nin 25.10.1996 tarihli vasiyetnamesi ile davalıyı mirasçı nasbettiğini ve aynı vasiyetname ile kendilerini de mirastan iskat ettiğini, davalının 87 yaşındaki murisi baskı altına alarak önce ölünceye kadar bakım akdiyle tüm taşınmazlarını elinden aldığını ve bununla da yetinmeyerek hile ve desise ile vasiyetname düzenlettiğini, vasiyetnamenin de irade ve akıl zayıflığından dolayı geçersiz olduğunu, saklı paylarını zedeleme kastı ile yapıldığını ileri sürerek, vasiyetnamenin iptali, bu mümkün olmazsa yasal dayanağı olmayan iskat hükmünün iptali ve tenkise karar verilmesini istemişlerdir. Davalı,davanın reddini savunmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTAL TESCİL, TENKİS Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil, tenkis davası sonunda, yerel mahkemece tenkis talebinin kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı ve davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı pay oranında tapu iptal ve tescil olmadığı takdirde tenkis isteğine ilişkindir....
HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ : TENKİS-VASİYETNAMENİN İPTALİ Taraflar arasında görülen davada; Davacı, asıl davada, mirasbırakanı ...'nun yapmış olduğu vasiyetname ve ona bağlı olarak yapılan bağış sözleşmesi ile maliki olduğu 7 numaralı bağımsız bölüm ile 134.176,36 TL parayı davalı cemiyete verdiğini, bu işlem ile saklı payının ihlal edildiğini ileri sürerek tenkis istemiş, birleştirilen davada ise, davalı lehine yapılan vasiyetnamenin düzenlendiği tarihte mirasbırakanının tasarruf ehliyetinin bulunmadığını ileri sürerek vasiyetnamenin iptalini talep etmiştir, yargılama sırasında birleştirilen davasından feragat etmiştir. Davalı, hak düşürücü sürenin geçtiğini, yapılan işlemde hukuka aykırılık bulunmadığını, mirasbırakana ölene kadar cemiyetin baktığını belirtip davanın reddini savunmuştur....
Noterliğinde 27/08/2012 tarih ve 07030 yevmiye numarası ile düzenlenen vasiyetnameden açılıp okunduktan sonra haberdar olduklarını, murisin davalılar lehine tasarrufta bulunduğunu, vasiyetnamenin usul ve esasa aykırı olarak düzenlendiğinden iptaline karar verilmesi gerektiğini, murisin düzenleme tarihinde 72 yaşında olup akıl ve ruh sağlığının tam olarak yerinde olmadığını, iptali talep edilen vasiyetnamede murisin okuma yazma bilmediği belirtilerek bu usulderinde yapıldığına dair tanık beyanları bulunmadığını, tanık beyanlarının ayrı ayrı gösterilmediğini, vasiyetnamenin şekle uygun olmadığını, davalıların murisi yanıltmak, yönlendirmek ve zorlamak suretiyle vasiyeti hazırladıklarını belirterek vasiyetnamenin iptali mümkün görülmediği takdirde tenkisini talep etmiştir. Davacılar vekili, devam eden yargılama sürecinde tenkis talebinden feragat etmiştir. II....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mirastan feragat sözleşmesinin iptali ... ve ... ile ... ve .... aralarındaki mirastan feragat sözleşmesinin iptali davasının kabulüne dair ..... Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 31.05.2013 gün ve 946/884 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalılar vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile Usul ve Kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4....
Vasiyetnamenin iptali istemi reddedildiği takdirde, tenkis talebinin de incelenmesi gerektiğinin düşürülmemesi de doğru görülmemiştir. Kabul şekline göre de; murisin, davacılar dışında başkaca mirasçıları bulunduğu gözetilmeli, vasiyetnamenin tümden iptali yerine davacıların hisseleri dikkate alınarak kısmen iptaline karar verilmelidir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 17.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. .......
Keza, 6100 sayılı HMK'nun 311. maddesi, ''feragat ve kabul kesin hüküm gibi sonuç doğurur. İrade bozukluğu hallerinde feragat ve kabulün iptali istenebilir.'' hükmünü öngörmektedir. Yukarıdaki açıklamalar ışığında somut olaya bakınca, öncelikle çözümlenmesi gereken uyuşmazlık, davacının feragat beyanının irade bozukluğu hallerinden biriyle malul olup olmadığı hususudur....
Mahkemece, yargılama aşamasında ve gerekçeli kararın bir kısmında vasiyetname bir kısmında ise mirastan feragat sözleşmesi terimini kullanması sonucu değiştirmeyeceği gibi, hükümde de feragat sözleşmesinin açılıp okunduğunun tespitine denilmek suretiyle nitelendirmeyi nihayetinde doğru tespit ettiği görülmüştür. Mirastan feragat eden ... tarafından 28/02/2005 tarih ve 3272 yevmiye numaralı mirastan feragat sözleşmesi imzalanmış olup, ... 27.06.2015 tarihinde ölmüştür.Mirastan feragat sözleşmesi (TMK.md. 528) hakkında vasiyetname hükümlerinin uygulanacağına yönelik bir hüküm mevcut değildir. Vasiyetname ile ilgili olarak teslim görevi ve alınacak önlemlere ilişkin Türk Medeni Kanununun 595. ve vasiyetnamenin açılmasına ilişkin Türk Medeni Kanununun 596. madde hükümleri mirastan feragat sözleşmesine uygulanamaz. Noterde düzenlenmiş olan mirastan feragat sözleşmesinin miras bırakanın ölümü halinde sulh hakimine gönderilmesinin gereği bulunmamaktadır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Gerze Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/247 Esas, 2020/295 Karar sayılı dava dosyasında verilen Vasiyetnamenin İptali ve tenkis talebinin reddine karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurması üzerine, dosyanın yapılan inceleme sonucunda; İddia ve savunmaya mahkemece toplanıp değerlendirilen deliller ile duruşma tutanaklarına yansıyan bilgi ve belgelere göre; İstinaf incelemesine konu ve esas teşkil eden eldeki dava; Vasiyetnamenin İptali ve tenkis istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılıp bitirilen yargılama sonucunda, "...-Davacının açmış olduğu VASİYETNAME DAVASININ REDDİNE, -Davacının açmış olduğu TENKİS DAVASININ REDDİNE," karar verilmiştir....
nın 1994 yılında evlendikleri, 32 ada 30 parsel sayılı taşınmazın evlilkten yedi gün sonra müris tarafından davacıya bağışlandığı, 29 Şubat 2000 tarihinde ise mirastan feragat sözleşmesi düzenlendiğini, ivaz olarak daha önce bağışa konu 32 ada 30 parsel sayılı değeri çok düşük harabe vaziyette avlulu kerpiç evin verildiği, ancak davalıların murisinin devasa malvarlığı olduğunu, ancak bu malvarlığını 1995 yılında üçüncü kişiye devredildiğini, bu kişinin de taşınmazları 2009 yılında murisin çocuklarına satış olarak devrettiği, bu devir işlemlerinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu ve muvazaayı gizlemeyi amaçlayan işlemler olduğu, mirastan feragat sözleşmesi tarihi itibari ile ivaz olarak verilen taşınmaz ile murisin adına kayıtlı malvarlığı değerinin kıyas kabul edilemeyecek derece farklı olduğu, davacının bu manada Borçlar Kanunu 23 ve 24.maddeleri kapsamında esaslı hataya düşürüldüğü ileri sürülerek mirastan feragat sözleşmesinin iptali ile davalılar adına olan tapu kayıtlarının iptali...