Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Temliklerin yapıldığı tarihte davacı ile evlilik olmadığına göre murisin mahfuz hisseye aşikar bir tecavüz kastıyla hareket ettiğinden söz edilemez." ifadelerini içermektedir ( Esat Şener, İlmi Açıklama ve Kazai İçtihatlarla Mirasta Tenkis İade İstihkak, Seçkin Yayınevi, Ankara, 1995, sayfa 285). Öte yandan, Ömer Uğur Gençcan da, sağlar arasında tasarrufun yapılması sırasında mirasçı olmayan kişinin, kural olarak mirasbırakanın saklı pay kurallarını etkisiz kılma amacıyla karşılıksız kazandırmada bulunduğu iddiasıyla tenkis davasını açma hakkına sahip olmayacağı görüşündedir ( Gençcan, sayfa 125). 3....

    Ne var ki, dava dilekçesinin içeriği ve iddianın ileri sürülüş biçiminden, davanın "miras sebebiyle istihkak" hukuksal nedenine dayanılarak açıldığı anlaşılmaktadır. Nitekim, davacı tarafça da, davanın mirasta istihkak iddiasıyla açıldığı vurgulanmıştır. ./.. Hâl böyle olunca, tarafların iddia ve savunmaları çerçevesinde tüm delillerin toplanması ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 637. ve devamı maddeleri uyarınca değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu davanın "tenkis" davası olarak nitelendirilmesi suretiyle yazılı biçimde hüküm kurulması isabetsizdir. Tarafların temyiz itirazı yerindedir....

      Maddesi uyarınca mirasta denkleştirme kuralına göre terekeye iadesine, denkleştirme talebinin kabul görmemesi durumunda, murisin taşınmaz satışından elde ettiği para ile davalılardan T5 taşınmaz satın almış olması nedeniyle bu işlemin gizli bağış niteliği taşımasından tenkisine karar verilmesini talep etmiştir....

      Şti. aralarındaki istihkak davası hakkında Çaycuma İcra Mahkemesinden verilen 30.03.2006 gün ve 134-24 sayılı hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşuldu. K A R A R Yargıtay 21.Hukuk Dairesinin İş Bölümü alanı, özel Kanunlarda başkaca hüküm bulunmadığı taktirde, "Yargıtay Kanunu"'nun 14'ncü maddesiyle sınırlıdır. Anılan madde hükmünde ise, Dairemizin hasren 506 ve 1479 sayılı Yasalardan doğan uyuşmazlıklara ilişkin olarak İş Mahkemelerinden ve Yargıtay Başkanlar Kurulunun 31.01.1997 tarih ve 1997/4115-809 sayılı kararı uyarınca İcra Mahkemelerinin genel hükümler çerçevesinde istihkak davalarına ilişkin olarak verilen hüküm ve kararları inceleyeceği öngörülmüştür....

        Şti. aralarındaki istihkak davası hakkında Çaycuma İcra Mahkemesinden verilen 30.03.2006 gün ve 133-23 sayılı hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşuldu. K A R A R Yargıtay 21.Hukuk Dairesinin İş Bölümü alanı, özel Kanunlarda başkaca hüküm bulunmadığı taktirde, "Yargıtay Kanunu"'nun 14'ncü maddesiyle sınırlıdır. Anılan madde hükmünde ise, Dairemizin hasren 506 ve 1479 sayılı Yasalardan doğan uyuşmazlıklara ilişkin olarak İş Mahkemelerinden ve Yargıtay Başkanlar Kurulunun 31.01.1997 tarih ve 1997/4115-809 sayılı kararı uyarınca İcra Mahkemelerinin genel hükümler çerçevesinde istihkak davalarına ilişkin olarak verilen hüküm ve kararları inceleyeceği öngörülmüştür....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TENKİS Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava, mirasta iade mümkün olmaması halinde tenkis istemine ilişkin olup, dava reddedilmiş ve davacı tarafça temyiz edilmiştir.Taraflar arasında öncelikle mirasta iade isteminin değerlendirilmesi gerektiği açıktır. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 19.01.2015 tarih ve 8 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 22.01.2015 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 02.02.2015 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 14. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 11.4.2015 tarihinde yürürlüğe giren, Yargıtay Kanunu ile Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda Değişiklik Yapılması Hakkındaki 6644 sayılı Kanun gereğince dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE,15.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : İstinaf eden davalılardan T6 T7 T8 sunmuş oldukları istinaf dilekçesinde özetle; Yerel mahkemenin taşınmazlardaki ortaklığın satış yolu ile giderilmesine karar vermiş ise de kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, yerel mahkemenin bu kararını gözardı ederek terekenin dava konusu edilen kısmının paylaştırılmasının mümkün bulunduğunu, mahkemece denkleştirme esaslarının gözardı edildiğini, taşınmazların fiilen taksiminin yapıldığı içerisinde taksime göre kullanan kişilerin hayvan damı ve sayalar yaptığı çekişmesiz aralıksız 30 yıldan fazla bu şekilde kullanım olduğu , yine her bir taşınmazın ayrı ayrı taksiminin mümkün kılınıp kılınmadığı hususlarının araştırılmadığını, yerel mahkeme kararının bozulmasını talep etmiştir....

            GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili ilk derece mahkemesine verdiği dava dilekçesinde özetle; davalı ile murisin aynı zamanda iş ortağı da olduğunu, hesaplarla ilgili yetkiye sahip olduğunu, mirastan mal kaçırma amacı güttüğünü, muris muvazaasından kaynaklı olarak murisin banka hesaplarının dökümü neticesinde ortaya çıkacak muvazaalı işlemler sonucunda müvekkilinin alacağının payı oranında mirasta denkleştirme yapılması gerektiğini ileri sürerek mirasta denkleştirme yapılmasını, mahkemece kabul edilmemesi halinde saklı paya tecavüz eden tasarrufun tenkisini, mahkemece kabul edilmemesi halinde müvekkilin muristen gelen saklı payı hesap edilerek müvekkiline iadesine karar verilmesini ve davaya konu hesaplara ilişkin tedbir kararı verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili ilk derece mahkemesine vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

            Bu yolla aynen paylaştırmayı gerçekleştirme olanağı olan mahkemenin mirasçıları satışa zorlayacak bir yöntemi benimsemesi olanaklı olmadığı gibi açıklanan yasal düzenlemelere de aykırıdır. Genel açıklamalar karşısında davalının istinaf isteminin incelenmesinde; davalı terekedeki taşınmazların her birinin tamamının bir mirasçıya verilmesi suretiyle taksim talep etmiş olup davaya konu toplam 4 taşınmazın muris adına kayıtlı olduğu, toplam 4 mirasçısı bulunduğu gözetiltiğinde, dosya içeriği, mirasçı ve taşınmaz sayısı dikkate alındığında muristen kalan dava konusu taşınmazların Türk Medeni Kanununun 642.maddesi uyarınca denkleştirme suretiyle ortaklığının giderilmesinin mümkün olduğu anlaşılmaktadır. Buna göre mahkemece bilirkişi heyetine gayrimenkul değerlendirme uzmanı da eklemek suretiyle bu hususta bir değerlendirme yapması gerekirken ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmesinde hukuki isabet bulunmamaktadır....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : MİRASÇILIK BELGESİNİN İPTALİ YRG.GELİŞ TARİHİ:22.03.2012 -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava, öncelikle mirasta iade bunun mümkün olmaması halinde tenkis isteğine ilişkin olup, mahkemece mirasta iade konusunda bir irdeleme yapılmamıştır. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 09.02.2012 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2012 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 2.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Ne var ki, anılan Dairece daha önce görevsizlik kararı verilmiş olduğundan Daireler arasında temyiz incelemesi yönünden ortaya çıkan uyuşmazlığın Hukuk Başkanlar Kurulunca giderilmesi için dosyanın Yüksek Birinci Başkanlığa sunulmasına, 27.6.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              UYAP Entegrasyonu