Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

MİRAS HAKKINDAN FERAGAT SÖZLEŞMESİMURİS MUVAZAASI 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 528 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasında görülen davada; Davacı miras bırakan babası S.... M...’in sağlığında çocukları ile birlikte Noterde miras hakkından feragat sözleşmesi düzenlediklerini, bu sözleşmeye göre mirasçıların babaları S....’in maliki bulunduğu 6 parça taşınmazdaki hak ve hisselerinden kendisi lehine ivazsız olarak feragat ettiklerini, sözleşmenin açılıp okunduğunun mahkeme kararı ile tesbit edildiğini, ancak daha sonra kendisine kızan murisin mal kaçırmak amacıyla ve muvazaal4ı olarak sözleşme konusu taşınmazlardan 988 parseldeki payı ile 492 ve 470 parsel sayılı taşınmazlarını davalı kızı A....’nin akrabası olan davalı K...’e satış göstererek devrettiğini ileri sürüp tapu kayıtlarlının iptali ile miras hakkından feragat sözleşmesi uyarınca adına tescilini istemiştir. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır....

    Mirastan feragat sözleşmesi, mirasbırakanla mirasçı arasında yapılan ve mirasçının miras hakkından vazgeçmesine ilişkin bulunan bir sözleşmedir. Mirasçının bu konuda üçüncü bir şahısla veya diğer bir mirasçı ile yaptığı sözleşme mirastan feragat sözleşmesi olmayıp, miras hakkının temliki sözleşmesidir. Mirastan feragat sözleşmesinin resmi şekilde yapılması bir geçerlilik şartı olduğu halde miras hissesinin temliki sözleşmesi alelade yazılı şekilde yapılabilir. Açılmamış bir miras üzerinde miras hakkının temliki sözleşmesinin geçerli sayılabilmesi için TMK’nın 678. maddesi gereğince miras bırakanın bu sözleşmeye iştiraki ve muvafakat etmesi şarttır. ...’un sağlığında, ...’un gayrimenkulleri hakkında yapılan rızai taksim sözleşmesi geçersiz olduğu gibi sözleşmenin 2. maddesinde yer alan ...’un mirasından feragat hükmü de noterde resmi şekilde yapılmadığından geçersizdir....

      Görüldüğü üzere davacının istemi hakka dayalı (mülkiyet hakkından kaynaklanan) el atmanın önlenmesi istemine ilişkin bulunmaktadır. Davacının isteği MK 982 ve 893 maddelerinde ifadesi bulunan salt zilyetliğin korunmasına ilişkin bir dava olmayıp, miras hakkından kaynaklanan el atmanın önlenilmesi istemine ilişkindir. Bu tür davalarda görevli mahkeme taşınmazın değerine göre belirlenir. Dava konusu taşınmazların niteliğine, miktarına ve dava tarihi itibariyle değerine göre davaya bakma Asliye Hukuk Mahkemesinin görev alanında bulunduğundan uyuşmazlığın Alaplı Asliye Hukuk Mahkemesince çözümlenmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK’nun 22. ve 23. maddeleri gereğince Alaplı Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 15.11.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalı aleyhine 09/04/2012 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil (önalım hakkından kaynaklanan) istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 28/12/2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, önalım hakkından kaynaklanan tapu iptal tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun (2797 sayılı Kanun) 40 ıncı ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18 inci maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; dava konusu uyuşmazlığın niteliği ve temyizin kapsamının, miras hakkından kaynaklanan tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun dairelerin iş bölümüne ilişkin 25.01.2023 tarihli ve 2023/1 sayılı kararı uyarınca dosyayı inceleme görevi Yargıtay (7). Hukuk Dairesine ait olduğundan, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun 60 ıncı maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca gerekli inceleme yapılmak üzere dosyanın ilgili daireye gönderilmesine karar vermek gerekir. KARAR Açıklanan sebeple; Dosyanın YARGITAY (7). HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE, 23.02.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

            İLK DERECE MAHKEMESİ : Gölhisar Asliye Hukuk Mahkemesi SAYISI : 2019/233 E., 2021/301 K. 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun (2797 sayılı Kanun) 40 ıncı ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18 inci maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; dava konusu uyuşmazlığın niteliği ve temyizin kapsamının, asıl davada miras taksim sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescili, birleştirilen davanın ön alım hakkından kaynaklanan tapu iptali ve tescili istemlerine ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun dairelerin iş bölümüne ilişkin 25.01.2023 tarihli ve 2023/1 sayılı kararı uyarınca dosyayı inceleme görevi Yargıtay (7). Hukuk Dairesine ait olduğundan, 2797 sayılı Kanun’un 60 ıncı maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca gerekli inceleme yapılmak üzere dosyanın ilgili daireye gönderilmesine karar vermek gerekir. KARAR Açıklanan sebeple; Dosyanın YARGITAY (7). HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE, 06.12.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava, muris muvazaası sebebine dayalı tapu iptali ile tescil bu olmadığı takdirde tenkis ve ayrıca beklenen miras hakkından mirascının tek yanlı feragatının geçersizliğinin tespitine ilişkindir. Davada öncelikle çözümlenmesi gereken, muris muvazaası koşullarının gerçekleşmiş olup olmadığının tespiti, gerçekleştiği takdirde mirasçının tek yanlı olan beklenen miras hakkından feragatnamesine değer verilip verilemeyeceği noktasında toplanmaktadır. Beklenen miras hakkına ilişkinh tek yanlı feragatname TMK'nun miras hükümleri bölümünde düzenlenen ölüme bağlı bir tasarruf niteliğinde olmadığı göz önünde alındığında temyiz incelemesi görevi Dairemiz'e ait bulunmamaktadır. Dosyanın temyiz incelemesi için gönderildiği Yargıtay 14. Hukuk Dairesi, Yargıtay 1. Hukuk Dairesi'nin görevli olduğunu belirterek gönderme kararı vermiş, Yargıtay 1. Hukuk Dairesi de Dairemiz'in görevli bulunduğunu açıklayarak dosyayı Dairemiz'e göndermiştir....

                in 20.12.2008 tarihinde öldüğünü, davalının miras paylaşımının kendi isetği doğrultusunda yapılması için baskı oluşturduğunu ve kendisini notere götürerek, miras payı temlik sözleşmesi ile araç miras hakkından feragat sözleşmesini imzalattığını, esasen sadece araç üzerindeki haklarından feragat ettiğini düşünerek sözleşmeyi imzaladığını ne olduğunu anlayamadan üç adet sözleşme imzaladığını, miras payı temlik sözleşmesindeki bedelin de ödenmediğini, sözleşmedeki miktarın da taşınmazın değeri düşünüldüğünde gabin teşkil ettiğini, aldatma ve gabin unsurlarının oluştuğunu, baskı altında sözleşmenin imzalatıldığını; birleşen davasında da, muris Selahattin'in bankadaki parasının çekilmesi amacıyla davalıya vekaletname verildiği ancak davalının anılan vekalet ile bankadaki paraları çektiği halde kendisine ödeme yapmadığını ileri sürerek, 9511 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tapusunun iptali ile mirasçılar adına tesciline, araç kaydının davalı adından terkini ile mirasçılar adına tesciline, olmazsa...

                  Söz konusu muvazaada miras bırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir. Ancak mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devretmektedir. Bu durumda, yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 01.04.1974 tarihli 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 706., Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 237....

                    Bir kişiye satması neticesinde davacıların miras hakkından mahrum kaldıkları, ayrıca her 3 davacının murisin ilk eşinden olmasının da yapılan satışın bu davacılardan mal kaçırma ve miras hakkından mahrum etme amacı taşıdığı tüm bu gerekçelerle davacıların iddialarını ispatladıkları, davacıların tapu iptal ve tescil talebinin taşınmazdaki hissenin dava dışı üçüncü kişiye devredilmesi sebebiyle reddine, terditli alacak talebi yönünden ise; taşınmazın dava tarihindeki rayiç değerinden davacıların miras hissesine düşen ayrı ayrı 3/20 payın olduğu toplam 9/20 payın olduğu, bu hisse miktarı üzerinden davacı tarafın harç ikmali yaptığı görülmekle terditli alacak talebi yönünden davacıların davasının kabulüne karar verilerek,-Davacıların tapu iptal tescil talebinin reddine, davacıların terditli alacak talebinin kabulüne, 73.015,20- TL'nin dava tarihi olan 05/10/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak miras hisseleri gereği üç eşit pay halinde davacılara verilmesine...

                    UYAP Entegrasyonu