"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 16.08.2001 ve 19.11.2001 gününde verilen dilekçeler ile tapu iptali ve tescil, birleştirilen davada ise elatmanın önlenmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine, birleşen davanın kabulüne dair verilen 25.12.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Dava, inanç ilişkisine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Birleşen davada mülkiyet hakkına dayanılarak elatmanın önlenmesi istenmiştir. Mahkemece, inanç ilişkisine dayalı davanın reddine, birleşen elatmanın önlenmesi istemine dair davanın ise hapis hakkı tanınarak kabulüne karar verilmiştir....
Çekişme konusu 782 parselde dava dışı ... ve ... paylı maliktir. Bunların dışında başkaca paydaşlarında malik olduğu anlaşılmaktadır. Davacı, paylı maliklerden ... ve ...’nin davalı ile ortak mirasbırakanları olduğunu, bir kısım ... ve ... mirasçılarından paylarını 02.02.2007 tarihli taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile satın aldığını, ne var ki, taşınmazın bütünüyle diğer davalı ... tarafından kullanıldığını belirterek hem ... ve ...’den intikal eden miras payına hem de bunların bazı mirasçılarının satış vaadine dayanarak elatmanın önlenmesi ile tapu iptali tescil isteminde bulunmuştur. Kuşkusuz, paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaş, engel olan öteki paydaş veya paydaşların payına elatmalarının önlenmesini her zaman isteyebilir. Ancak, o paydaşın taşınmazda payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı bir kısım yer varsa elatmanın önlenmesi davası dinlenemez....
Somut olayda, Mahkemece, davacının elatmanın önlenmesi talebi yönünden aktif dava ehliyeti bulunmamasına rağmen istemin kabulüne karar verildiği gibi, davacının dava konusu taşınmazda kullandığı ya da kullanabileceği bir yer olup olmadığı araştırılmamış olup tüm paydaşları bağlayan harici bir taksim sözleşmesi ve özel bir parselasyon planın olup olmadığı veya fiili kullanma biçiminin oluşup oluşmadığı da belirlenmemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil Osman Kadı ve müşterekleri ile Hayri Kadı ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair Orhangazi Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 23.05.2008 gün ve 344/168 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı Nurhayat Kara ve müşterekleri tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Davacılar vekili, dip miras bırakan ...’nın ölümü üzerine vekil edenlerinin yakın miras bırakanı ...ve diğer mirasçıların 22.12.1982 tarihli taksim sözleşmesi düzenlediklerini, buna göre her mirasçıya bırakılan yerin belirlendiğini, sözleşme gereğinin bir kısım mirasçı tarafından yerine getirildiğini ve kendilerine bırakılan taşınmazları tapuda devraldıklarını açıklayarak, 219, 419, 1505, 1615, 1946 ve 2248 parsellere ilişkin tapu kayıtlarının iptali ile taksim sözleşmesi uyarınca Necmettin Kadı...
VE ARKADAŞLARI DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre asıl dava, elatmanın önlenmesi, birleşen dava miras yoluyla intikal rızai taksim, zilyetlik hukuksal nedenlerine dayalı temliken tescil isteğine ilişkin olup, elatmanın önlenmesi isteğinin kabulüne, temliken tescil isteğinin reddine ilişkin mahkeme kararı birleşen dava davacısı tarafından temyiz edilmiştir. Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 14.02.2011 tarih ve 27846 sayılı .... Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 09.02.2011 tarih ve 6110 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 8.maddesi ile 2797 Sayılı Yargıtay Kanununun 14.maddesinde yapılan değişiklik uyarınca, Yargıtay Başkanlar Kurulunun 11.04.2011 tarih ve 14 sayılı Kararı ile hazırlanıp, Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 12.05.2011 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 02.06.2011 tarih ve 27952 sayılı .......
-KARAR- Dava, elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Dosya içeriğinden, toplanan delillerden; davacıların miras bırakanı ile davalı ... ve dava dışı kişilerin 1270 parselde (ifrazla 6744 parsel) paydaş oldukları, çekişmeli taşınmaza kat karşılığı inşaat sözleşmesi ile bina yapıldığı, kat mülkiyeti yada kat irtifakının kurulmadığı davacıların 2, 5, 6, 8 nolu dairelerin miras bırakanlarına ait olduğunu ileri sürerek, eldeki davayı açtıkları anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere; Paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamıyan paydaş, engel olan öteki paydaş veya paydaşlardan payına vaki elatmanın önlenilmesini her zaman istiyebilir. Hatta elbirliği mülkiyetinde dahi paydaşlardan biri öteki paydaşların olurlarını almadan veya miras şirketine temsilci atanmadan tek başına ortak taşınmazdan yararlanmasına engel olan ortaklar aleyhine elatmanın önlenilmesi davası açabilir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ, YIKIM Taraflar arasında görülen davada; Davacı, kendisi ve davalıların miras bırakanları adına veraseten iştirakli olarak kayıtlı 14 parsel sayılı taşınmazın, miras bırakanlar arasında yapılan miras taksim sözleşmesi ile cephesinin yarı yarıya olacak şekilde paylaşıldığını, ancak davalıların kullanımındaki binanın kendilerine ait kısma taşkın olduğunu ileri sürerek, elatmanın önlenmesi ve yıkıma karar verilmesini istemiştir. Davalılar, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, çekişme konusu taşınmazda davacının çekişmesiz kullandığı yer bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı ve davalılar vekilince süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü....
O hâlde, paydaşlar arasındaki elatmanın önlenilmesi davalarında öncelikle tüm paydaşları bağlayan harici bir taksim sözleşmesi ve özel bir parselasyon planının olup olmadığı veya fiili kullanma biçiminin oluşup oluşmadığı üzerinde özenle durulmalı, varsa çekişmeli yerin kimin kullanımına terk edildiği saptanılmalı, harici veya fiili taksim yoksa uyuşmazlık yukarıda değinildiği gibi, TMK'nin müşterek mülkiyet hükümlerine göre çözümlenmelidir. Somut olaya gelince, mahkemece yukarıdaki ilkeler uyarınca bir araştırma yapılmış değildir....
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davalılar..., davacı ... ve dava dışı ...arasında 12 parça taşınmaza ilişkin Tapu Müdürlüğünde miras taksim sözleşmesi yapıldığı, bu sözleşme uyarınca dava konusu taşınmaz hariç diğer parsellerin taksim sözleşmesi uyarınca tescilinin talep edildiği ve sözleşme uyarınca tescillerin gerçekleştiği; dava konusu 137 ada 2 parselin, 10 parselin ifrazı sonucu oluştuğu, bahsi geçen miras taksim sözleşmesinde 10 parselin davacı ...’e bırakıldığı; 137 ada 2 parsele yönelik açılan ve temyiz edilmeden kesinleşen elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete çevrilmesi davası sonucunda davanın kabulü ile elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete çevrilmesine karar verildiği ve taraflar ile dava dışı mirasçılar adına taşınmazın tescili sonrası bazı paydaşların paylarını davalı ...’ye devrettikleri, mevcut durum itibarıyla sadece davalı ... ve davacı ...’in taşınmazda paydaş olduğu anlaşılmıştır....
Yine 48 parselin evveliyatının ... dışındaki tarafların ortak miras bırakanı ...’e ait iken, davada dayanılan 11.12.1998 günlü miras taksim sözleşmesiyle davalılar ... ve ...’e bırakıldığı 11.12.1998 günlü sözleşmenin tapuda infaz edilerek kaydın davalılar adına tescil edildiği anlaşılmaktadır. Ne var ki, taksim sözleşmesinde «48 parseldeki su elektrik kullanımından ... ve ...’da kayıtsız şartsız yararlanacaktır» hükmü bulunmaktadır. Sözleşmenin bu hükmüne göre 48 parsel üzerindeki sudan ...’in bütün mirasçılarının paylarına göre faydalanacağı sonucu çıkmaktadır. Aksine hüküm bulunmadığından, her bir mirasçının 48 parsel üzerindeki sudan faydalanma oranı 1/4 paydan ibarettir. Mahkemece miras taksim sözleşmesiyle tarafların ortak kullanımına bırakılan kuyulardan tüm yararlanma hakkı davacıya ait imiş gibi istemin yazılı olduğu şekilde hüküm altına alınması ve hükmün yanılgılı olarak kuyular, 46 ve 32 parseller üzerinde gösterilerek kurulması, doğru olmamıştır....