nin ölümü üzerine davalı mirasçılar ile Diğer davalı... Aras Turizm İnş Gıda Kuyumculuk San. Tic. Ltd. Şti. arasında ... 4. Noterliğinin 09.06.2009 tarih ve 011580 yevmiye No'lu düzenleme şeklinde taşınmaz mal satış ve vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesinin imzalandığını, ... ile yapılan satış vaadi sözleşmesi gereğince müvekkiline verilmesi gereken dairenin ... Aras Şirketi tarafından toprak sahipleri adına verilmesinin teklif edilmesi üzerine, ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 06.02.2012 gün ve 2012/908 - 1485 sayılı ilamiyle onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ..., 6894 ada 5 parsel sayılı taşınmazdaki A Blok 5 numaralı bağımsız bölümü 18.09.1996 tarihli satış vaadi sözleşmesi ile davalıdan satın aldığını ileri sürerek tapu iptali tescil talebinde bulunmuş, yargılama aşamasında da talebini ıslah ederek tapu iptali ve tescil talebinin kabul edilmemesi halinde tazminata hükmedilmesini istemiştir....
E: 2017/347- K: 2020/885) 3- )Keza; Kaynağını Türk Borçlar Kanununun 29. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Türk Borçlar Kanununun 237. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptal ve tescil davalarının kabulü için aranacak ilk husus, sözleşmenin ifa olanağının bulunup bulunmadığıdır....
amacıyla tapu kütüğüne şerh edildiğini, ancak, tapu kütüğündeki satış vaadi sözleşmesinin şerh süresi 5 yıl ile sınırlı olduğundan Tapu Müdürlüğünde 22.06.2006 tarih ve 13729 yevmiyeli işlemle, satış sözleşmesi şerhi tapudan terkin edildiğini, bunun üzerine davacı müvekkili Burak Hürbaş ile dava dışı T1 arasında Bodrum 5....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Dava, mirasçılar arasında yapılan satış vaadi sözleşmesi nedeniyle tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Kaynağını Borçlar Kanunu'nun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanununun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706 ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde resen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinden Türk Medeni Kanunu'nun 716. Maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Miras payı üzerinde sözleşme Türk Medeni Kanunu'nun 677 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olup 677 ve 678....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 10.05.2005 ve birleşen dosyada 02.09.2005 gününde verilen dilekçeler ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali, tescil, menfi tespit, mülkiyetin iadesi, davalı-davacı tarafından birleşen dosyada verilen 19.09.2005 günlü dilekçe ile taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin iptali ve 30.05.2005 tarihli karşı davada ise tazminat istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davacı ... tarafından açılan davanın kısmen kabulüne, satış vaadi sözleşmesine dayalı tescil isteğinin reddine, menfi tespit ve mülkiyetin iadesi isteminin kabulüne, karşı davanın reddine, satış vaadi sözleşmesinin iptaline dair verilen 01.10.2007 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davacı ..., duruşmasız olarak davalı ... vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 21.10.2008 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı ... vekili Av.... geldi. Karşı taraftan gelen olmadı....
Bunun dışındaki 3/16 payı ise, davacının dayandığı satış vaadi sözleşmesinden sonra edinmiştir. Bu nedenle, davalı ...’in taşınmaz tapu kaydında davacı yararına konulan satış vaadi sözleşmesi şerhini görerek düzenlediği satış vaadi sözleşmelerine dayanarak kazandığı 7/16 payı TMK’nın 1024. maddesi uyarınca yolsuz tescil niteliğinde bulunduğundan bu payın davacı adına tescili gerekir. Bunun dışında kalan davacının dayandığı satış vaadi sözleşmesinden sonra davalı ...’in edindiği 3/16 payın davacı adına tescili doğru değildir..." gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar vermiştir. Davalı ... ile dava dışı ... arasında 08.04.1993 tarihli satış vaadi sözleşmesi yapılmış, ... bu hakkını 22.08.1994 tarihli temlik sözleşmesi ile davalı ...'e devretmiştir. Davacı ...'in davalı ... ile yaptığı satış vaadi sözleşmesi 22.08.1993 tarihlidir....
Dava taşınmaz satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanununun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri şahsi hak doğuran sözleşmelerdendir....
Asıl davada anılan satış vaadi sözleşmesi uyarınca tapu iptali ve tescil, tescilin olmaması halinde satış vaadi sebebiyle davalılardan 650,00 tazminatın tahsili, karşı davada 14.05.1980 tarihli satış vaadi sözleşmesinin feshedilmiş olduğunun tespiti ile iptaline karar verilmesi, birleşen 1992/136 Esas sayılı davada 14.05.1980 tarihli satış vaadi sözleşmesinin iptali ve birleşen 2000/182 Esas sayılı davada ise 14.05.1980 tarihli satış vaadi sözleşmesinin, satış vaadinde bulunan ...’in imzasının sahte olması ve hukuki ehliyetinin bulunmaması sebebiyle iptali talep edilmiş, birleşen 1991/652 Esas sayılı davada ise 18.09.1987 tarihli “Satış vaadi sözleşmesi” uyarınca tapu iptali ve tescil isteminde bulunulmuştur.Asıl dava, karşılık dava ve birleşen davalara dayanak teşkil eden gerek 14.05.1980 gerekse 18.09.1987 tarihli sözleşmeler taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri olup, taraflar arasında eser sözleşmesinin bir türü olan arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmesi bulunmamaktadır....
Noterliğinde düzenlenen 13.02.2007 tarihli satış vaadi sözleşmesinin ikrah nedeniyle iptalini istemiştir. Mahkemece asıl davanın sübut bulmaması nedeniyle reddine, birleştirilen davanın ise hak düşürücü süre dolduktan sonra açılmış olması nedeniyle reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili ve birleştirilen dava davacısı ... vekili temyiz etmiştir. 1)Yapılan yargılamaya toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre birleştirilen davada davacı ... vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2)Asıl davada davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince; Dava satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir....