Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 17.07.2006 gününde verilen dilekçe ile vasiyetnamenin iptali talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 11.06.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi bir kısım davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne, duruşma isteminin davanın mahiyeti gereğince reddine karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, vasiyetname yolu ile mirasçılıktan çıkarmaya (ıskata) ilişkin mirastan ıskat senedinin iptali isteğine ilişkindir. Davacılar vekili, müvekkillerinin mirabırakanı ...'...
in çocuklarını da mirastan mahrum bıraktığını, tenkis talebinin de reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek vasiyetnamenin iptali talebine ilişkin kararın onanmasını, tenkis talebinde gerekçeli kararda değerlendirme yapılmamış olması ve tenkis talebi konusunda karar verilmemiş olması sebebiyle kısa karar ve gerekçeli karar arasında çelişki olduğundan davacıların tenkis talebinin de reddine karar verilmesini talep etmiştir. C. Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacıların murisi...'...
bağlı tasarrufla mümkün olabileceğinden bu hususta dava açmasının da mümkün olmadığı, hal böyle olunca mirasçılıktan çıkarmanın dava yolu ile kullanılamayacağı bildirilerek HMK.nun 115. maddesi uyarınca hukuki yarar yokluğundan açılan davanın usulden reddine karar verilmiştir....
Taraflar arasındaki mirsaçılıktan iskatın iptali davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 17/05/2021 gün ve 2018/3342 Esas, 2021/3230 Karar sayılı ilamı ile düzeltilerek onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, vasiyetname yolu ile mirasçılıktan çıkarmaya (ıskata) ilişkin ölüme bağlı tasarrufun iptali isteğine ilişkindir. Davacı vekili, mirasbırakan ...'ın davacıyı Yatağan Noterliğinin 27.10.2004 tarih ve 8488 yevmiye numaralı vasiyetnamesiyle mirasından ıskat edildiğini belirterek, bahsi geçen ölüme bağlı tasarrufun iptaline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, ilk olarak davanın reddine karar verilmiş; hükmün Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 04.11.2013 tarihli, 2013/1906 Esas, 2013/25049 Karar sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmiştir....
Maddeleri uyarınca ''Mirasçılıktan Çıkarma'' hukuksal nedenine dayalı vasiyetnamenin iptali, olmadığı takdirde tenkis istemine ilişkin olup, karar her iki istem yönünden temyiz edilmiştir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 20.01.2017 tarihli ve 1 sayılı kararı ile kabul edilen Yargıtay İş Bölümü Kararına göre; ''vasiyetname'' hükümlerinden (TMK. md. 520/526, 542-544,550-556,557-559,600-604 ve 595-597) kaynaklanan davalar sonucu verilen hüküm ve kararların temyiz incelemesi Dairemize aittir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 14. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 14. Hukuk Dairesine gönderilmesine 06.02.2018 gününde oybirliği ile karar verildi....
Bu durumda, mahkemece yapılacak iş; TMK.nun 512/3.maddesi gereğince, mirasçılıktan çıkarmaya yönelik ölüme bağlı tasarrufun davacı mirasçının saklı payının tasarruf nisabı oranında yerine getirilerek davaya TMK.nun 564. vd. maddelerinde açıklanan tenkis davası olarak devam edilmek suretiyle murisin terekesinde bulunan tüm aktif ve pasifinin belirlenmesinden sonra uzman bilirkişiden alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurmak gerekirken bu hususun değerlendirilmemesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....
Mahkemece;TMK. nun 510/2 maddesindeki miras bırakanın ailesi üyelerine karşı aile hukukundan doğan yükümlülüklerini önemli ölçüde yerine getirmeyen davacılar yönünden mirastan ıskat koşullarının oluştuğu,TMK. 512. maddesi gereğince mirasçılıktan çıkarılan mirasçıların tenkis davası açamayacakları, vasiyetnamenin tanzimi sırasında ... Ruh Sağlığı Hastanesinden alınan 10/12/2012 tarihli sağlık kurulu raporuna göre murisin hukuki işlem ehliyetinin bulunduğu, noterde tanıklar huzurunda düzenlenen vasiyetnamenin davalının baskısı altında gerçekleştiğinin kabulüne imkan bulunmadığı,vasiyetnamenin iptali ve tenkis istemine yönelik davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı taraf; murisin vasiyetname düzenlerken fiil ehliyetinin bulunmadığını iddia etmiş,hastane kayıtlarına delil olarak dayanmıştır....
ı mirasçılıktan çıkarmış ve mirasçılıktan çıkarmanın iptali istemli Gaziosmanpaşa 3. Asliye Hukuk Mahkemesine dava açılmıştır. Ne var ki dosya kapsamı incelendiğinde bu dava, bekletici mesele yapılmamıştır. Bu davanın sonucu eldeki davanın da sonucunu etkileyeceğinden mirasçılıktan çıkarmanın iptali istemli dava bekletici mesele yapıldıktan sonra sonucuna göre işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. VI.SONUÇ Yukarıda (3.3.1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle mirasçılar ... ve ... vekilinin temyiz itirazlarının taraf sıfatı yokluğundan REDDİNE; (3.3.2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle tereke temsilcisi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 371.maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi kararının BOZULMASINA, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 373/2. maddesi gereğince dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2....
KARŞI OY YAZISI Küçük davacılar 1989 doğumlu A...ahzuni ile 1993 doğumlu ...nin babaları ...i’nin mirasçılıktan çıkarılması sebebiyle yasal temsilcileri arasında oluşan yarar çatışması sebebiyle açılacak olan “vasiyetnamenin iptali ve tenkis davasında” kendilerini temsil etmek üzere ...3. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2005/391-1053 sayılı ve 22.12.2005 günlü kararı ile ...’in kayyım olarak atandığı ve davanın kayyım tarafından açılmış olduğu konusunda değerli çoğunluk ile aramızda görüş birliği vardır. Çekişme nedir? Temsil kayyımı atanmasına yönelik karara rağmen kayyımın dava açma hakkının bulunmadığından söz edilebilir mi? Temsil kayyımının yarar çatışması sebebiyle atanmasına ve bu kararın usulüne uygun biçimde ortadan kaldırılmamış bulunmasına göre işin esasının incelenmesi gerekirken davanın reddine karar verilmesi doğru bulunmamaktadır. Değerli çoğunluğun “farklı görüşüne” açıklanan sebeplerle katılmıyorum....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Mirasçılıktan Çıkarmanın İptali Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; bozulmasına dair Dairemizin 02.02.2013 gün ve 1958-4369 sayılı ilamıyla ilgili karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 1.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmiş ise de, bu Kanuna 6217 sayılı Kanunla ilave edilen geçici 3. maddenin (1.) bendinde,..... Mahkemelerinin göreve başlama tarihine kadar, 1086 sayılı Kanunun kanun yollarına ilişkin hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı hükme bağlandığından, karar düzeltme talebinin incelenmesi gerekmiştir....