Dava konusu olayda davacının talebi mirasta denkleştirme, bu mümkün olmadığı takdirde tenkise ilişkindir. Mirasta denkleştirme (iade) Türk Medeni Kanununun 669-675. maddelerinde hükme bağlanmıştır. Mirasta denkleştirme (iade), murisin sağlararası bir karşılıksız kazandırma ile bir mirasçısına miras hissesine mahsuben mirasın açılması halinde bu tasarruftan yararlanan kişinin miras hakkı ile denkleştirmeye tabi olmak üzere yaptığı bir tasarruf için söz konusu olabilir. Muris karşılıksız bir sağlararası tasarrufta bulunmakta ancak bu tasarrufun ileride miras açıldığında bundan yararlanan kişinin miras hakkı yönünden nazara alınmasını öngörmektedir. Somut olayda muris alacağını tahsil etmek üzere oğlu davalıyı göndermiştir. Bu tasarrufundan oğlu davalı ... yararlandığından denkleştirmenin koşullarının bulunup bulunmadığı Türk Medeni Kanununun 669/2. maddesi hükmüne göre değerlendirilmelidir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL, TENKİS Taraflar arasında görülen davada; Davacı, ortak miras bırakanları ...'nin kendisinden mal kaçırmak amacıyla ve muvazaalı olarak 535 ada 11 parsel sayılı taşınmazdaki payını davalı çocuklarına hibe ettiğini, 440 parsel sayılı taşınmazını ise ... Yalımlı isimli şahsa, onun da davalılara satış yoluyla temlik ettiklerini, işlemlerin kendisinden gizlendiğini ileri sürüp, tapu kaydının iptali ile mirasçılar adına tescilini olmazsa tenkis istemiştir. Davalılar, bağışa konu taşınmazla ilgili davanın zamanaşımına uğradığını, 440 parsel sayılı taşınmazın satışının ise gerçek olduğunu bildirip, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, satışa konu işlemin danışıklı olduğunun ispatlanamadığı ve tenkis davasının da 1 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....
konusu ... sayılı parseli davalı ...’ya satış yoluyla, 5- 16/08/1966 tarihli akit ile dava konusu ... ... sayılı parselleri eşi ... ...’a ( ölü ) bağış yoluyla, devrettiği kayden sabittir....
İlk derece mahkemesince ve bölge adliye mahkemesince dava tenkis davası olarak nitelendirilmiştir. Ne var ki, davacı taraf dava dilekçesinde açıkça tenkis talebinde bulunmadığı gibi temyiz dilekçesinde de davasını miras payına hasren alacak davası olarak nitelendirmiştir. 6100 sayılı HMK'nın 140/3. maddesi gereğince tarafların anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususların neler olduğunun ön inceleme tutanağında tek tek tespit edilip tahkikatın da bu tutanak esas alınmak suretiyle yürütülmesi gerekirken bu usul işlemi yerine getirilmediği gibi HMK'nın 31. maddesi gereğince hakimin davayı aydınlatma ödevi çerçevesinde davacıya da bir açıklama yaptırılmamıştır. Bu nedenle öncelikle yukarıdaki usul hükümleri gereğince davanın hukuki nitelendirilmesi yapılıp buna göre uyuşmazlığın çözülmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile uyuşmazlık tenkis davası olarak nitelendirilip yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL, TENKİS Taraflar arasında görülen davada; Davacı, ortak miras bırakan babasının 1510 ada 156 parsel sayılı taşınmazını ölünceye kadar bakma akdi ile ikinci eşi olan davalıya temlik ettiğini, ancak yapılan işlemin muvazaalı olduğunu ileri sürerek, tapu iptali ve tescil, olmazsa tenkis nedeniyle iptal ve tescil istemiştir. Davalı, iddianın doğru olmadığını, çekişme konusu 16 m²'lik dükkanın 1/2 payının 1996 yılında ölünceye kadar bakma akdi ile temlik edilmiş olup, akdin gereklerini yerine getirdiğini, miras bırakana çok iyi bakıp, gözettiğini, ayrıca tenkis koşullarının da oluşmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur....
Dava; muris muvaazası nedeniyle tapu iptali ve tescil, olmazsa tenkis talebine ilişkindir. Somut olayda, dava konusu taşınmazın halen, usulüne uygun şekilde davaya davalı olarak eklenmeyen ancak ara kararda davalı gösterilen ve duruşmaya davet edilmek suretiyle ara karar da tebliğ edilen T5 üzerine tescilli olduğu, istinaf eden davalıların, taşınmaz üzerine konulmuş olan ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını ya da teminat alınmasını istemekte, yani ara kararı istinaf etmelerinde, hukuki yararının bulunmadığı anlaşıldığına ve istinaf eden davalılar vekilinin bu husus dışında başka bir istinaf sebebi de ileri sürmediğine göre, davalılar vekilinin istinaf dilekçesinin hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Davacı vekilinin tenkis talebi incelendiğinde; davacı her ne kadar tenkis isteğinde bulunmuş ise de Türk Medeni Kanunu 565/4. maddesinde, “Miras bırakanın saklı pay kurallarını etkisiz kılmak amacıyla yaptığı açık olan karşılıksız kazandırmaların ölüme bağlı tasarruflar gibi tenkise tabi olduğu” düzenlemesine yer verilmiştir....
Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Dava, vasiyetnamenin iptali, olmazsa tenkis; birleştirilen dava, vasiyetnameden kaynaklanan alacak isteklerine ilişkindir. Asıl davanın davacısı ... ... ..., mirasbırakanı ... .... 8 nolu meskeni ve otomobilini sağlık ocağı yaptırılmak üzere sağlık müdürlüğüne vasiyet ettiğini, mahfuz hissesinin ihlal edildiğini ileri sürerek vasiyetnamenin iptalini, olmazsa tenkisini istemiştir. Davalı-Birleşen davanın davacısı ..., asıl davanın reddini savunmuş; Yargıtay bozma ilamından sonra mirasbırakanın eşi ve kızı aleyhine açtığı birleşen davası ile de, vasiyetnameden kaynaklanan alacağının tahsilini talep etmiştir. Asıl davanın tenkis yönünden kabulüne ilişkin mahkeme kararı, Yargıtay 16. Hukuk Dairesince; davalı ......
Mahkemece; "Dava; muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı miras payı oranında tapu iptal tescil, olmazsa tenkis istemine ilişkindir. Uygulamada ve öğretide "muris muvazaası" olarak tanımlanan muvazaa, niteliği itibariyle nisbi (mevsuf-vasıflı) muvazaa türüdür. Söz konusu muvazaada miras bırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir. Ancak mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devretmektedir. Bu durumda, yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 1.4.1974 tarihli 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 706., Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 237....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL, TENKİS Taraflar arasında görülen davada; Davacı, miras bırakanı ...'ın diğer mirasçılarından mal kaçırmak amacıyla ve muvazaalı olarak maliki olduğu en kıymetli taşınmazı olan 72 parsel sayılı taşınmazını satış göstermek suretiyle davalı oğluna devrettiğini ileri sürüp, tapu kayıtlarının iptali ile miras payı oranında adına tescilini, olmazsa tenkis istemiştir. Davalı, dava konusu taşınmazı bedelini ödeyerek satın aldığı tarihten beri kendisinin kullandığını, miras bırakanın ihtiyacı nedeniyle taşınmazını sattığını, murise kendisi ve eşinin baktığını, intikalin ...ve minnet hissi ile yapıldığını bildirip, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, iddianın sabit olduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, düşüncesi alındı....