DEĞERLENDİRME/GEREKÇE: İşbu dava "Dava, davacının babası Ali Orak'dan dolayı bağlanan iş kazası- meslek hastalığı sürekli iş göremezlik gelirinin başlangıç tarihinin tespitine ilişkindir....
hükmünü içermektedir. 5510 sayılı Kanunun 14. maddesine göre; Meslek hastalığı, sigortalının çalıştığı veya yaptığı işin niteliğinden dolayı tekrarlanan bir sebeple veya işin yürütüm şartları yüzünden uğradığı geçici veya sürekli hastalık, bedensel veya ruhsal engellilik halleridir. 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu'nun 3. maddesinde ise meslek hastalığı, mesleki risklere maruziyet sonucu ortaya çıkan hastalık” olarak tanımlanmıştır. Sigortalının mesleğini icrası sırasında sürekli tekrarladığı faaliyetlerden dolayı ya da icra edilen işin niteliği veya işin şartları nedeniyle mesleği ile bağlantılı olarak meydana gelen hastalıklar da sosyal güvenlik sistemi içerisinde bir sosyal risk olarak kabul edilmekte ve bu hastalıklar meslek hastalığı olarak nitelendirilmektedir. İş kazası ani bir olay olmasına karşın meslek hastalığı, belirli bir zaman dilimi içerisinde tekrarlanan bir sebeple oluşmaktadır....
Somut olayda davacılar murisinin ölümü nedeniyle ölüm aylığı bağlandığı ancak, ölüm olayının meslek hastalığından bahisle ölüm gelirinin bağlanmasının söz konusu olmadığı dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden ve özellikle Sosyal Güvenlik Kurumu’nun 06.06.2014 günlü cevabi yazılarından açıkça anlaşılmaktadır. Yapılacak iş; davacıya sigortalının ölümünün meslek hastalığı sonucu meydana geldiğinden bahisle gelir bağlanması için Sosyal Güvenlik Kurumuna başvuruda bulunmak, Kurumca ölüm olayının meslek hastalığı sonucu meydana geldiğinin kabul edilmemesi ve ölüm geliri bağlanması talebinin reddi halinde, Sosyal Güvenlik Kurumuna ve hak alanını etkileyeceğinden işveren aleyhine “Ölüm olayının meslek hastalığı sonucu meydana geldiğinin ve meslek hastalığı sonucu ölüm nedeniyle hak sahiplerine gelir bağlanması gerektiğinin tespiti” davası açması için önel vermek, tespit davasını bu dava için bekletici sorun yaparak çıkacak sonuca göre bir karar vermekten ibarettir....
Yönetmeliğe göre, yükümlülük süresi, sigortalının meslek hastalığına sebep olan işinden fiilen ayrıldığı tarih ile meslek hastalığının meydana çıktığı tarih arasında geçen en uzun süreyi ifade eder. Ancak meslek hastalığının klinik ve laboratuar bulgularıyla kesinleştiği ve meslek hastalığına yol açan etkenin, işyeri incelemesi ile kanıtlandığı hallerde, yükümlülük süresi aşılmış olsa bile, söz konusu hastalık, Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu’nun onayı ile meslek hastalığı sayılabilir. Burada önemli olan hastalığı belirleyen rapor tarihi değil, tıbbi verilere göre hastalığın ortaya çıktığı tarihtir. Bir olayın kanuni anlamda meslek hastalığı sayılabilmesi için tek başına hastalığın ya da bedensel veya ruhsal engellik halinin varlığı yeterli değildir. Meydana gelen hastalığın görülen işle uygun illiyet bağı içinde bulunması gerekir. İlliyet bağı sorumluluğun temel öğesidir....
İhtisas Dairesi ve Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu tarafından düzenlenen raporlara itibar edilerek, anılan raporlarda davacıda meslek hastalığı tespit edilemediğinin belirtildiğinden bahisle davanın reddine karar verildiği, İlk Derece Mahkemesince uyuşmazlık hakkında karar verilene kadar dosyaya davacının Kuruma meslek hastalığı yönünde bir başvurusunun bulunup bulunmadığı, başvurusu var ise Kurum tarafından bu meslek hastalığı iddiası doğrultusunda sürekli iş göremezlik oranı tespiti yapılıp yapılmadığına ilişkin herhangi bir bilgi/belgenin celp edilmediği, Dairemizin 13.09.2022 tarih, 2021/5958 Esas, 2022/10436 Karar sayılı geri çevirme kararı ile Sosyal Güvenlik Kurumuna müzekkere yazılarak davacının hastalığının meslek hastalığı olarak kabul edilmesi ve sürekli iş göremezlik oranının tespiti yönünde herhangi bir başvuruda bulunup bulunmadığının, başvurmuş ise Kurumun davacının hastalığının meslek hastalığı olduğu yönünde bir karar verip vermediğinin, meslek hastalığı olduğu yönünde bir...
Sigortalının mesleğini icrası sırasında sürekli tekrarladığı faaliyetlerden dolayı ya da icra edilen işin niteliği veya işin şartları nedeniyle mesleği ile bağlantılı olarak meydana gelen hastalıklar da sosyal güvenlik sistemi içerisinde bir sosyal risk olarak kabul edilmekte ve bu hastalıklar meslek hastalığı olarak nitelendirilmektedir. İş kazası ani bir olay olmasına karşın meslek hastalığı, belirli bir zaman dilimi içerisinde tekrarlanan bir sebeple oluşmaktadır. Meslek hastalığı, işin nitelik ve yürütüm şartlarından dolayı ya da işyerinin durumu dolayısıyla yavaş yavaş ortaya çıkan bir sağlık sorunudur....
2000 yılından itibaren meslek hastalığı olduğu,davacının bu tarihten itibaren maluliyetinin %60 olduğu,farklı tarihlerde farklı maluliyete sahip olmadığı belirtilmiştir....
K A R A R Dava, meslek hastalığı sonucu öldüğü iddia edilen sigortalının hak sahibi olan davacının manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, meslek hastalığı ile ölüm arasında illiyet bağı olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, eksik inceleme ile sonuca gidilmesi doğru görülmemiştir. Zonguldak Uzunmehmet Göğüs Hastalıkları Hastanesi Baştabipliği’nin 29.12.2006 tarihli Tıbbi Konsey Kararı’na göre sigortalının ölüm nedeni pnömokonyoz değildir. Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu’nun 05.08.2008 tarihli raporunda da, sigortalının ölümünün meslek hastalığı sonucu olmadığına karar verilmiştir. Davacı yanca, ölüm tarihinde 72 yaşında ve ölmeden önceki iş göremezlik oranı 1968 yılında % 35,20 olan sigortalının meslek hastalığı ile ölüm arasındaki illiyet bağını belirleyen Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu’nun raporuna itiraz edilmiştir. Bu yönüyle davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Yasa'nın 95. maddesidir....
UYUŞMAZLIK KONUSU : Taraflar arasındaki ihtilaf, davacıların murisi Mustafa Zafer Genç'in meslek hastalığının bulunup bulunmadığı ve ölümünün meslek hastalığından kaynaklanıp kaynaklanmadığı ile, meslek hastalığı var ise meslekte kazanma kayıp güç oranının miktarının ne olduğu noktasında toplanmaktadır....
Dairemizin 24.12.2009 günlü geri çevirme kararı üzerine gönderilen 08.03.2010 gün ve 93824 sayılı Kurum yazısıyla, davalı işveren aleyhine açılan işbu davanın sadece meslek hastalığına dayalı rücu davası olduğu ve meslek hastalığı sonucu maruz kalınan %11 sürekli iş göremezlik oranının, birleşme ile elde edilen %12.86 içindeki oransal payının %10,86 olduğu ve bu orana tekabül eden ilk peşin değerli gelir tutarının ise, 4.103,83 TL olduğunun bildirilmiş olmasına rağmen; 06.09.2005 günlü dava dilekçesinde, iş kazası ve meslek hastalığı sonucu birleşmeyle %12,86 oranı üzerinden bağlanan gelirin (5.278,87 TL) dava konusu yapılmış olması karşısında; yukarıda bahsedilen HUMK'nun 213.maddesi hükmü gözetilerek, davacı Kurum vekilinden, talep konusu istem hakkında açıklatma istenmelidir.....