Davalılar vekilleri, 03.05.2007 tarihinde mirasın reddedildiğini, aradan dört yıla yakın bir zaman geçtiğini, hakdüşürücü sürenin dolduğunu, davacının özgür iradesiyle mirası kayıtsız şartsız reddettiğini, terekeye dahil olan taşınmazlardan dördünün zaten murisin sağlığında oğulları olan davalılara intikal ettirildiğini, davacının iddiasının soyut olduğunu, TMK'nın 611. maddesi gereğince mirası retten vazgeçilmesinin mümkün olmadığını, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, davacının mirası ret beyanının kayıtsız şartsız olmayıp davalıların aldatıcı davranışlarından kaynaklanan hile ve hata sonucu gerçekleştiğinden mirası ret beyanından dönme isteğinin kabulü ile bunun sonucu olarak düzenlenen veraset ilamının iptaline karar verilmiştir. Dava, mirası ret beyanın iptaliyle, buna göre mirasçılık belgesi verilmesi isteğine ilişkindir. Davacı M.. A.., muris B.. A..'dan intikal eden mirası reddetmiş, İzmir 4....
Bu nedenlerle; mirası reddeden (TMK m. 605/1) mirasçı veya mirasçılar varsa düzenlenecek mirasçılık belgesinde, mirasçılık sıfatına sahip olan kişi veya kişiler ile miras paylarının gösterilmesi ve mirası ret durumuna işaret edilmekle yetinilmemesi; mirası ret nedeniyle, mirasçılık sıfatını kaybedenlerin ve bunların payının akıbetinin (kime kalacağının) gösterilmesi gerekir. Bu bakımdan; verilen mirasçılık belgesinde yasal mirasçılar ile bunların miras paylarının gösterilmesi yerinde ise de; "mirası reddin hukuki sonuçlarının terekenin paylaştırılmasında dikkate alınmasına" şeklindeki kabul hatalı olmuştur. TMK'nın 611. maddesindeki "Yasal mirasçılardan biri mirası reddederse onun payı, miras açıldığı zaman kendisi sağ değilmiş gibi hak sahiplerine geçer" hükmü gereğince mirası reddedenlerin miras paylarının diğer mirasçılara intikal şeklinin kararda gösterilmesi gerekir. Bu hüküm karşısında, mirası reddeden mirasçılar R..F.. Ö.., E.. Ö.. ve A.. Ö..'...
TMK'nın 611/1 maddesi gereğince yasal mirasçılardan biri mirası reddederse onun payı, miras açıldığı zaman kendisi sağ değilmiş gibi hak sahiplerine geçer. Bu nedenle mirası reddedenlerin miras paylarının diğer mirasçılara intikal şeklinin kararda gösterilmesi gerekir. Bu itibarla mahkemece, nüfus kayıtları ve bir kısım mirasçıların mirası reddetmiş olmaları değerlendirilerek, mirası reddeden mirasçıların paylarının kime kalacağı açıkça gösterilmek suretiyle mirasçılık belgesinin düzenlenmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 24.12.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
in eşi ...ile evlatları ... (...) ve ... (...) 1985 yılında mirası reddettiklerine göre o tarihte yürürlükte olan Türk Kanunu Medenisi'nin 551/1 maddesindeki "...vefat edenin mirasçılarından birisi mirası reddederse bunun hissesi murisin vefatında hayatta değil imiş gibi diğer mirasçılara intikal eder...." hükmü uyarınca, mirası reddedenlerin miras paylarının diğer mirasçılara intikal şeklinin kararda gösterilmesi gerekir. Bu hüküm karşısında mirası reddeden Handan Köker (...) babasından önce ölmüş gibi değerlendirileceğinden miras payı tamamen çocukları davacı ... ile ... 'a geçmiş olacaktır. Mahkemece talep, nüfus kayıtları ve mirasçılardan ... (...),..., ...'e ilişkin mirası ret kararları değerlendirilerek, mirası reddeden mirasçıların mirasının kime kalacağı hususu açıkca gösterilmek suretiyle mirasçılık belgesi düzenlenmesi gerekir....
Bu nedenlerle; mirası reddeden (TMK m. 605/1) mirasçı veya mirasçılar varsa düzenlenecek mirasçılık belgesinde, mirasçılık sıfatına sahip olan kişi veya kişiler ile miras paylarının gösterilmesi ve mirası ret durumuna işaret edilmekle yetinilmemesi; mirası ret nedeniyle, mirasçılık sıfatını kaybedenlerin ve bunların payının akıbetinin (kime kalacağının)'da gösterilmesi gerekir. Bu bakımdan; verilen mirasçılık belgesinde yasal mirasçılar ile bunların miras paylarının gösterilmesi yerinde ise de; “mirası reddin hukuki sonuçlarının terekenin paylaştırılmasında dikkate alınmasına" şeklindeki kabul hatalı olmuştur. TMK'nın 611. maddesi'ndeki "Yasal mirasçılardan biri mirası reddederse onun payı, miras açıldığı zaman kendisi sağ değilmiş gibi hak sahiplerine geçer" hükmü uyarınca; mirası reddedenlerin miras paylarının diğer mirasçılara intikal şeklinin kararda gösterilmesi gerekir. Bu hüküm karşısında, mirası reddeden mirasçılardan P.. T.., M.. Z.. ve T.. T..'...
Mirası reddin iptali davası, mirasbırakanın alacaklılarının, mirası reddeden mirasçıların buna haklarının olmadığının (TMK 610/2) tespiti için açtığı davadır. Türk Medeni Kanunu madde 610/2 uyarınca, ret süresi sona ermeden mirasçı olarak tereke işlemlerine karışan, terekenin olağan yönetimi niteliğinde olmayan veya mirasbırakanın işlerinin yürütülmesi için gerekli olanın dışında işler yapan ya da tereke mallarını gizleyen veya kendisine maleden mirasçı, mirası reddedemez. Bu nedenle, reddeden mirasçıların terekeden bir kısım malı kendilerine mal edindiklerinin, olağan yönetimi aşan işlerin yapıldığının, terekenin açık veya zımnen kabul edildiğinin kanıtlanması durumunda, reddin iptaline karar verilir. Mirasbırakanın alacaklılarının korunması amacıyla düzenlenen mirası reddin iptali davasında, mirasçıların tamamının mirası reddetmiş olması gerekir, bir mirasçı dahi mirası kabul ederse, reddin iptali istenemez....
Bu nedenlerle; mirası reddeden (TMK.m.605/1) mirasçı veya mirasçılar varsa düzenlenecek mirasçılık belgesinde, mirasçılık sıfatına sahip olan kişi veya kişiler ile miras paylarının gösterilmesi ve mirası ret durumuna işaret edilmekle yetinilmemesi; mirası ret nedeniyle, mirasçılık sıfatını kaybedenlerin ve bunların payının akıbetinin (kime kalacağının) da gösterilmesi gerekir. Yukarıda açıklanan ilkeler gözetilmeksizin karar verilmiş olması nedeni ile kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 06.02.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Tüm bu yasal düzenlemeler ışığında somut olay değerlendirildiğinde, Mahkemece, davalı muris ...’ın mirasçılarının tamamı olan ... ve ...’ın mirası reddetmeleri nedeniyle yargılamaya tereke temsilcisi huzuruyla devam edilmesi ve mirası reddeden ...’ın alt soyu olan oğlu ...’a, yukarıda belirtilen düzenlemelere göre sorumluluğu bulunup bulunmadığı hususu irdelenerek bir karar verilmesi gerekmektedir...” denilmiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyulduğu halde gereğinin yerine getirilmediği anlaşılmaktadır. Mahkeme, her ne kadar davalı muris ...'ın mirasçılarının tamamı olan ... ve ...'ın mirası reddetmeleri nedeniyle, mirası reddeden ...'ın oğlu olan ...’ın da mirası kabul etme durumu söz konusu olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermişse de, bozma ilamında belirtildiği şekilde davalı ...'...
Bu nedenlerle; mirası reddeden (TMK m. 605/1) mirasçı veya mirasçılar varsa düzenlenecek mirasçılık belgesinde, mirasçılık sıfatına sahip olan kişi veya kişiler ile miras paylarının gösterilmesi ve mirası ret durumuna işaret edilmekle yetinilmemesi; mirası ret nedeniyle, mirasçılık sıfatını kaybedenlerin ve bunların payının akıbetinin (kime kalacağının)'da gösterilmesi gerekir. Bu bakımdan; verilen mirasçılık belgesinde yasal mirasçılar ile bunların miras paylarının gösterilmesi yerinde ise de; “mirası reddin hukuki sonuçlarının terekenin paylaştırılmasında dikkate alınmasına" şeklindeki kabul hatalı olmuştur. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 611. maddesindeki "Yasal mirasçılardan biri mirası reddederse onun payı, miras açıldığı zaman kendisi sağ değilmiş gibi hak sahiplerine geçer" hükmü uyarınca; mirası reddedenlerin miras paylarının diğer mirasçılara intikal şeklinin kararda gösterilmesi gerekir....
Bu nedenlerle; mirası reddeden (TMK m. 605/1) mirasçı veya mirasçılar varsa düzenlenecek mirasçılık belgesinde, mirasçılık sıfatına sahip olan kişi veya kişiler ile miras paylarının gösterilmesi ve mirası ret durumuna işaret edilmekle yetinilmemesi; mirası ret nedeniyle, mirasçılık sıfatını kaybedenlerin ve bunların payının akıbetinin (kime kalacağının)'da gösterilmesi gerekir. Bu bakımdan; verilen mirasçılık belgesinde yasal mirasçılar ile bunların miras paylarının gösterilmesi yerinde ise de; "mirası reddin hukuki sonuçlarının terekenin paylaştırılmasında dikkate alınmasına" şeklindeki kabul hatalı olmuştur. TMK'nın 611. maddesindeki ''Yasal mirasçılardan birisi mirası reddederse onun payı, miras açıldığı zaman kendisi sağ değilmiş gibi hak sahiplerine geçer" hükmü uyarınca mirası reddedenin miras payının diğer mirasçılara intikal şeklinin kararda gösterilmesi gerekir. Bu hüküm karşısında, mirası reddeden mirasçı F... D..'in miras payı altsoyu olan kızı İ... D... ve oğlu T...F.....