"İçtihat Metni" Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 17.08.2011 gününde verilen dilekçe ile Türk Borçlar Kanunu'nun 27. maddesi uyarınca kesin hükümsüzlük, Türk Borçlar Kanunu'nun 30 v.d maddelerinde yer alan irade bozukluklarına dayalı olarak açılan mirasta feragat sözleşmesinin iptali olmadığı takdirde tenkis veya feragat karşılığı olarak alınan bedelin iadesiyle miras paylaşımına katılma talebi üzerine Yargıtay 8. Hukuk Dairesi'nin bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 17.11.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Mahkemece, Yargıtay 8....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 19.07.2010 gününde verilen dilekçe ile mirasta iade veya tenkis talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan muhakeme sonunda; davanın kısmen kabul kısmen reddine dair verilen 07.11.2017 günlü hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davalı ve dahili davalılar ...., .... ve ... vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 02.10.2017 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalılar vekili Av.... geldi. Karşı taraftan gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra açık duruşmanın bittiği bildirildi....
İddianın ileri sürülüş biçimine ve dosya kapsamına göre, dava, dava ve karşı dava; mirasta denkleştirme olmadığı takdirde tenkis isteğine ilişkindir. HSK'nın 564 ve 586 sayılı İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri işbölümüne ilişkin kararı gereğince "4721 sayılı TMK'nın "Miras Hukuku" başlıklı 3. Kitabında yer alan "Vasiyetname" hükümlerinden (TMK m. 520- 526, 542- 544, 550- 556, 557- 559, 600- 604 ve 595- 597) kaynaklanan davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar,"a ilişkindir. Buna göre, somut uyuşmazlığa ilişkin istinaf başvurusunu değerlendirme görevinin HSK'nın 564 ve 586 sayılı işbölümü kararları gereğince İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesinin görev alanında kaldığı, iş bölümü yönünden Dairemizin görevli olmadığı anlaşılmakla aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. K A R A R : Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1- Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE 2- Dava dosyasının İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 6....
Saklı pay sahibi mirasçı, tenkis davası açabileceği gibi, tenkis isteme hakkı, henüz yerine getirilmemiş tasarrufların, yerine getirilmesini istemesi halinde defi yolu ile de kullanılabilecektir (TMK. md. 571/son). 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu(TMK)'nun, 560. ve devamı maddelerinde tenkis davalarını düzenlemiştir. Hangi tasarrufların tenkis edilebileceği, saklı paya el atma olup, olmadığının belirlenmesi yöntemi, tecavüz halinde hangi tasarrufların, hangi sıra ile tenkise tabi tutulacağı bu bölümde açıklanmıştır. Tenkis davaları, yenilik doğuran (inşai) nitelikte davalar olup, mirasın açıldığı güne kadar geriye doğru etkilidir. Bu dava ile, miras bırakanın yaptığı tasarrufların iptali değil, değiştirilmesi, tasarrufların, tasarruf edilebilir kısma çekilmesi amaçlanmıştır. Bu niteliğiyle tenkis davası bir eda davası olarak kabul edilemez....
Davacı bu maddelerde düzenlenen iptal nedenleri hakkında bir iddiada ve talepte bulunmamış, mirasta tasarruf nisabı dışında saklı payını talep etmiştir. O nedenle davanın tenkis davası olduğu gözetilerek (TMK 560. md.) tenkis hükümleri çerçevesinde değerlendirme yapılıp sonucu uyarınca bir karar verilmesi gerektiği düşünülmeden, vasiyetnamenin saklı pay oranında iptali usul ve yasaya aykırı olmuştur. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 10.06.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Tenkis talebine gelince; Bilindiği üzere, tenkis davası, miras bırakanın ölüme bağlı veya sağlar arası karşılıksız kazandırmalarının ( bağış ) yasal sınıra çekilmesini amaçlayan, bir davadır. Oysa yukarıda açıklandığı üzere ölünceye kadar bakma sözleşmeleri karşılıklı edim içeren ivazlı akitlerden olduğundan, karşılıksız bir kazandırma söz konusu olmadığından tenkise tabi tutulmaları söz konusu değildir. Somut olayda, murisin davalı Kazım ile yaptığı satış sözleşmesinin muvazaalı olmadığı, satış bedelinin ödendiği, davalı Figen adına kayıtlı hisselerin ise muristen mirasçılarına bağış yolu ile geçen hisselerin satışı ile edinildiği ve bedelinin ödendiği, muris tarafından tenkis talebi yöneltilen asıl davalılara karşılıksız bir kazandırmanın söz konusu olmadığı dosya kapsamı ile sabit görüldüğünden tenkis talebinin reddi gerektiği anlaşılmıştır....
Dava, mirasta denkleştirme istemine ilişkindir. Murisin çeyiz veya kuruluş sermayesi vermek ya da bir malvarlığını devretmek veya borçtan kurtarmak ve benzerleri gibi karşılık almaksızın altsoyuna yapmış olduğu kazandırmalar aksi muris tarafından açıkça belirtilmiş olmadıkça, denkleştirmeye tabidir (TMK m. 669/2). Yapılan kazandırmanın miras payına mahsuben olmadığını kanıtlama yükümlülüğü, kazandırmadan yararlanan altsoya düşer. Denkleştirme davası, taksim yapılana kadar zamanaşımına tâbi olmadan her zaman açılabilir (11.11.1969 t. 2862/5059 s. YİBK). Taksim yapılmış ise taksim tarihinden itibaren 10 yıllık zamanaşımına tabidir. Somut olaya gelince, murise ait mirasçılık belgesinden davacılar ve davalının muris ...'in mirasçıları olduğu görülmektedir. Dosya içerisindeki toplanan delillere göre Temmuz veya Ağustos 2009 tarihinde murise ait ..... ..... şubesinden çekildiği iddia edilen 38.000,00 TL miktarındaki paranın çekilerek davalı ...'...
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, mirasta denkleştirme istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 669-675 inci maddeleri. 3. Değerlendirme 1. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir. VI....
Öte yandan; tapu iptali ve tenkis talebi aynı taşınmaza ilişkin bulunduğundan tenkis hukuki sebebiyle istenebilecek tazminatın üst sınırı tapu iptal isteğindeki payı geçemez....
Tenkis talebine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; HMK gereğince, dayanılan olayları açıklamak taraflara, hukuki nitelendirmesi yapmak ise hakime aittir. Somut olayda; davacının dava dilekçesinde; “ … veraset ilamında eşi olarak 1 payına sahip olmama rağmen beni mirastan yoksun bırakmış…” ve “ Benim de mirasta 1 payım olduğundan murisin tüm menkul ve gayrimenkulleri ile bankalardaki döviz ve Türk Lirası hesaplarının veraset ilamı gereğince eşit şekilde dağıtılması gerekirken...” ifadeleri yer almaktadır. Dava dilekçesindeki vasiyet edilen taşınmazda kendisinin de hakları bulunduğu beyanı tenkis istemini içermekte olup, yargılama sırasında davacı tarafın beyanı da müphem olan dava dilekçesinin açıklanması niteliğinde olduğu gözönüne alınarak, TMK.nun tenkise ilişkin hükümleri doğrultusunda inceleme ve araştırma yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, tenkis talebi hakkında yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir....