Sicilin, mirasın açıldığı yer sulh mahkemesince tutulması doğaldır. Çünkü, üçüncü kişilerin, özellikle alacaklıların reddin mevcut olup olmadığını öğrenmek için ilk başvuracakları yer, mirasın açıldığı yerdeki sulh mahkemesince tutulan özel kütüktür. Özel sicil, mirasın açıldığı yer sulh mahkemesince tutulduğuna göre, red beyanı da aynı mahkemeye yapılmalıdır şeklindeki bir çıkarım, yasal düzenlemeye uygun değildir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu da, “Mirasın kayıtsız şartsız reddine ilişkin beyanın tespit ve tescilini” çekişmesiz yargı işi kabul etmiş (m.382/2-c/7) ve kanunda aksine hüküm bulunmadıkça, çekişmesiz yargı işleri için talepte bulunan kişinin veya ilgililerden birinin oturduğu yer mahkemesini yetkili kılmıştır. (m.384) Türk Medeni Kanununda aksine bir düzenleme bulunmadığına göre, bu Kanuna göre de, ret isteğinin tespit ve tescilinde, istekte bulunanın oturduğu yer mahkemesi yetkilidir....
Bu nedenle, mirasın hükmen reddi davasında görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesidir. Ancak mirasın gerçek reddi davasında Türk Medeni Kanununun 609. maddesi uyarınca görevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemesidir. Görev, kamu düzenine ilişkin olup, mahkemece yargılamanın her aşamasında kendiliğinden dikkate alınması zorunludur. Mirasın hükmen reddinin tespiti davasında davanın açılması için herhangi bir süre öngörülmemiş iken, mirasın gerçek reddi davası 3 aylık süreye tabidir. (Türk Medeni Kanunu'nun madde 605/1, 606) Türk Medeni Kanununun 605/1 maddesi uyarınca hasımsız olarak açılan mirasın gerçek reddine ilişkin davada yerel mahkemenin görevi; isteğin süresinde olup olmadığı ve ret edenin mirasçılık sıfatının bulunup bulunmadığının tespiti ile süresinde başvuru ve usulüne uygun bir talep bulunduğu takdirde Türk Medeni Kanununun 609. maddesinde gösterilen usulde işlem yapmaktan ibarettir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi Mirasın reddine ilişkin davada ... Sulh Hukuk ve ... Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, mirasın reddi istemine ilişkindir. Sulh Hukuk Mahkemesince; terekenin borca batık olduğu sebebine dayalı mirasın reddi davalarında görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye hukuk mahkemesi tarafından ise; davacıların ret isteminin 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun 605/1 maddesinde düzenlenen "gerçek ret" istemine yönelik olduğu ve yasal süresi içinde mirasın reddi talebinde bulunulduğu dava açılırken hasımsız olarak açıldığından sulh hukuk mahkemesinde görüleceği gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Mirasın Reddine ilişkin davada Zonguldak 2. Sulh Hukuk ve 2.Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, mirasın reddi istemine ilişkindir. Sulh Hukuk Mahkemesince; davanın miras açıldığı tarih itibariyle terekenin borca batık olması nedeniyle murisin ölüm tarihinde ödemeden haczinin ve terekenin borca batık olduğunun tespiti niteliğinde bulunduğundan davanın TMK605/2 maddesi kapsamında mirasın hükmen reddine ilişkin bulunduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesi ise, davacının talebininTMK 605/1 maddesi kapsamında mirasın gerçek reddine ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Mirasın Reddi istemine ilişkin olarak açılan davada ...Sulh Hukuk ve ...Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, mirasın reddi istemine ilişkindir. Sulh Hukuk Mahkemesince; mirasın hükmen reddi talepli davanın asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....
Maddesi gereğince açılan mirasın hükmen reddi davasıdır." şeklinde dilekçemizi ve netice-i talep kısmımızı yanlış değerlendirmiştir. Zira dava dilekçesinde netice-i talep kısmında tarafımızdan mirasın borca batık olduğunun tespiti istenmemiştir. Doğrudan mirasın gerçek reddi irademizi ortaya koyacak şekilde mirasın kayıtsız şartsız müvekkillerimin mirası reddettiklerine ve mirasın reddinin tesciline karar verilmesi istenmiştir. Yani tarafımızdan herhangi bir tespit istenmemiştir. Üstelik dava mirasın gerçek reddi olarak tevzi edilerek, açılmıştır. Tevzi formu ektedir. Yerel Mahkeme gerekçesine "TMK'nun 605/1....
Davacı vekili 25/10/2021 tarihli dilekçesi ile, müvekkili adına her ne kadar mirasın reddi talep edilmiş ise de, müvekkilinin bu husustaki iradesinin değiştiğini ve mirasın reddi talebinden feragat etme gereği hasıl olduğunu, yerleşik Yargıtay içtihatları doğrultusunda mirasın gerçek reddi beyanı mahkemeye ulaştıktan sonra ret beyanından mirasçıların tamamının muvafakatiyle dönülebileceğini bildirerek mirasın reddinden dönme taleplerinin kabulüne, mahkeme gerekli gördüğü takdirde yasal mirasçıların bu hususta muvafakati olup olmadığı hususunda beyanlarının alınmasına karar verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mirasın hükmen reddi KARAR Mirasın reddi isteğinde bulunan davacının Avukat ...'e verdiği vekaletnamede mirasın reddi yetkisini içeren bir ibare yer almadığından TMK'nun velayet, vesayet ve miras hükümlerinin uygulanmasına ilişkin tüzüğünün 39/2. fıkrası gereğince mirasın reddi yetkisini içeren vekalatnamenin davayı takip eden avukat ...'den istenmesi, dosya arasına konulması, ondan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere geri çevrilmesi için dosyanın Yerel Mahkemeye İADESİNE, 19.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mirasın hükmen reddi KARAR Mirasın reddi isteğinde bulunan davacının Avukat ...'a verdiği vekaletnamede mirasın reddi yetkisini içeren bir ibare yer almadığından TMK'nun velayet, vesayet ve miras hükümlerinin uygulanmasına ilişkin Tüzüğün 39/2. fıkrası gereğince mirasın reddi yetkisini içeren vekaletnamenin davayı takip eden Avukat ...'dan istenmesi, dosya arasına konulması, ondan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere geri çevrilmesi için dosyanın Yerel Mahkeme'ye İADESİNE, 19.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, 10/06/2014 gününde verilen dilekçe ile mirasın gerçek reddi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; mahkemenin görevsizliğine dair verilen 04/07/2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Talep, TMK 605/1. madde gereğince mirasın gerçek reddi istemine ilişkindir. Talep eden, muris ...'nin 19.03.2014 tarihinde vefat ettiğini, muris ile görüşmediğini, murisin bir takım borçları olduğunu belirterek, mirasın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, talebin asıl dayanağının murisin borç ilişkisine dayalı olduğu ve bu nedenle mirasın hükmen reddi isteğine ilişkin olduğu gerekçesiyle dava dilekçesinin görev yönünden reddine ve mahkemenin görevsizliğine karar verilmiştir....