sulh Hukuk Mahkemesince 14.01.2006 gün 2006/82 – 61 karar sayılı babaları ...’a ait mirasçılık belgesi verildiği, davalı kardeşleri ...’ın babalarının sağlığında mirastan feragat sözleşmesi düzenlediklerini, fakat mirasçılık belgesine bu durumun işaret edilmediğini belirterek bu mirasçılık belgesinin iptalini talep etmişlerdir. Mirastan iskat, mirastan feragat, mirası red., mirastan mahrumiyet mirasçılık belgesi istenmesine engel değildir.Ancak mirasçılık belgesinde bu hususa işaret olunarak mirasçılık sıfatını yitiren kişinin de mirasçılık belgesinde gösterilmesi gerekir. Somut olayda...’ın 24.01.2006 gün 2006/82-61 sayılı mirasçılık belgesinde bu hususa işaret edilmediği anlaşılmıştır....

              Vasiyetnamenin tenfizi (yerine getirilmesi) davasının görülebilmesi için, vasiyetnamenin açılıp okunmasından sonra itiraza uğramaması veya itiraz edilmiş ise buna ilişkin vasiyetnamenin iptali veya tenkisine yönelik davaların kesinleşmesi gerekir. Bu nedenle aynı dava dosyası içinde hem vasiyetnamenin iptali veya tenkisi ile birlikte vasiyetnamenin tenfizi davasının birlikte görülmesi mümkün değildir. Mahkemece; tenfiz talebine yönelik karşı davanın tefrik edilerek ayrı bir esasa kaydedilmesi gerekirken, yazılı şekilde tenfiz yönünden de davanın esası hakkında karar verilmesi doğru değildir. Ayrıca, kabule göre; davada reddedilen kısım ve karşı dava ile ilgili vekalet ücretine hükmedilmemesi de bozmayı gerektirmiştir....

                Asliye Hukuk mahkemesinde tapu iptal ve tescil davası açtığını, sonuç olarak murisin vefatı tarihi itibarı ile adına kayıtlı herhangi bir taşınmaz tespit edilemediğini, kaldı ki iptali istenen vasiyetnamenin tenfizinin yapılmadığını, buna ilişkin açılmış ve sonuçlanmış bir dava bulunmadığı gerekçesi ile davacının vasiyetnamenin iptali ve tenkis davasının reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle, muris hayattayken kat karşılığı inşaat sözleşmesi kapsamında maliki olduğu taşınmazı dava dışı Kırmacı İnş. Ltd. Şti.'ye devrettiğini, dava dışı yüklenici şirketin inşaatı tamamladığını anacak murise vermesi gereken bağımsız bölümü vermediğini, bu nedenle muris hayattayken Erzurum 1....

                Hal böyle olunca, mahkemece;yukarıda ifade edilen yasa hükümleri ve açıklamalar dikkate alınmak suretiyle, öncelikle vasiyetnamenin iptali yönündeki iddialarının değerlendirilmesi noktasında dosyanın ... Kurumu'na sevki sağlanarak, murisin dava konusu vasiyetnamenin yaptığı tarih itibariyle hukuki işlem ehliyetine sahip olup olmadığının tespit edilmesi; eldeki davada vasiyetnamenin iptali koşulları mevcut değil ise, davacının tenkis talebinin değerlendirilmesi, bu değerlendirme yapılırken de yukarıda ifade edilen ilke ve esaslara göre alanında uzman bilirkişi yada bilirkişiler tarafından düzenlenen taraf ve Yargıtay denetimine elverişli raporlar alınmak suretiyle hüküm tesisi yoluna gidilmesi gerekirken; eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş,bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacı ...'...

                  Hemen belirtmek gerekir ki; bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün, diğer bir söyleyişle mirasbırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmesi de büyük önem taşımaktadır. Bunun için de ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı, mirasbırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı, davalı yanın alış gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile mirasbırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk vardır....

                    UYAP Entegrasyonu