Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sulh Hukuk Mahkemesi 2017/444 Esas sayılı dosya ile vasiyetin açılması davasına konu edilmiş ve müvekkillerce yapılan itiraz neticesinde itirazlı olarak 12/03/2020 de okunmasına karar verildiğini, vasiyetnameye müvekkiler dışında hiç kimsenin itiraz etmediğini, diğer tüm mirasçıların itiraz ve tenkis talep haklarının düştüğünü, müvekkilere ait miras payları hesap edilirken bu hususun göz önünde bulundurulmasını, mirasçılıktan çıkartılma (ıskat) sebebi bulunmadığı halde mirastan çıkarma hükmü taşıyan vasiyetnamenin iptali gerektiğini, vasiyetname düzenleyenin tasarruf ehliyetinin olduğuna dair bir sağlık kurulu raporu düzenlemesi gerektiğini, miras bırakanın, çevresi ve davalı tarafından aldatılmış ve zorlanmış olduğunu, vasiyetnamenin iptali talebi herhangi bir sebeple kabul edilmediği takdirde terditli olarak tenkis talep ettiklerini, Müvekkillerinin saklı payının karşılığını almadığını, TMK 560 maddesi gereğince müvekkillerin tenkis talep etme hakkı bulunduğunu, tereke unsurlarının...

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mirasçılıktan çıkarmanın iptali K A R A R Davacılar vekili, davanın kısmen kabulüne ilişkin hükme karşı temyiz isteğinde bulunmuştur. 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 434/2. maddesine göre, temyiz isteği harca tabi ise harcın yatırıldığı tarihte hükmün temyiz edildiği kabul edilir. "Temyiz başvuru harcının" dayanağı 5766 sayılı Kanunun 11. maddesi hükmü gereği 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun (1) sayılı Tarifesinin (A) Mahkeme Harçları bölümünün sonuna (IV) nolu bölüm halinde eklenen "temyiz başvuru harcı" düzenlemesidir. "Temyiz karar harcının" dayanağı ise HMK'nun 344 (HUMK'nun 434/2.) maddesi ve 10.05.1965 tarih 1965/1 Esas, 1965/1 Karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu Kararıdır....

    Öncelikle yukarıda açıklama dikkate alındığında en başında dahi davacı tarafça usulüne uygun şekilde avukata verilen vekaletname bulunmadığı gibi vekil tarafından verilen kesin süre içerisinde de usulüne uygun vekaletnamenin sunulmadığı anlaşılmakla mahkemece usulden verilen ret kararı haklı olduğu gibi kaldıki davanın esası yönünden ise Medeni Yasanın 510. maddesin de mirasçılıktan çıkarmanın ölüme bağlı tasarrufla yapılabileceği davalıları mirastan mahrum etmek isteyen davacının halen sağ olduğu, sağ olan anne ölüme bağlı bir tasarruf ile oğulları olan davalıları mirastan mahrum edip mirastan iskat edebilirler....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle mirasçılıktan çıkarılanların alt soyunun saklı paylarına yönelik olarak tenkis davası açmalarının imkan dahilinde olmasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna ve 90.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.24.12.2012. (Pzt.)...

      Murisin henüz vefat etmeden önce Mustafakemalpaşa Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/1139 Esas sayılı dosyası ile mirasçılıktan çıkarmanın talep ettiği, mahkemenin ölüme bağlı tasarruf ile yapılabileceği gerekçesi ile davanın reddine karar verildiği ve bu kararın istinaf edildiği, henüz kesinleşmediği görülmektedir. Banka hesaplarındaki el birliği mülkiyetinin paylı mülkiyete çevrilmesi davası temelde terekenin taksimine ilişkin bir dava olup murisin ölümünden önce açmış olduğu dava ile mirasçılık sıfatı ortadan kalkabileceğinden mirasçılıktan çıkartma istemli davanın sonucunun beklenmesi gerekir. Mustafakemalpaşa Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/1139 Esas sayılı dosyası ile açılan davanın haklı olup olmadığı, bu dava içinde incelenemez. Sonucunun beklenmesi zorunludur. Yargılamadaki hukuka aykırılıkların niteliğine göre eksikliklerin dairemizce duruşma açılarak veya dosya üzerinden tamamlanması mümkün bulunmamaktadır....

      Vasiyetnamenin tenfizine dair bir mahkeme kararının mevcut olduğu davacı tarafça iddia edilmediğine göre bu aşamada iptali istenen vasiyetnameden kaynaklanan mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından bahsedilmesi mümkün olamaz. Zira iptali istenen vasiyetname tenfiz edilmemiştir. Öte yandan davacının ikincil talebi olan tenkis bakımından ihtiyati tedbir isteminin değerlendirilmesinde ise; İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi, 2. Hukuk Dairesi'nin 2019/1154 Esas, 2019/1079 Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere tenkis davası taşınmazın aynına yönelik bir dava olmayıp alacağa ilişkindir. Dolayısıyla tenkis talebi bakımından talep alacak olduğuna göre taşınmazın aynı dava konusu olmadığından ihtiyati tedbirin uyuşmazlık konusu hakkında uygulanabilmesi şartı somut olayda gerçekleşmemektedir....

        Bilindiği ve TMK'nın 510 ve devamı maddelerinde düzenlendiği üzere miras bırakan saklı paylı mirasçısını ölüme bağlı bir tasarrufla mirasçılıktan çıkarabilir.Mirasçılıktan çıkarılan kimse, mirastan pay alamayacağı gibi tenkis davası da açamaz. Somut olayda, miras bırakan 08.02.2005 günlü vasiyetname ile kızı ...yı ve...'nın alt soyunu mirasçılıktan çıkarmıştır. Bu vasiyetname iptal edilmediği sürece Rabia'nın çocukları olan ve ... ile birlikte mirasçılıktan çıkartılan davacıların açtıkları davanın dinlenmeyeceği kuşkusuzdur. Ne var ki, mahkemece bu yön üzerinde durulmamış, davacılar tarafından mirasçılıktan çıkartılmaya ilişkin vasiyetnamenin iptali konusunda bir dava açılıp açılmadığı araştırılmamıştır....

          Mirasçı, mirasbırakana veya mirasbırakanın yakınlarından birine karşı ağır bir suç işlemiş ise, ya da mirasbırakana veya ailesi üyelerine karşı aile hukukundan doğan yükümlülüklerini önemli ölçüde yerine getirmemiş ise mirasbırakan yapacağı ölüme bağlı tasarrufla saklı paylı mirasçısını mirasçılıktan çıkartabilir (4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 510. maddesi). TMK' nin 511. Maddesinde; " Mirasçılıktan çıkarılan kimse, mirastan pay alamayacağı gibi; tenkis davasıda açamaz. Mirasbırakan başka türlü tasarrufta bulunmuş olmadıkça, mirasçılıktan çıkarılan kimsenin miras payı, o kimse mirasbırakandan önce ölmüş gibi, mirasçılıktan çıkarılanın varsa altsoyuna, yoksa mirasbırakanın yasal mirasçılarına kalır. Mirasçılıktan çıkarılan kimsenin altsoyu, o kimse mirasbırakandan önce ölmüş gibi saklı payını isteyebilir. " düzenlemesi bulunmaktadır. ....Mirasçılık belgesi istemek ise, maddi bir olayın varlığını ikrar ile kişiler arasındaki soybağı ilişkisini tespit ettirmekten ibarettir....

          Hukuk Dairesi Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen vasiyetname yolu ile mirasçılıktan çıkarmanın iptali davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 14. Hukuk Dairesinin bozulmasına karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar vekillerince ayrı ayrı temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının annesi muris...'nun vefatından önce ......

            Hükmü, davacılar vekili temyiz etmiştir. 1) Davacılar vekilinin vasiyetnamenin iptali yönündeki temyiz itirazları yönünden; TMK.’nın 557. maddesinde vasiyetnamenin iptali sebepleri sınırlı olarak sayılmıştır. Bunlar; ehliyetsizlik, vasiyetnamenin yanılma, aldatma, korkutma veya zorlama sonucunda yapılmış olması, tasarrufun içeriğinin bağlandığı koşullar veya yüklemelerin hukuka veya ahlaka aykırı olması, tasarrufun kanunda öngörülen şekillere uyulmadan yapılmış olması halleridir. TMK'nun 557. maddesinde sayılan sebeplerin bulunması halinde vasiyetnamenin iptali gerekir. Bu sebepler dışında kalan durumlara dayanılarak ölüme bağlı tasarrufun iptali istenilemez. Somut olaya gelince; muris tarafından vasiyetnamenin geçerlilik şartı olarak gösterilen cenaze töreniyle ilgili işlemlerin hukuka veya ahlaka aykırı olduğundan bahsedilemeyeceğinden, yüklemelerin hiç yapılmaması, eksik ya da geç yapılması vasiyetnamenin iptali sonucunu doğurmaz....

              UYAP Entegrasyonu