"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Mirasın Gerçek Reddi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Talep, Türk Medeni Kanununun 605/1. maddesi uyarınca mirasın gerçek reddine ilişkindir. Mirasın gerçek reddine ilişkin istem hakkında ne gibi işlem yapılacağı Türk Medeni Kanununun 609. maddesinde gösterilmiş olup; mahkemece de bu yolda işlem yapılmıştır. Mirasın gerçek reddi işleminden zarar gördüğünü iddia eden mirasçının alacaklısı; mirasçının alacaklılarına zarar verme amacıyla mirası reddettiğinin iddia etmesi halinde Türk Medeni Kanununun 617. maddesi, mirası ret hakkının düşmüş olduğunu iddia etmesi halinde ise, Türk Medeni Kanununun 610. maddesi uyarınca dava hakkını kullanabilir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalı aleyhine 24/06/2013 gününde verilen dilekçe ile mirasın gerçek reddinin talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın usulden reddine dair verilen 27/06/2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, mirasın gerçek reddinin tespiti istemine ilişkindir. Davacı ..., kardeşi ... borcu olduğunu öğrendiğinden dolayı mirasın gerçek reddinin tespitini istemiştir. Mahkemece, mirasın gerçek reddi istenen ...'in nüfus kayıtlarının incelenmesinde halen sağ olduğunun anlaşıldığı ve sağ olan kişinin mirasının reddi usulünün bu şekilde olmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir....
Mirasın gerçek reddi beyanı mahkemeye ulaştıktan sonra ret beyanından, ancak mirasçıların tamamının muvafakatiyle veya açılacak olan reddin iptali davasının kabulü halinde dönülebilir. Somut olayda, davacı temyiz dilekçesinde mirasın reddi iradesinden döndüğünü beyan ettiği anlaşıldığında, mahkemece 25.04.2015 tarihinde vefat eden muris ...'ın davacıdan başka mirasçılarının da bulunduğu göz önünde bulundurularak, diğer mirasçılarının, davacının mirasın gerçek reddi beyanından dönmesi konusunda muvafakatlerinin bulunup bulunmadığı araştırılmalı ve sonucuna göre bir karar verilmelidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının temyiz taleplerinin kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 24.09.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Taraflar arasında görülen dava sırasında davalı gerçek kişi tarafından reddi hâkim yoluna başvurulmuştur....
Şti'nin kurucu ve ortağı olduğu, şirketin kurumlar vergisi borcu yüzünden aleyhine takibat yapıldığı, terekenin borca batık olması sebebiyle, davacılar tarafından mirasın hükmen reddi talep olunmuş davanın kabulü ile terekenin borca batık olduğu ve mirasın hükmen reddine karar verilmiştir. 2- Dava yetkisiz mahkemede görülmüştür. Mirasın gerçek reddi davalarında yetkili mahkeme TMK'nın 576. ve HMK'nın 11. maddesine göre mirasbırakanın son yerleşim yeri olarak kabul edilse de bu kesin yetki kuralı eldeki dava için geçerli değildir. Şöyle ki; Mahkemenizde görülmekte olan dava MİRASIN HÜKMEN REDDİ davasıdır. Bu nitelikteki davalar ise, Asliye Hukuk Mahkemelerinde açılacaktır. Bu davalarda yetkili mahkeme ise genel yetki kuralı gereğince, davalının yani tereke alacaklısının davanın açıldığı tarihteki ikametgahının bulunduğu yer mahkemesidir. Borcun kaynağı İlkarslan Makine Ltd. Şti....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında görülen dava sırasında davalı gerçek kişi tarafından reddi hâkim yoluna başvurulmuştur....
Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, mirasın gerçek reddi istemine ilişkindir. Sulh Hukuk Mahkemesince, terekenin borca batık olduğu sebebine dayalı mirasın reddi davalarında görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından ise, davacının ret isteminin 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun 605/1. maddesinde düzenlenen "gerçek ret" istemine yönelik olduğu ve yasal süresi içinde mirasın reddi talebinde bulunulduğu, dava açılırken hasımsız olarak açıldığından sulh hukuk mahkemesinde görüleceği gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda; açılan dava her ne kadar mirasın gerçek reddi davası olarak tanımlanıp açılmış ise de, davacıların dava dilekçesinde mirası kayıtsız şartsız reddetmediklerini, mirasın gerçek reddi davasının şartlarının oluşmadığını, davanın TMK 605/2 maddeye dayalı olarak açılmış terekenin borca batık olduğunun tespiti (mirasın hükmen reddi) davası olduğunu ve Erzin Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğunu gerekçe olarak belirtip görevsizlik kararı vermiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından 03/12/2015 gününde verilen dilekçe ile mirasın gerçek reddi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda davanın kabulüne dair verilen 22/03/2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi asli müdahil vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin reddine karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: KARAR Talep, Türk Medeni Kanununun 605/1. maddesi uyarınca mirasın gerçek reddine ilişkindir. Mirasın gerçek reddine ilişkin istem hakkında ne gibi işlem yapılacağı Türk Medeni Kanununun 609. maddesinde gösterilmiş olup; mahkemece de bu yolda işlem yapılmıştır....
Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında görülen dava sırasında davalı gerçek kişi vekili tarafından reddi hâkim yoluna başvurulmuştur. Red talebini inceleyen merci tarafından verilen kararın Yargıtayca incelenmesi davalı gerçek kişi vekili tarafından istenilmiş olmakla, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Taraflar arasında görülen dava sırasında davalı gerçek kişi vekili tarafından 02.12.2014 havale tarihli dilekçe ile özetle [...Dava konusu taşınmazın aynına ilişkin bir uyuşmazlığın bulunmadığı ve davanın imar uygulamasından önceki hale geri dönülmesi davası olduğu ve karardan birçok parselin etkilenecek olmasına rağmen, yalnızca vekil edene ait taşınmaz üzerine tedbir konulması ve tedbire ilişkin itirazlarının da "sonucunun davalıyı doğrudan etkileyeceği" gerekçesiyle reddedilmesi...] gerekçesiyle reddi hâkim yoluna başvurulmuştur....