II.CEVAP Davalı Kurum vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı hakkında İzmir Kurum Sağlık Kurulu'nun 16.01.2019 tarih H-73/20193500032 sayılı kararı ile meslek hastalığı olmadığı yönünde karar tanzim edildiğini, bu karar ile davacının 5510 sayılı Kanun'un meslek hastalığını düzenleyen 14 üncü maddesindeki şartları taşımadığının tespit edildiğini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı ... vekili; davacının hastalığının meslek hastalığı olmadığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. III.İLK DERECE MAHKEME KARARI İlk Derece Mahkemesi yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının davasının kabulüne, davacıda tespit edilen kronik kontakt dermatit hastalığının meslek hastalığı olduğu, E cetveline (yaşına) göre % 13.3 (yüzdeonüçnoktaüç) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, meslek hastalığının başlangıç tarihinin 24.07.2017 olduğunun tespitine karar verilmiştir....
I-İSTEM Davacı vekili, sigortalının çalıştığı ortamın ve çalışma şartlarının hastalığın meydana gelmesinde hiçbir etkisinin bulunmadığını, müvekkil işyeri hekimliğinin ileri sürülen meslek hastalığının kişisel yatkınlık ve dış etkenlerin etkisi ile meydana geldiği kanaatinde olduklarını, sigortalının müvekkil işyerinde çalışmadan önce 2 yıl kadar farklı işlerde kaynak operatörlüğü yaptığını ve ileri sürülen meslek hastalığının o zamandan itibaren başlamış olması ihtimalinin gözardı edilemeyeceğini belirterek sigortalının meslek hastalığının ve meslek hastalığı nedeniyle % 19,2 meslekte kazanma gücünden kaybetme oranının bulunmadığının tespitini talep ve dava etmiştir....
ve aylıkların alt sınırlarına ilişkin hükümler getirmiştir. 5510 sayılı Yasa'nın 54’üncü maddesinin “c” bedinde yer alan “Malûllük, yaşlılık, ölüm sigortaları ve vazife malûllüğü ile iş kazası ve meslek hastalığı sigortasından hak kazanılan aylık ve gelirler birleşirse, sigortalıya veya hak sahibine bu aylık veya gelirlerden yüksek olanın tamamı, az olanın yarısı, eşitliği halinde ise iş kazası ve meslek hastalığından bağlanan gelirin tümü, malûllük, vazife malûllüğü veya yaşlılık aylığının yarısı bağlanır.”...
Davacı, eşinden dolayı kendisine ölüm sigortası kolundan aylık bağlanmasını talep etmekte olup, 1479 sayılı Yasanın 41/son maddesine göre, sigortalı iken geçirdiği iş kazası veya meslek hastalığı sonucu ölenler için prim ödeme süresi aranmaksızın hak sahiplerine aylık bağlanacağı hükme bağlanmıştır. Davacının talebinin bu hususu da içerdiği gözetilerek, sigortalının trafik-iş kazası sonucu ölüp ölmediği hususunun araştırılıp, iş kazası sonucu öldüğünün anlaşılması durumunda, ölüm aylığı bağlanması için beş yıllık sigortalılık süresi gözetilmeksizin, anılan Yasanın 41/son maddesine göre aylık bağlanması gerektiğinin tespitine karar verilmesi gerekir....
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle; davacının ölüm aylığı aldığı ve bu kapsamda davacı hakkında 5510 sayılı Yasa'nın 54’üncü maddesinin “c” bedinde yer alan “Malûllük, yaşlılık, ölüm sigortaları ve vazife malûllüğü ile iş kazası ve meslek hastalığı sigortasından hak kazanılan aylık ve gelirler birleşirse, sigortalıya veya hak sahibine bu aylık veya gelirlerden yüksek olanın tamamı, az olanın yarısı, eşitliği halinde ise iş kazası ve meslek hastalığından bağlanan gelirin tümü, malûllük, vazife malûllüğü veya yaşlılık aylığının yarısı bağlanır.” hükmü ile anılan Yasa'nın 55'inci maddesinin 2. fıkrasında belirtilen güncelleme işlemi yapılmaksızın ve 55. maddesinin 3. fıkrasında belirtilen alt sınır gözetilerek, 34. maddesi uyarınca gelirin bağlanması gerektiğinin infazda gözetilmesinin mümkün bulunmasına göre, yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 07.06.2016 gününde oybirliğiyle...
Davacı tarafından her ne kadar maluliyet oranı tespiti ile birlikte mevcut hastalığının mesleki olduğunun tespiti talebi de yapılmışsa da; SGK Yüksek Sağlık Kurulunun düzenlenen 04.12.2015 tarihli raporunda davcının mevcut "lomper diskopati" hastalığının mesleki olduğu tespiti yapılıp, bu kurulun kararları davalı SGK' yı bağlayıcı nitelikte olup, davalı işverenin de bu rapora itiraz etmediği anlaşılmakla bu karar davacı lehine olup, zaten kurumca meslek hastalığı tespiti yapılmış olmakla bu hususta davacı tarafın yeniden dava açmasında hukuki yararı olmayıp, mahkemece bu talep yönünden hukuki yarar yokluğundan davanın reddine karar verilmesi gerekmektedir....
Ancak, meslek hastalığının klinik ve laboratuar bulgularıyla kesinleştiği ve meslek hastalığına yol açan etkenin, işyeri incelemesi ile kanıtlandığı hallerde, yükümlülük süresi aşılmış olsa bile, söz konusu hastalık, Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunun onayı ile meslek hastalığı sayılabilir. Anılan maddeler uyarınca; işverenlerin meslek hastalığından sorumlu tutulabilmesi için, sigortalının bu işverenlerin hizmetinde çalışırken meslek hastalığına tutulduğunun ve meslekte kazanma güç kaybının bu hastalıktan kaynaklandığının tespiti, eski işinden fiilen ayrılma zamanı ile hastalığın meydana çıkması arasında, hastalık için Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü’nde (Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği) belirlenen süreçten (yükümlülük süresinden) daha uzun bir zamanın geçmemiş olması şarttır....
Mahkemece, Adli Tıp Genel Kurulu'nun 09.02.2012 tarihli raporunda davacının; tedaviye yanıt vermeyen bipolar bozukluğunun, Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğünün hükümlerinden yararlanılarak ve meslek gurp numarası bildirilmemekle grup ( 1 ) kabul edilerek Gr1 I ( 16Ab...65 ) A %100 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, tıbbi kayıtlara göre hastalığının ilk olarak 14.01.2002 tarihinde tespit edildiği, ancak tedavi ile çalışma olanağı vermeyen düzeyde olduğuna dair kayıt bulunamadığı, beden çalışma gücünün 2/3'ünü kaybettiğine dair ilk tıbbi bulguların ......
Eldeki davada; mahkemece, davacıya ölüm geliri bağlanması gerektiğine dair yaklaşım isabetli ise de; 5510 sayılı Yasa'nın 20'inci maddesinin üçüncü fıkrasına göre ve aynı Yasa'nın 55/2 fıkrasındaki güncelleme işlemi yapılmaksızın, ancak, üçüncü fıkrasında belirtilen, alt sınır gözetilerek, 34. madde hükümlerine göre aylık bağlanması gerektiği tespiti hatalı olup bozma nedenidir. Ne var ki; bu aykırılığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, karar bozulmamalı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 370/2. maddesi gereğince verilen karar, düzeltilerek onanmalıdır....
hiçe sayıldığı ve meslek hastalığına bu nedenlerle yakalandığını, davacının çalıştırıldığı işlerden dolayı boynunda düzleşme, bel fıtığı, omurgasında daralma, sol kol ve sol ayağında güç kaybının meydana geldiğini davalı şirketin meslek hastalığı bildirimi de yapmadığını, SGK'ya meslek hastalığının tespiti hakkında başvurularının yapıldığını SGK tarafından davacının meslek hastalığa yakalandığı hususunda ret cevabı geldiğini, Yüksek Sağlık Kuruluna itiraz ettiklerini Yüksek Sağlık Kurulu tarafından da meslek hastalığının kabul edilmediğini, dava açılmadan tüketilmesi gereken aşamaların tamamlandığını, davacının çalışması nedeniyle meslek hastalığının oluştuğunu belirterek bu hastalıkların meslek hastalığı olarak tespitini ve bu meslek hastalığı sebebiyle iş göremezlik/meslekte kazanma gücü kaybının tespitini dava ve talep etmiştir....