Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı, ortak muris Mustafa Sağlam'dan kalan 267, 268 ve 214 parsel sayılı taşınmazlar nedeniyle 21.09.2001 tarihinde noterde davalılarla birlikte mirastan feragat sözleşmesi yaptıklarını, sözleşme uyarınca davalılara 214 parsel sayılı taşınmazdaki paylarını verdiğini, onların da 267 ve 268 parsellerdeki paylarını kendisine vermeleri gerekirken devri yapmadıklarını ve hileli davrandıklarını ileri sürerek, 267 ve 268 parsel sayılı taşınmazların tapularının iptali ile adına tescili, olmadığı takdirde ise 214 parselin aynen miras bırakan adına iadesi isteğiyle eldeki davayı açmıştır....

    Tüm bu nedenlerle mirastan feragat eden (TMK m. 528) mirasçı veya mirasçılar varsa, düzenlenecek mirasçılık belgesinde, mirasçılık sıfatına sahip olan kişi veya kişiler ile miras paylarının gösterilmesi ve mirastan feragat durumuna işaret edilmekle yetinilmemesi, mirastan feragat nedeniyle, mirasçılık sıfatını kaybedenlerin ve bunların payının akıbetinin de (kime kalacağının) gösterilmesi gerekir. Somut olayda, iptali istenilen Manisa 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2015/472-396 E. K. sayılı mirasçılık belgesinde mirasçıların ve miras paylarının belirlendiği, davalının mirastan feragat sözleşmesi yaptığına dair bir açıklamaya dahi yer verilmediği görülmektedir. O halde mahkemece, davanın dayanağı olan mirastan feragat sözleşmesinin iptalinin konu edildiği Manisa 1....

      Y A R G I T A Y K A R A R I Dava ve birleşen davada vasiyetnamenin iptali ve tenkis istenilmiş olup, mahkemece murise manevi baskı yapıldığı kanaatiyle vasiyetnamenin iptaline karar verilmiştir. Davacılar dava dilekçesinde, davadışı kardeşi olan ...'nin hile, ikrah ve baskısıyla anneleri ... tarafından bir kısım torunlar lehine yapılan vasiyetnamenin iptalini, birleşen davada ise saklı pay nedeniyle tenkis istemişlerdir. Davalılar davanın reddini savunmuşlar, bir kısım davalılar ise karşı dava yoluyla vasiyetnamenin yerine getirilmesini istemişlerdir. Mahkemece, vasiyetnamenin ...'nin manevi baskısıyla düzenlendiği kabul edilerek vasiyetnamenin iptaline ve tenkis istemi yönünden bir karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir....

        MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen vasiyetnamenin iptali, olmadığı takdirde tenkis davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

          Şu halde, mahkemece; dava tenkis davası şartlarında incelenmeli ve öncelikle mirasbırakanın tereke mevcudu taraf vekillerinin beyanına da başvurularak belirlenmeli (HMK. md. 31), tereke kapsamındaki taşınır - taşınmaz mal varlığı hakkındaki bilgi, belge ve kayıtlar dosyaya celbedilmeli, ondan sonra yukarıda anılan ilkeler esas alınarak, tenkis konusunda uzman bilirkişiden yukarıda belirtilen hususları da karşılayacak nitelikte rapor alınarak ,net tereke hesabı üzerinden sabit tenkis oranı belirlemek gerekirken; bu yön gözardı edilerek, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : VASİYETNAMENİN İPTALİ - TENKİS Taraflar arasında görülen vasiyetnamenin iptali, olmazsa tenkis davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen kararın tashihi talebinin reddine dair verilen ek karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...’in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; KARAR Dava, vasiyetnamenin iptali, olmazsa tenkis istemi üzerine verilen karardaki maddi hatanın tashihi isteğine ilişkindir. Davacı, ehliyetsizlik ve şekil eksikliği nedenlerine dayalı vasiyetnamenin iptali olmazsa tenkis davası sonunda vasiyetnamenin iptali isteminin reddine dair kararın Yargıtay 3....

              MAHKEMESİ Uyuşmazlık; vasiyetnamenin iptali, olmadığı takdirde tenkis istemine ilişkin olup, mahkemece vasiyetnamenin iptali isteminin reddine, tenkis isteminin ise kabulüne dair verilen hüküm davalı tarafça tenkis istemine hasren temyiz edilmiştir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi ... ....... Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere ... ....... Dairesine gönderilmesine, ....04.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : VASİYETNAMENİN TENFİZİ Uyuşmazlık ve hüküm, vasiyetnamenin iptali, olmazsa tenkis istemine ilişkin olup, yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmiş, davacılar tarafından iki talep yönündende temyiz edilmiş olmakla , öncelikle vasiyetnamenin iptali yönünden incelenmesi , ondan sonra Tenkis davası yönünden değerlendirme yapmak üzere Dairemize gönderilmesi gerekmekte olup, vasiyetnamenin iptalini inceleme görevinin Yargıtay 3. Hukuk Dairesine ait olmakla; dosyanın görevli Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine 25.04.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Dava, vasiyetnamenin iptali olmadığı takdirde tenkis istemine ilişkin olup, mahkemece vasiyetnamenin iptali yönünden davanın reddine, tenkis yönünden davanın kabulüne karar verilmiş, davalı tarafından önceki temyizi üzerine 2.Hukuk Dairesince hükmün tenkis yönünden bozulmasına karar verilmiş, hükmün vasiyetnamenin iptali reddine ilişkin kısmı kesinleşmiş, bozma sonrası da mahkemece sadece tenkise yönelik hüküm kurulmuştur. Bu tenkise yönelik kurulan hüküm davalı tarafça temyiz edilmiştir. Hüküm ve temyizin kapsamı tenkise ilişkin olup, temyiz inceleme görevi Yargıtay 1.Hukuk Dairesine aittir. Ancak, anılan daire dosyayı dairemize göndermiş olduğundan; dosyanın Hukuk Başkanlar Kurulunca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilmesine, 02.05.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacılar vekilinin 04/05/2021 tarihli istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Mahkemenin bu kararı hangi gerekçe ile verdiğinin belli olmadığını, somut bir gerekçe göstermediğini, Yargıtay kararlarına göre, gerekçenin hükümle sebep sonuç ilişkisinin kurulmasını sağlayacak yeterlilikte, açık, anlaşılabilir ve tatmin edici olması gerektiğini ,Yargı kararlarında da belirtildiği üzere; Mirastan feragat sözleşmesi, TMK. 528/I hükmüne göre, miras bırakan ile muhtemel yasal mirasçısı arasında, ileride doğacak miras payından tamamen veya kısmen ivazlı veya ivazsız olarak vazgeçmesine ilişkin bir miras sözleşmesi türü olduğunu, mirastan feragat sözleşmesinin hükümlerinin özellikle feragat eden mirasçı bakımından önemli olduğunu, çünkü, feragat sözleşmesi yapmakla feragat eden kimsenin, mirasa ilişkin beklenen (muntazar) bir haktan yoksun olduğunu, mirasçı sıfatını kazanamayacağını, bu hususun Medeni Kanunun 528/II’de «Feragat eden, mirasçılık sıfatını kaybeder» şeklinde ifade edildiğini...

                    UYAP Entegrasyonu