Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, öncelikle TMK.nun 557.maddesi gereğince, vasiyetnamenin iptali koşullarının bulunmadığını, murisin vasiyetname yapmak suretiyle malvarlığı üzerinde tasarruf hakkını kullandığını, murisin yasal mirasçılarının bir nevi mirastan ıskat edildiklerini, vasiyetnamenin iptali şartlarının bulunmadığını, bu nedenle vasiyetnamenin iptali isteminin reddinin gerektiğini, tenkis talebi yönünden ise murisin vefat tarihi itibariyle terekesinin aktif ve pasifinin tespitinin gerektiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. İlk derece mahkemesince; asıl dava yönünden, Adli Tıp Kurumu raporuna göre murisin vasiyetnamenin düzenlenme tarihinde fiil ehliyetine haiz olduğu, murisin dava tarihi itibariyle tenkise tabi mal varlığının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine, birleşen davada davacıların davayı takip etmemeleri nedeniyle HMK'nun 150/5.maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 25/01/2016 gününde verilen dilekçe ile vasiyetnamenin iptali talebi üzerine yapılan yargılama esnasında ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2016/20 Esas, 2016/211 Karar sayılı veraset ilamında belirtilen davacı tarafa ait miras payı olan 114 pay oranında tedbirin devamına, kalan kısma ilişkin tedbirin kaldırılmasına dair verilen 01/03/2016 günlü ara kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, mirastan feragat sözleşmesinin iptali istemine ilişkindir. Davacı vekili, ... Noterliği'nin 08.07.2008 tarihli 3136 yevmiye sayılı mirastan feragat sözleşmesinin iptalini talep etmiştir....
Sayılı dosyası ile vasi atanması talebinde bulunulduğunu, ancak muris vefat ettiği için bu davanın konusuz kaldığını, tüm bu yapılan işlemlerin sistemli bir mal kaçırma organizasyonu olduğunu, vasiyetnamede gösterilen sebepler baskı ve fiil ehliyeti yoksunluğunda yapıldığını ileri sürerek, vasiyetnamenin iptaline, olmazsa tenkise karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince, davanın reddine karar verilmiş; bu karara karşı davacılar vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İddianın ileri sürülüş biçimine ve dosya kapsamına göre; terditli açılan davada, öncelikli istek vasiyetnamenin iptali, olmadığı takdirde tenkis istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : VASİYETNAMENİN İPTALİ-TENKİS Taraflar arasında görülen vasiyetnamenin iptali, tenkis davası sonunda yerel mahkemece davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar, davalı ... tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...’ün raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, vasiyetnamenin iptali ve tenkis isteğine ilişkindir. Davacılar, mirasbırakan anneleri ...’in ... Noterliğinin 07.05.2002 tarih ve 1900 ve 1901 yevmiye numaralı hibe ve zilyetliğin devri senetleri ile ... Köyü ... mevkiinde bulunan taşınmazının 2.500m2’lik kısmını davalı ... Köyü Tüzel Kişiliğine, kalan 3.500 m2’lik kısmını da davalı oğlu ...’e hibe ettiğini, yine ... Noterliğinin 09.12.2002 tarih ve ... yevmiye numaralı vasiyetname ile ......
Davacı dava dilekçesinde, vasiyetnamenin şekil şartlarını taşımaması ve hukuki ehliyetinin bulunmadığı gerekçesi ile iptalini talep etmiş, aynı zamanda davacının mahfuz hissesinin aşılmış bulunduğu iddiasına dayanmış ise de; dava dilekçesinde sadece vasiyetnamenin iptali talep edildiği, ayrıca tenkis talebinde açıkça bulunulmadığından bu yöndeki istemin de reddine karar verilmiştir. Gerekçesiyle" davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, bir davada; maddi olayları açıklamak tarafların, hukuki nitelendirmede bulunmak ve olaya uygun kanun maddesini bulup uygulamak hakimin görevidir....
Mirasçılıktan çıkartılan (ıskat edilen) kimse mirastan pay alamayacağı gibi tenkis davası da açamaz. Ölüme bağlı tasarrufta mirastan çıkarma sebebi gösterilmişse ıskat geçerlidir. Mirastan çıkarma sebebinin varlığını ispat etmek çıkarmadan yararlanan mirasçıya ait bulunmaktadır. TMK'nın 512/3. maddesinde "Sebebin varlığı ispat edilememiş veya çıkarma sebebi tasarrufta belirtilmemişse tasarruf, mirasçının saklı payı dışında yerine getirilir; ancak, mirasbırakan bu tasarrufu çıkarma sebebi hakkında düştüğü açık bir yanılma yüzünden yapmışsa, çıkarma geçersiz olur" düzenlemesine yer verilmiştir. Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından, mirasçılıktan çıkarma (ıskat) sebeplerinin varlığı, davalılar (ıskattan yararlananlar) tarafından kanıtlanamamıştır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; muris tarafından düzenlenen vasiyetnamenin geçerli olduğu, iptali gerektiren bir neden bulunmadığı, davacının terditli olarak açtığı tenkis talebi gereğince davacının saklı pay hisse bedelinin 868.551,55 TL olduğu, davalı tercih hakkını bedel ödemekten yana kullandığından bu tutarın davalıdan alınarak davacıya ödenmesi gerektiği gerekçesiyle vasiyetnamenin iptali talebinin reddine; tenkis talebinin ise kabulüne karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....
DAVACI VEKİLİ TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Mirastan feragat sözleşmesi ve kapsamı TMK 528 vd. maddelerinde düzenlenmiş olup, miras sözleşmesinin bir çeşidi olduğunu, TMK'nın 545.maddesi uyarınca miras sözleşmesinin geçerli olabilmesi için vasiyetname şeklinde yapılması zorunlu olduğunu, (Yargıtay İ.B.K.11.02.1959 tarih 16/14 sayılı kararı) vasiyetnamenin açılması ise TMK 596 maddesinde düzenlenmiş olup, vasiyetname açılırken Sulh Hukuk Mahkemesince izlenmesi gereken usul belirtilmiş, miras sözleşmesinin ve bu kapsamda yer alan mirastan feragat sözleşmesinin "resmi vasiyetname şekilde yapılması hususu yalnızca" geçerlilik şekline ilişkin olup, mirastan feragat sözleşmelerinin vasiyetnamelerdeki usul doğrultusunda açılıp okunacağına ilişkin kanunda bir hüküm bulunmadığı gibi noterde düzenlenmiş olan mirastan feragat sözleşmesinin miras bırakanın ölümü halinde sulh hakimine gönderilmesine dair bir düzenlemede söz konusu olmadığından ve Mersin 5.Noterliği'nin 16/02/1999 tarih...
un ölünceye kadar bakma sözleşmesindeki edimlerini yerine getirmediği gerekçesi ile mirastan feragat sözleşmesinin iptali istenmiştir. Dava, TMK'nın 528. maddesi uyarınca davacı ile miras bırakan arasında kurulan mirastan feragat sözleşmesinin iptali isteğine ilişkindir. Anılan hükme göre miras bırakan bir mirasçı ile karşılıksız veya karşılık sağlanarak böyle bir sözleşmeyi yapabilir. Mirastan feragat sözleşmesinin iptali davasının sözleşmenin tarafı olan kişiye husumet yöneltilmek suretiyle açılması gerekir. Aleyhine dava açılan ... 07.05.2007 tarihli mirastan feragat sözleşmesinin tarafı değilir. O halde davalı olarak husumet yöneltilen ....'in aktif dava ehliyeti bulunmadığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir....
Ayrıca dava her ne kadar vasiyetnamenin iptali talebi ile açılmışsa da bozma sonrası tenkis yargılaması yapıldığından davacı lehine nispi vekalet ücreti takdiri gerekirken maktu vekalet ücretine hükmedilmesi de doğru görülmemiş ve bu hususlar hükmün bozulmasını gerektirmiş ise de, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 438/7. maddesi gereğince hüküm sonucunun aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir....