"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 12.04.2012 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil olmazsa tazminat talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın tapu iptali ve tescil yönünden reddine tazminat yönünden kısmen kabulüne dair verilen 02.12.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, ikinci kademede tazminat isteğine ilişkindir. Davacı vekili, ......
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2009/306 esas sayılı dosyası ile devam etmekte olduğunu, bu durumda tapudaki satış vaadi şerhinin gerek zamanaşımı nedeniyle ve gerekse .... %10 oranındaki hissenin kendi adına tescil edilmesi yolundaki irade beyanı karşısında artık tapuda lehine olan satış vaadi şerhinin geçerliliği kalmadığından, davacı şirket ile davalı arasında ...... 14....
Bunun üzerine davacı vekili tarafından 442 parsel numaralı taşınmaz olmadığı takdirde 506 parsel numaralı taşınmaz hakkında tapu kaydının iptali ve davacılar adına tesciline karar verilmesi talep edilmiş ise de tarafların murisleri arasında düzenlenen satış vaadi sözleşmesinin 506 parsele yönelik talep yönünden konusu belirli değildir. Kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanununun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 31.07.2014 gününde asli müdahil tarafından 23.12.2014 gününde verilen dilekçe ile taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, ikinci kademede tazminat talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın tazminat yönünden kabulüne, asli müdahil tarafından açılan davanın reddine dair verilen 03.12.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi asli müdahil vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil ikinci kademe tazminat istemine ilişkindir. Davacı vekili, 2321 parsel sayılı taşınmazın davalıya Köy Kanunu uyarınca 2005 yılında tahsis edildiğini, davacı ile davalı arasında akdedilen ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 17.11.2008 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil olmaz ise tazminatın tahsili istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; tapu iptali ve tescil isteminin reddine, tazminat isteminin kabulüne dair verilen 25.09.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili ve davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, mümkün olmadığı takdirde dava konusu taşınmazın rayiç bedelinin tahsili isteğine ilişkindir. Davalılar, davacının taşınmazı fiilen teslim almaması nedeniyle zamanaşımı süresinin dolduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur....
Noterliği’nde düzenledikleri satış vaadi sözleşmesi uyarınca Remide’ye murisi M.S...’dan intikal eden taşınmazlardaki payın satışının vaat edildiğini, taşınmazların kadastro çalışması ile davalı hale gelip bir bölüm davaların sonuçlandığını, bedelini ödediği taşınmazların tapu kayıtlarının devredilmediğini ileri sürerek, taşınmazların paylarının adına tescilini istemiştir. Davalılar, zamanaşımı süresinin geçtiğini, muris iradesini yansıtmayan satış vaadi sözleşmesinin hile ile yapıldığından geçersiz olduğunu belirterek davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalılar vekili temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan deliller ve tüm dosya içeriğine göre davalılar vekilinin aşağıdaki bendin dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 21/03/2018 NUMARASI : 2016/380 2018/150 DAVA KONUSU : Tapu İptali ve Tescil (mirasçılar arasında miras payının devrine dayalı tapu iptal ve tescil veya tazminat) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda kurulan hükmün Bölge Adliye Mahkemesince incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin ve davalıların babası olan Süleyman oğlu, İsmail Söğüt'ün vefatının ardından Gaziantep ili, İslahiye ilçesi, Örtülü Köyü Mamıklı mevkii 249 ve 252 parsel numaralı taşınmazların müvekkili ile davalılar ve dava dışı merhum Fatma İmert'e miras kaldığını, Fatma İmret'in söz konusu taşınmazlardaki hisselerine düşen paylarını Osmaniye 2....
Kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanununun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Satış vaadi sözleşmesi ilgilisine ancak kişisel hak sağladığından, bu hak, kural olarak tapu ile kendisinden sonra malik olan mülkiyet hakkı sahibine karşı ileri sürülemez. Başka bir anlatımla, ayni hak ile şahsi hakkın yarışması halinde ayni hakka üstünlük tanınır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, resmi şekilde düzenlenen satış vaadi sözleşmelerine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden(TBK 29.madde) alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanununun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Taşınmaz satış vaadi sözleşmesi bir satış sözleşmesinin yapılması borucunu doğurduğundan dolayı ön sözleşme olarak kabul edilir ve geçerliliği resmi şekilde yapılmış olmasına bağlıdır....
Davalı cevap dilekçesinde, davacının dava dilekçesinde taksim sözleşmesi yapıldığını ikrar ettiğini, davacının okuma yazma bilmediğini, hür iradesi ile taksim sözleşmesi doğrultusunda tapuda dava konusu yerin devri için ferağ verdiğini, murisin aktif-pasif tapu kayıtları incelendiğinde mirasçılar arasında taksim anlaşması kapsamında herkesin tapusunun aldığının ortaya çıkacağını, davacının talebinin tam olarak anlaşılamadığını, saikte hata yapıldığını ileri sürülüyorsa bu durumun tahdidi olarak sayıldığını ve süresinde vanın açılmadığını, aralarında satım akdi ve satış vaadi sözleşmesi olmadığını, terditli talebi olan bedelin ödenmesinin de istenemeyeceğimi, davanın reddini savunmuştur....