Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Olayımıza gelince; ortaklığın giderilmesi davasına konu bağımsız bölümde iştiraken malik olan davalı T10 tarafından dava konusu bağımsız bölüm hakkında miras hakkına mahsuben mülkiyet hakkı tanınması istemiyle 30/12/2015 tarihinde dava açıldığı, eldeki ortaklığın giderilmesi davasının ise 13/01/2016 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır. UYAP sistemi üzerinden istenilen inceleme izni üzerine, bahse konu "miras hakkına mahsuben mülkiyet hakkı tanınması" istemli Antalya 4. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2019/647 Esas - 2021/427 Karar sayılı dosyası incelendiğinde, o dosyanın davalıları konumunda bulunan eldeki dosyanın davacılarına dava dilekçesinin 13/01/2016 tarihinden sonraki tarihlerde tebliğ edildiği, bir başka deyişle davacıların eldeki ortaklığın giderilmesi davasını açtıklarında, davalı T10'ün açtığı davadan haberdar olmadıkları anlaşılmaktadır. Şu halde, ilk derece mahkemesince "miras hakkına mahsuben mülkiyet hakkı tanınması" istemli Antalya 4....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Miras hakkına mahsuben mülkiyet hakkı tanınması ve sağ kalan eşe özgülenmesi istemine ilişkin olarak açılan davada Bozdoğan Asliye Hukuk ve Bozdoğan Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevşizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R – Dava, Türk Medeni Kanunu’nun 652. maddesi uyarınca aile konutu üzerinde sağ kalan eşe miras hakkına mahsuben mülkiyet hakkı tanınması ve evin sağ kalan eşe özgülenmesi istemine ilişkindir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Miras Hakkına Mahsuben Mülkiyet Hakkı Tanınması K A R A R Uyuşmazlık ve hüküm Türk Medeni Kanunu'nun 652 maddesi uyarınca aile konutunun miras hakkına mahsuben sağ kalan eşe özgüllenmesi istemine ilişkindir. Yargıtay Başkanlar Kurulunun 11.01.2019 tarihli ve 1 sayılı kararı ile hazırlanan, 30.01.2019 tarihli ve 2019/1 sayılı Yargıtay Büyük Genel Kurulunca kabul edilip, 31.01.2019 tarihli ve 30672 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (14.) Hukuk Dairesinin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 12.07.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

      Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacının aile konutu şerhi konulması talebine ilişkin temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacının eşi mirasbırakan Memet 13.04.2012 tarihinde ölmüştür. Davacı, dava konusu konutun miras hakkına mahsuben özgülenmesi için aile konutu olduğunun belirlenmesini talep etmiştir. Türk Medeni Kanununun 652. maddesinde; eşlerden birinin ölümü halinde tereke malları arasında ev eşyası veya eşlerin birlikte yaşadıkları konut varsa sağ kalan eşin bunlar üzerinde kendisine miras hakkına mahsuben, mülkiyet hakkı tanınmasını isteyebileceğini hükme bağlamıştır....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Aile Konutunun Sağ Eşe Miras Payına Mahsuben Özgülemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm, aile konutu olduğu ... 10. Aile Mahkemesinin 2013/43-437 karar sayılı ilamıyla hükmen belirlenen taşınmazın Türk Medeni Kanununun 652. maddesine dayalı olarak miras hakkına mahsuben sağ eşe özgülenmesine ilişkin olup, inceleme görevi Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 17.07.2014 tarihli 2014/2 sayılı iş bölümü kararı gereğince Yargıtay 8. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli Yargıtay 8. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi.13.10.2014 (Pzt.)...

          Dava; öncelikle taşınmazın "aile konutu olduğunun tespiti " (TMK.md.194) daha sonra ise bu taşınmazın sağ kalan eşe miras hakkına mahsuben özgülenmesine (TMK.md.652) ilişkindir. Türk Medeni Kanununun 652'nci maddesine dayanan özgüleme isteği, paylaşma sonucunu hasıl edeceğinden sulh hukuk mahkemesinin görevine girmektedir. Aile konutunun tespiti görevi ise Aile Mahkemesine aittir. Bu durumda; taşınmazın miras hakkına mahsuben davacı adına tescili, olmazsa oturma hakkı tanınmasına yönelik davanın Sulh Hukuk Mahkemesinde görülmesi, aile konutuyla ilgili tespit isteği hakkında ise tefrik kararı verilebileceği kabul edilebilir nitelikte görülmüştür. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HUMK.’nun 25. ve 26. maddeleri gereğince Konya 2.Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 14.07.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Aile Konutu Olduğunun Tespiti Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacının eşi mirasbırakan ... 27.02.2014 tarihinde ölmüştür. Davacı, dava konusu konutun miras hakkına mahsuben özgülenmesi için Sulh Hukuk Mahkemesinde dava açtığını, bu nedenle dava konusu taşınmazın murisin ölümüne kadar aile konutu olduğunun tespitini talep etmiştir. Mahkemece "Ölüm nedeniyle evlilik birliği sona erdiğinden dava konusu taşınmazın dava tarihi itibariyle aile konutu özelliğini kaybettiği" gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....

              Dava 1 parsel sayılı taşınmazın aile konutu olduğundan bahisle miras hakkına mahsuben sağ kalan eşe özgülenmesi - intifa hakkı tanınması (TMK.md.652) isteğine ilişkin olup inceleme görevi Yargıtay 6. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay 6. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 04.11.2009...

                Her ne kadar TMK. nun 240. maddesinde artık değere katılma alacağına mahsuben, aile konutu niteliğindeki taşınmaz bölümü üzerinde sağ eş lehine mülkiyet hakkı tanınmış ise de anılan Kanun maddesinde, koşulların oluşması halinde değer artış payı alacağı karşılığında aile konutu üzerinde mülkiyet hakkı tanınmasını engelleyen bir düzenleme mevcut bulunmamaktadır. Yargıtay ve Dairemizin uygulamaları da bu yöndedir. Dava dilekçesi ile yargılama sırasındaki açıklamalarda davacı taraf, ölüme bağlı mal rejiminin tasfiyesi ile belirlenecek alacağa mahsuben ve karşılığı ödenmek suretiyle taşınmazın tapu kaydının iptaliyle vekil edeni adına tescili istenildiğine göre, mahkemece, öncelikle mülkiyetin özgülenmesi konusunda olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerekirken, davacı tarafın özgülenme isteği göz ardı edilerek yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru görülmemiştir....

                  Mal rejimi ne olursa olsun, sağ kalan eşe tereke malları arasında bulunan aile konutu ve ev eşyaları üzerinde yasal miras payına mahsuben mülkiyet hakkı, eğer haklı nedenler varsa mülkiyet yerine oturma veya intifa hakkını isteme olanağı getirmiştir. Ancak bu özgüleme ve alım hakkı bedelsiz değildir. Eğer eşin mirastan payına düşen miktar aile konutunun değerini karşılamıyorsa, eş miras payı dışında kalan aile konutunun değerini ödeyerek onun mülkiyet hakkını talep edebilecek, bakiye değeri ödeyecek gücü yok ise aile konutu üzerinde intifa veya oturma hakkı talep edebilecektir. Bu madde gereğince, eşin miras hakkına mahsuben intifa hakkı tanınmak suretiyle özgüleme istemi yönünden haklı sebeplerin varlığını aramak gerekmektedir. Haklı sebebin varlığı, her somut olayda hâkim tarafından değerlendirilecektir....

                  UYAP Entegrasyonu