Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Noterliği’nde düzenlenen 31.07.2012 tarih ve 15093 yevmiye numaralı Mirastan Feragat Sözleşmesi karşılığında davalıya 656.000,00.-TL ödediği, sözleşmede davalı söz konusu bedeli nakit olarak aldığını beyan ettiği, sonrasında da sözleşme karşılığında bir bedel almadığını beyan ederek yalan söylediğini, bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak, haklı davamızın kabulüne, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yüklenmesine, karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLER : Yazılı beyanlar ve tüm dosya kapsamı. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE: Dava, vasiyetnamenin iptali talebine ilişkindir. İstinaf incelemesi HMK 355. Madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen de kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmış olup, Dava, vasiyetnamenin iptali istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosyanın incelenmesinde iptali talep edilen Adana 3....

Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. Tenkis talebine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; HMK gereğince, dayanılan olayları açıklamak taraflara, hukuki nitelendirmesi yapmak ise hakime aittir. Somut olayda; davacının dava dilekçesinde; “ … veraset ilamında eşi olarak 1 payına sahip olmama rağmen beni mirastan yoksun bırakmış…” ve “ Benim de mirasta 1 payım olduğundan murisin tüm menkul ve gayrimenkulleri ile bankalardaki döviz ve Türk Lirası hesaplarının veraset ilamı gereğince eşit şekilde dağıtılması gerekirken...” ifadeleri yer almaktadır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ: TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada;Davacı, mirasbırakan annesi ...'nun kendisinden mal kaçırmak amacıyla dava konusu 2018 parsel sayılı taşınmazdaki 1/2 payını 03.07.1996 tarihinde sağlararası işlemle, aynı taşınmazda eşinden gelen payı ile tüm menkul eşyalarını da 22.10.1997 tarihli vasiyetname ile davalıya bağışladığını, mirasbırakan annesinin ehliyetsiz olduğunu, demans hastası olması nedeniyle 2005 yılında kısıtlandığını ileri sürerek, vasiyetnamenin iptali ile tapu iptali ve tescil, mümkün olmazsa tenkis istemiş, yargılama sırasında vasiyetnamenin iptali isteminden feragat etmiştir....

      Mirastan feragat sözleşmesi ve kapsamı Türk Medeni Kanunu'nun 528 ve devamındaki maddelerinde düzenlemiş olup, miras sözleşmesinin bir çeşididir. TMK'nın 545. maddesi uyarınca miras sözleşmesinin geçerli olabilmesi için resmi vasiyetname şeklinde yapılması zorunludur. (Yargıtay İ. B. K. 11.02.1959 tarih 16/14 sayılı Kararı) Vasiyetnamenin açılması ise TMK'nın 596. Maddesinde düzenlenmiş olup vasiyetname açılırken sulh hakimince izlenmesi gereken usul belirtilmiştir. Miras sözleşmesinin ve bu kapsamda yer alan mirastan feragat sözleşmesinin "resmi vasiyetname şeklinde yapılması hususu yalnızca" geçerlilik şekline ilişkin olup, mirastan feragat sözleşmelerinin vasiyetnamelerdeki usul doğrultusunda açılıp okunacağına ilişkin kanunda bir hüküm bulunmadığı gibi noterde düzenlenmiş olan mirastan feragat sözleşmesinin mirasbırakanın ölümü halinde sulh hakimine gönderilmesine dair de bir düzenleme söz konusu değildir....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dairemizce HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçesinde belirtilen hususlarla sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen dikkate alınarak yapılan inceleme neticesinde; Dava, tapu iptal ve tescil, vasiyetnamenin iptali, olmadığı takdirde tenkis istemlerine ilişkindir. 1- Davacının vasiyetnamenin iptali talebinin değerlendirilmesi; Davranışlarının, eylem ve işlemlerinin sebep ve sonuçlarını anlayabilme, değerlendirebilme ve ayırt edebilme gücü bulunmayan bir kimsenin kendi iradesi ile hak kurabilme, borç altına girebilme ehliyetinden söz edilemez. Yargıtay'ın yerleşik içtihatlarında da belirttiği üzere ayırt etme gücünün nispi bir kavram olması kişiye eylem ve işleme göre değişmesi bu yönde en yetkili sağlık kurulundan, özellikle Adli Tıp Kurumundan rapor alınmasını da gerekli kılmaktadır. Esasen Türk Medeni Kanunun 409/2. maddesi akıl hastalığı veya akıl zayıflığının bilirkişi raporu ile belirleneceğini öngörmüştür....

        Bu nedenle dava, vasiyetnamenin ehliyetsizlik ve irade sakatlığı nedenleriyle iptali, mirasçılıktan çıkarmanın iptali ve tenkis isteklerine ilişkindir. 5.2.Vasiyetnamenin iptali, mirasçılıktan çıkarmanın iptali ve tenkisi davaları, ölüme bağlı tasarrufun iptal edilmesinde çıkarı olan mirasçı tarafından, ölüme bağlı tasarruftan yararlanan kişilere karşı açılabilecektir. Bu nedenledir ki, iş bu davalarda mahkemenin öncelikle yapması gereken; taraf teşkilini sağlamaktır. 5.3.Mirasbırakan başka türlü tasarrufta bulunmuş olmadıkça, mirasçılıktan çıkarılan kimsenin miras payı, o kimse mirasbırakandan önce ölmüş gibi mirasçılıktan çıkarılanın varsa altsoyuna, yoksa mirasbırakanın yasal mirasçılarına kalır. (TMK. 511/2) Mirasçılıktan çıkarılan kimsenin altsoyu, o kimse mirasbırakandan önce ölmüş gibi saklı payını isteyebilir.(TMK. 511/3) Bu yasal hüküm gereği, davada husumetin çıkarmadan ve vasiyetnameden yararlananlara yöneltilmesi zorunludur....

          Dava dilekçesinde vasiyetnamenin yerine getirilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalılardan Ayşe Baş tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Dava dilekçesinde, eşi olan muris müteveffa ...'nin noterlikçe düzenlediği vasiyetnamesiyle 35 Ada, 12 Parsel de kayıtlı arsasını davacıya vasiyet ettiğini, vasiyetnamenin açılıp okunduğunu, vasiyetçinin diğer mirasçıları çocukları davalılar tarafından daha önce vasiyetnamenin iptali davası açtıklarını ve reddolduğunu böylece vasiyetnamenin kesinleştiği ileri sürülerek tenfizine karar verilmesi talep ve dava edilmiştir....

            Ejder Yılmaz, 25.baskı, 2014, sayfa; 491) Mahkemece, aralarında bağlantı bulunan ve birinin sonucunun diğerini etkileyeceği açık olan vasiyetnamenin iptali ve tenkis davalarının ayrılması isabetli değildir. Zaten mahkeme de tenkis davasını sonuçlandırıbilmek için eldeki vasiyetnamenin iptali davasında verilen kararın kesinleşmesini bekleyen ara kararı oluşturmuştur. Anılan davaların birlikte yürütülüp sonuçlandırılması gerekirken yasal neden olmaksızın ayrılmalarına karar verilmesi isabetli bulunmamıştır. Mahkemece yapılması gereken vasiyetnamenin iptali ve tenkis davalarının birleştirilmesinin sağlanarak yargılamanın birlikte yürütülmesidir. Bozma nedenine göre, diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir....

              Noterliğince düzenlenen 08/02/2010 tarihli ve 3372 yevmiye numaralı vasiyetnamenin şekil eksikliği, ehliyetsizlik ve irade sakatlığı nedeniyle geçersiz olduğunu ileri sürerek; vasiyetnamenin iptalini, olmadığı takdirde tenkisini talep etmişlerdir. Davalı; davacıların iddialarının gerçeği yansıtmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. İlk derece mahkemesince; davaya konu vasiyetname düzenlendikten sonra, mirasbırakan ile davalı arasında 05/07/2010 tarihli ölünceye kadar bakma sözleşmesinin düzenlendiği ve vasiyete konu taşınmazın sözleşmeye konu edildiği; muvazaa iddiasına dayalı olarak açılan ölünceye kadar bakma sözleşmesinin iptali davasının ise reddine karar verildiği, mirasbırakanın bahse konu sözleşme ile davaya konu vasiyetinden döndüğü, bu nedenlerle vasiyetnamenin iptaline karar verilemeyeceği gibi tenkis talebinin de incelenemeyeceği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir....

                Hukuk Dairesi'nin gönderme kararında, mirastan feragat sözleşmesi hukuksal nedenine dayalı olarak açılan davalardan yalnızca tapu iptali ve tescil istemiyle açılan davalar sonucu verilen hüküm ve kararları inceleme görevlerinin bulunduğu, dolayısıyla sadece mirastan feragat sözleşmesinin iptali istemiyle açılan davalar sonucu verilen hüküm ve kararları inceleme görevlerinin bulunmadığı belirtilmiştir. Ancak mirastan feragat sözleşmesi hukuksal nedenine dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil istemli davalar ile mirastan feragat sözleşmesinin iptali istemli davalar hukuki mahiyetleri itibariyle tamamıyla aynıdır. Bu iki davanın farklı davalar gibi düşünülmesi ve iş bölümü kararında birinin adına yer verilmediği gerekçesiyle ilgili Dairenin görev alanına girmediğinin kabul edilmesi mümkün değildir. Hakimler ve Savcılar Kurulu'nun iş bölümüne ilişkin kararındaki temel amacın ve düzenleme şeklinin mirastan feragat sözleşmesiyle ilgili davaların 4....

                UYAP Entegrasyonu