Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu sözleşmede ...’ya muris ...’nun 7.9.1999 tarihinde ölümü sebebiyle kalan mirastan bir kısım menkul ve gayrimenkuller de hariç tutularak miras hakkından feragat ettiği ve buna karşılık diğer mirasçıların ...’a 3.500 TL para ve Nallıhan’da 45 ada 1 parselde bulunan evin birinci katının ince işleri bitmiş oturulur vaziyette teslim edileceği ve sözleşme altında da oturma ruhsatının da bu sözleşmeye dahil olduğu yazılıdır. Davalılardan ... dışındaki ...’nun diğer mirasçıları arasında düzenlenen 2.7.2000 tarihli yazılı miras taksim sözleşmesinde de beş mirasçı arasında taksim yapıldığı görülmektedir....

    Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Vasiyetnameden Kaynaklı Alacak talebine ilişkin davada davacı vekilinin 01/06/2021 tarihli dilekçesi ile dava konusu yaptıkları alacaklarının tahsilinin olanaksız hale gelmemesi için davalının gerek kendi adına olan gerekse de miras bırakan Vakkas Bozkurt'dan davalı T3 intikal edecek miras hisseleri-taşınmazları üzerine 3. kişilere devrinin engellenmesine dönük olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ettiği, ilk derece mahkemesi tarafından 14/06/2016 tarihinde verilen ihtiyati tedbirin reddine yönelik karar verildiği, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulduğu görülmektedir. HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, Vasiyetnameden Kaynaklı Alacak istemine ilişkindir. Davacı tarafça TMK.nın 600. maddesine dayalı olarak istemde bulunulmaktadır. Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi'nin 01/09/2021 tarihinden itibaren geçerli 431 sayılı İş Bölümü Kararı gereği, 5....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu: GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Davacı, davalılarla ortak miras bırakanı olan babaannesi ...'ın sağlığında 21.11.1991 tarihinde tapuda yaptığı işlemle sahibi olduğu tek taşınmazın davalılara kayıtsız ve şartsız hibe ettiğini, kanuni miras hakkından yoksun bırakıldığını, murisin sağlığında miras hissesine mahsuben yaptığı ivazsız kazandırmaların Türk medeni Kanunu'nun 669. maddesi uyarınca terekeye iade edilmesine, iade edilmezse tenkise karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar davanın reddini savunmuşlardır....

      Tenkis davasının kabulüne ilişkin olarak verilen karar, Dairece “...miras bırakanın yapmış olduğu temlikin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu belirlenerek bu olgunun mahkemece benimsenmiş olması karşısında davacının miras payı oranında çekişmeli taşınmazın tapusunun iptali ile adına tesciline karar verilmesi gerekirken, davada tenkis isteği bulunmadığı halde davanın tenkis nedeniyle kabul edilmiş olması doğru değildir. Esasen miras bırakanın satış suretiyle yapmış olduğu temlikin TMK'nun 560 ila 571 maddeleri arasında öngörülen tenkis davasına konu teşkil etmeyeceği, zira miras bırakanın ölüme bağlı tasarruflarının tenkise tabi olacağı oysa muvazaalı olduğunun anlaşılması halinde ise tapu iptal ve tescile karar verilmesi gerekeceği tartışmasızdır” gerekçesiyle bozulmuş olup, Mahkemece bozmaya uyularak davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı ... vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...’in raporu okundu, düşüncesi alındı....

        CEVAP DİLEKÇESİNDE ÖZETLE: Davacı tarafından müteveffa'nın Vakıfbank A.Ş ve Akbank TAŞ'deki hesapları ile Vakıf Emeklilik A.Ş tarafından ödenecek tazminatlardaki miras haklarının, paylı mülkiyete çevrilmesinin talep edildiğini davacının bu talebinin paylı mülkiyete geçiş kararı verilmemesi gerektiğini düşündüklerini, terekenin öncelikle müvekkiline karşı mal rejiminden kaynaklı borcu bulunduğunu, bu nedenle terekenin öncelikle evlilik birliğinden kaynaklı borcunu ödemesinin gerektiğini, ardından mirasın paylaştırılmasının gerektiğini, Adana 8. Aile Mahkemesi'nin 2020/112 Esas sayılı dosyasının bekletici mesele yapılmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : "Davanın KABULÜNE, Adana 1. Noterliğinin 16.7.2019 tarihli ve 15497 Yev....

        CEVAP DİLEKÇESİNDE ÖZETLE: Davacı tarafından müteveffa'nın Vakıfbank A.Ş ve Akbank TAŞ'deki hesapları ile Vakıf Emeklilik A.Ş tarafından ödenecek tazminatlardaki miras haklarının, paylı mülkiyete çevrilmesinin talep edildiğini davacının bu talebinin paylı mülkiyete geçiş kararı verilmemesi gerektiğini düşündüklerini, terekenin öncelikle müvekkiline karşı mal rejiminden kaynaklı borcu bulunduğunu, bu nedenle terekenin öncelikle evlilik birliğinden kaynaklı borcunu ödemesinin gerektiğini, ardından mirasın paylaştırılmasının gerektiğini, Adana 8. Aile Mahkemesi'nin 2020/112 Esas sayılı dosyasının bekletici mesele yapılmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : "Davanın KABULÜNE, Adana 1. Noterliğinin 16.7.2019 tarihli ve 15497 Yev....

        arasında irtibat bulunduğu, yine davalının dava konusu taşınmazda davacıların miras hakkı bulunduğunu bildiği ve bilebilecek konumda bulunduğu bu yönde taraflar arasında ırsi ilişki mevcut olduğu’’ gerekçeleri ile davanın kabulüne karar verilmiştir. Bilindiği üzere; uygulamada ve öğretide "muris muvazaası" olarak tanımlanan muvazaa, niteliği itibariyle nisbi (mevsuf-vasıflı) muvazaa türüdür. Söz konusu muvazaada miras bırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir. Ancak mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devretmektedir....

          Söz konusu muvazaada miras bırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir. Ancak mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devretmektedir. Bu durumda, yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 1.4.1974 tarihli 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 706., Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 237. (Borçlar Kanunu'nun (BK) 213.) ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler....

            DELİLLER : Tüm dosya kapsamı DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı sebepsiz zenginleşme nedeniyle miras payı oranında alacak istemine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek duruşmasız olarak yapılmıştır....

            Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 7.Hukuk Dairesinin 12/10/2021 tarih ve 2021/990 Esas, 2021/948 Karar sayılı ilamı ile "Uyuşmazlık, miras taksimi ve karşılıksız kazandırma, mal kaçırma iddialarından kaynaklanmaktadır. Davacı taraf, tarihsiz taksim taahhüt belgesine ve taksim iddiasına dayanarak alacak iddiasında bulunmaktadır. Davacının talebi alacak olup, miras taksimi nedenine dayandırmaktadır. Dairemizin davaya bakmakla görevli olabilmesi için miras taksim iddisına dayalı tapu iptal tescil talebi bulunması gerekir. Oysa davacı sadece alacak talebinde bulunduğundan uyuşmazlığın sebepsiz zenginleşme olarak nitelendirilmesi mümkün bulunmamaktadır. Yine davacı, geçersiz sözleşmeye istinaden verdiğini geri istememekte, aksine taksime dayalı olarak hak/ alacak iddiasında bulunmaktadır. Bu sebeple uyuşmazlığın sebepsiz zenginleşme olarak nitelendirmesi mümkün değildir" gerekçesi ile ve uyuşmazlığın miras hukukundan kaynaklandığından bahisle dairemiz yönünden AİDİYET kararı verilmiştir....

            UYAP Entegrasyonu