Meslek hastalığı sigortasından yararlanabilmenin ilk şartı hastalık, bedensel veya ruhsal engellilik halinin ortaya çıktığı kişinin 5510 sayılı Kanun ile düzenlenen İş Kazası ve Meslek Hastalığı Sigortası kapsamında sigortalı olmasıdır. Meslek hastalığının varlığı için aranacak diğer bir şart, hastalığın ya da bedensel veya ruhsal engellilik hâlinin yürütülen işin sonucu olarak ortaya çıkması, diğer bir ifadeyle uygun illiyet bağının bulunmasıdır. Eğer işçinin çalıştığı işte çalışmaması hâlinde hastalığa yakalanmayacağı söylenebiliyorsa bu durumda meslek hastalığı ile yürütülen iş arasında uygun illiyet bağının bulunduğu kabul edilmelidir. Aranacak bir başka şart ise meslek hastalığının belirli bir zaman dilimi içerisinde oluşmasıdır. 5510 sayılı Kanun’un meslek hastalığı tanımında da belirtildiği üzere meslek hastalığı tekrarlanan bir sebeple ortaya çıkmalıdır....
Dava meslek hastalığı nedeniyle oluşan maddi ve manevi zararlara ilişkin tazminat davasıdır. Yalova SGK cevabi yazısında "İstanbul Bölge Sağlık Kurulu tarafından Meslek hastalığı olmadığının karar verildiği" ve yine İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü'nün raporunda da "Maluliyet oranının %0 olarak tespit edildiği" belirtilmiştir. Yapılan yargılama ve toplanan tüm delillerin birlikte değerlendirilmesi sonucunda, davacı tarafça meslek hastalığı nedeniyle oluşan maddi ve manevi zararlara ilişkin tazminat talebinde bulunulmuş ise de İstanbul Bölge Sağlık Kurulu tarafından Meslek hastalığı olmadığına karar verildiği ve yine Maluliyet oranının %0 olarak tespit edildiği anlaşıldığından ve maluliyetin tespiti ayrı bir dava konusu olduğu gibi bu davada dava dışı SGK'nında taraf olması gerekeceği özetle davacının taleplerinin sübut bulmadığı anlaşılmakla davanın reddine" gerekçesiyle karar verilmiştir. DELİLLER: Sigorta kayıtları, işyeri özlük dosyası ile tüm dosya kapsamıdır....
Somut olayda, davacının bel rahatsızlığının Yüksek Sağlık Kurulu raporuna göre meslek hastalığı olarak kabul edilmesi dikkate alındığında, davacının geçici iş göremez olduğu süre için tazminat talebi olup olmadığının açıklattırılması, bu yönde talep olması halinde, sigortalının raporlu olduğu dönemlerin araştırılarak ve raporlu olduğu dönemde % 100 işgücü kaybına uğradığı kabul edilerek, bu dönemde, işverenden alması gereken ücret tutarının belirlenmesi, bu tutardan davalı işverenin kusuruna isabet eden kısmın bulunup, bundan Kurumun ödediği geçici iş göremezlik ödeneğinin işverene rücu edilebilir kısmının indirilerek maddi tazminat talebinin değerlendirilmesi; maluliyet bulunmasa dahi meslek hastalığı nedeniyle davacının acı ve üzüntü duyduğunun sabit olmasına göre, davacının sosyal yaşantısı, meslek hastalığı maluliyet oranı, hastalığın ilerdeki artış ihtimali, bu hastalığı nedeniyle hayat boyu çekeceği üzüntü, davalı işverenin ekonomik durumu, paranın satın alma gücü, kaçınılmazlık durumu...
İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 02/06/2021 NUMARASI : 2017/408 Esas - 2021/185 Karar DAVA KONUSU : Meslek Hastalığı Nedeniyle Maddi Manevi Tazminat KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;müvekkilinin, davalı kurumun maden ocaklarında çalışmakta iken meslek hastalığı nedeniyle % 12,2 oranında malul kaldığını, davacının meslek hastalığı sonucu çalışma gücünü kayberek daimi şekilde malul kaldığını, maddi ve manevi manevi zararlara uğradığını ileri sürerek fazlaya dair talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile 1,00- TL maddi, 12.500,00- TL manevi tazminatın maluliyetin tespit tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni" Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, 5510 sayılı Yasa'nın 20/3. maddesi uyarınca davacıya murisi nedeniyle iş kazası meslek hastalığı sigorta kolundan ölüm geliri bağlanması gerektiğinin tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde, davanın kabulüne, Davacının babası Kasım Danışman'ın meslek hastalığı sürekli maluliyeti %12,20 olup sürekli iş göremezlik geliri almakta iken 01.10.2008 tarihinden önce ölmesi nedeniyle sağlığında almakta olduğu iş bu sürekli iş göremezlik gelirinin 5510 sayılı Kanun'un 34. maddesi uyarınca davamız davacısına 01.02.2010 tarihinden itibaren gelir olarak bağlanması gerektiğinin tespitine, karar verilmiştir....
Davalı TTK Genel Müdürlüğü vekili meslek hastalığı nedeniyle açılan tazminat davalarında esas alınacak zamanaşımının Borçlar Kanununun 60’ıncı maddesi gereği 1 yıl olduğunu, davada zamanaşımı süresinin geçtiğini, meslek hastalığının müvekkillinin Kurum işyeri çalışmalarından doğmadığını bu nedenle müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, ayrıca meslek hastalıklarının özellik ve nitelikleri gereği ne kadar önlem alınırsa alınsın engel olunamayan hastalık türlerinden olduğundan müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, davacının meslek hastalığı nedeniyle efor kaybına uğramadığını, davacının işyerinde hâlen çalışmaya devam etmesinin bu durumu kanıtladığını, ayrıca davacının meslek hastalığının oluşumunda müterafik kusuru ile kaçınılmazlık durumunun zarar hesabında dikkate alınması gerektiğini, maddi tazminat hesaplanırken PMF cetvelinin esas alınmaması gerektiğini belirterek davanın reddinin gerektiğini savunmuştur....
Bu nedenle söz konusu gelir, işverenin genel hükümlere göre sorumlu olduğu " tazminat " kavramı içinde yer alır. İş kazası veya meslek hastalığı sonucu oluşan zararın giderilmesi istemine ilişkin olarak açılan tazminat davaları nitelikçe sigortaca karşılanmayan zararın giderilmesi istemini amaçlamaktadır. Açıklanan bu maddi ve hukuki olgular karşısında zarar hesabının Sosyal Güvenlik Kurumunca bağlanan gelirin hüküm tarihine en yakın tarihte belli olan artışlar nazara alınarak hesaplanan tüm peşin sermaye değeri düşülmek suretiyle yapılması gerektiğinin kabulü gerekir....
İş kazası, meslek hastalığı ve hastalık, üçüncü bir kişinin kusuru nedeniyle meydana gelmişse, sigortalıya ve hak sahiplerine yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değerinin yarısı, zarara sebep olan üçüncü kişilere ve şayet kusuru varsa bunları çalıştıranlara rücu edilir. İş kazası, meslek hastalığı ve hastalık; kamu görevlileri, er ve erbaşlar ile kamu idareleri tarafından görevlendirilen diğer kişilerin vazifelerinin gereği olarak yaptıkları fiiller sonucu meydana gelmiş ise, bu fiillerden dolayı haklarında kesinleşmiş mahkumiyet kararı bulunanlar hariç olmak üzere, sigortalı veya hak sahiplerine yapılan ödemeler veya bağlanan gelirler için kurumuna veya ilgililere rücu edilmez....
İLK DERECE MAHKEME KARARI: Mahkemece yapılan yargılama sonunda; -Davacıların maddi tazminat talebinin REDDİNE, -Davacıların manevi tazminat talebinin kısmen KABULÜ ile, Davacılar murisinin meslek hastalığı sonucu %24,00 fark maluliyeti (%60- %36) nedeniyle takdiren 8.500,00 TL manevi tazminatın maluliyet artış tespit tarihi olan 05/05/2016 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak miras payları oranında davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE, karar verilmiştir....
Meslek hastalıklarından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davalarında işçide oluşan meslekte kazanma gücü kaybı oranı, hem maddi hem de manevi tazminat miktarını doğrudan etkilemesi bakımından önem taşımaktadır. Zira maddi tazminat davalarında sigortalının kazanç kaybının hesaplanmasında davacının tespit olunan kazanç kaybından maluliyet oranında indirim yapılacağı gibi yine manevi tazminat davalarında hükmedilecek manevi tazminat miktarının takdirinde maluliyet oranı mahkemece öncelikle dikkate alınacaktır....