Bilirkişice düzenlenen 14/06/2021 tarihli kusur bilirkişi raporunda, sigortalının işten ayrılmış olduğu 1986 yılındaki maluliyetinin %8,07 olduğu ve bu maluliyetinde kaçınılmazlık oranının %84,01, davalı işveren TTK'nın %15,99 oranında kusurlu olduğu belirtilmiş ve bilirkişi raporunun meslek hastalığı ve işverenin aldığı ve alması gerektiği önlemler dikkate alındığında somut olayın özelliği ile uyumlu olduğu, hakkaniyet ilkesi ile iş güvenliğine ilişkin ilkeleri esas aldığı ve 32 yıl formülüne göre hesaplandığının görüldüğü ve yerleşik adli tıp kriterlerine göre pnömokonyoz meslek hastalığının sigortalının kömür tozuna maruz kalması ile meydana gelen ve sigara ile ilişkisi olmayan meslek hastalığı olması nedeni ile davalı işveren TTK'nın %15,99 kusurlu olduğu yönündeki rapora itibar edilmiştir. ............ sigortalı Niyazi İnam'ın davalı TTK'ya ait işyerinde çalıştığı ve sonrasında meslek hastalığına yakalandığı, meslek hastalığı maluliyet oranının % 20 olduğu ancak meslek hastalığının...
Malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarından aylık bağlanmadan önce iş kazalariyle meslek hastalıkları sigortasından bağlanan ve sermayeye çevrilen gelirler ile yaşlılık sigortasından yapılacak toptan ödemelerde bu fıkra hükmü uygulanmayacağı belirtilmiştir Somut olayda davacıya 9.8.2006 tarihi itibariyle Kurumca da kabul edilen %69 oranındaki maluliyeti üzerinden meslek hastalığı kolundan gelir bağlandığı temyiz aşamasında ileri sürülmüştür. Bu durum dikkate alındığında davacıya bağlanan meslek hastalığı gelirinde Kurumca yapılan incelemede davacının maluliyetinin %69 oranında olduğu 9.8.2006 tarihi itibariyle tespit edildiğine göre artık davacının bu tarih itibariyle maluliyet aylığını da hak kazandığı ortadadır. Bu durumda davacıya bağlanacak meslek hastalığı geliri ile maluliyet aylığının birleşmesi gerekeceğinden 506 sayılı Yasa’nın 92 maddesi uygulanmak sureti ile sonuca gidilmesi gerekecektir....
Hak sahibi dosyasında aldırılan ATK raporlarında kişinin ölümünün meslek hastalığı sonucu meydana gelmiş olabileceği, ancak kesin ölüm sebebinin ve mekanizmasının bilinmediği bu nedenle ölümün meslek hastalığı ile illiyetinin değerlendirilemediğinin belirtildiği dikkate alındığında; ölümün meslek hastalığı sonucu oluşmadığına dair bir tespit bulunmadığı ve Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunun 27/02/2015 tarihli raporunda sigortalının ölümünün meslek hastalığı sonucu olduğuna dair tespitin aksinin ispatlanamadığı hususları değerlendirildiğinde davalı tarafın bu yöne ilişkin itirazı haklı değildir....
UYUŞMAZLIK KONUSU HUSUSLAR: 1- Davalının, kusur oranının tespitinde hata bulunup bulunmadığı, 2- Yerel mahkemece iddianın genişletilmesi yasağına aykırı davranılıp davranılmadığı, 3- Davacının, eldeki davada meslek hastalığı nedeniyle maddi ve manevi tazminata hak kazanıp kazanmadığı, 4- Davacının, önceki çalıştığı işyerlerinin tespit edilen meslek hastalığında kusurlu olup olmadığı hususları taraflar arasında uyuşmazlık konusudur. DELİLLER: 1- SGK tarafından olayın meslek hastalığı olduğu belirlendi. 2- İşgöremezlik oranının tespiti yönünde: A-İstanbul Meslek Hastalıkları Hastanesi'nin 31/01/2014 ve 07/11/2014 tarihli sağlık kurulu raporları B-Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu Raporu: 11/11/2016 tarihli kararla; işitme kaybının mesleki olduğuna, maluliyet oranının düzeltme kaydıyla % 19 olduğuna; pnömokonyoz meslek hastalığı olduğuna, maluliyet oranının % 10,1 olduğuna; birleşme kaydıyla maluliyet oranının E cetveline göre % 27,18 olduğuna karar verildi....
Davacı yanca, dava dilekçesi ile sürekli işgöremezlik durumuna düşen davacı işçinin meslekte çalışma gücü kayıp oranı ve efor kaybı için maddi tazminat talebinde bulunulduğu belirtilmiş olup, dosya kapsamı ile davacının meslek hastalığı nedeniyle herhangi bir istirahat raporu verilmediği, kurum tarafından davacıya geçicici işgöremezlik ödemesi yapılmadığı hususları da dikkate alınmak suretiyle, meslekte kazanma gücünde herhangi bir kayıp yaşamadığına yönelik Adli Tıp Kurumu raporu dikkate alındığında, 6098 sayılı Borçlar Kanunun 54 ncü maddesi kapsamında herhangi bir bedensel zararının oluşmadığı sonucuna varıldığından" Davanın Reddine karar verilmiştir. Taraflar arasındaki dava sonucunda verilen hükme yönelik; Davacı vekili; Yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu davacının hastalığının meslek hastalığı olduğunun ve meslek hastalığı sebebi ile maluliyet tespiti gerektiğini belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur....
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, kurum kayıtları, alınan kusura dair bilirkişi raporu, ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; sigortalı Cafer Demirci'nin davalı TTK'ya ait işyerinde çalıştığı ve sonrasında meslek hastalığına yakalandığı, meslek hastalığı maluliyet oranının % 32,2 olduğu ancak meslek hastalığının zaman içerisinde ilerleme göstermesi nedeni ile sigortalının işten ayrılmış olduğu 1992 tarihindeki maluliyet oranının %12,27 olduğu, meslek hastalığı dolayısı ile sigortalıya davalı SGK tarafından gelir bağlandığı ve tedavi sürecinde masraf yapıldığı, meslek hastalığının meydana gelmesinde davalı TTK nın % 45,64 kusurlu olduğu ve sigortalının 1949 tarih doğumlu olması, maluliyet almış olduğu rapor tarihinin 2018 yılı olması nedeni ile meslek hastalığı sürekli iş göremezlik tarihinin tespit tarihinde ve gelir başlangıç tarihinde 60 yaşını tamamlamış olduğu, maluliyet oranının % 60 ın altında olması ve 1992 yılından itibaren yaşlılık aylığı alıyor olması bir arada değerlendirildiğinde...
GEREKÇE: Dairemizce dosya üzerinden tarafların iddia ve savunmaları, dosya kapsamındaki bilgi ve belgeler ile 6100 Sayılı HMK'nun 352/1- d ve 355 maddeleri uyarınca istinaf başvuru dilekçesinde açıklanan istinaf sebep ve gerekçeleri ile sınırlı olarak ve resen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucunda; Dava meslek hastalığı sürekli iş göremezlik oranının tespiti ve tespit edilen oran üzerinden iş göremezlik geliri tahsisi istemine ilişkindir. Mahkemece yukarıda belirtilen gerekçe ile davanın kabulüne, davacının 10.03.2014 tarihinden itibaren yakalanmış olduğu meslek hastalığı nedeni ile meslekte çalışma gücünün %54 oranında kaybettiğinin tespitine, davacı T1 %54 meslekte çalışma gücü kayıp oranından 01/04/2017 tarihinden itibaren sürekli iş göremezlik geliri bağlanmasına karar verilmesi üzerine davacı karara karşı yukarıda belirtilen nedenlerle istinaf isteminde bulunmuştur. Davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Yasa'nın 19 ve 95. maddesidir. 5510 sayılı Kanunun 19....
nin Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği çerçevesinde maluliyet oranının %20 olduğu, sürekli bakıma muhtaç durumda olmadığı, iki yıl sonra kontrol muayenesi gerektiği bildirildiği, Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu'nun 22.03.2021 tarih ve 2021/4923 sayılı kararında; davalı ...'de q/q 2/2 düzeyinde opasite pnömokonyoz meslek hastalığı tanısı konulduğu, davalı ...'nin Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği çerçevesinde maluliyet oranının %20 olduğu, sürekli bakıma muhtaç durumda olmadığı, kontrol muayenesi gerekmediğinin bildirildiği, Adli Tıp Kurumu 3. Adli Tıp İhtisas Kurulunca düzenlenen 25.08.2021 tarih ve 15196 sayılı raporda; davalı ...'nin hastalığının pnömokonyoz meslek hastalığı olduğunun, mevcut bulunan söz konusu meslek hastalığı nedeniyle davalı ...'...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesince tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; 5510 sayılı Kanun'un 14/1 maddesinde "Meslek hastalığı, sigortalının çalıştığı veya yaptığı işin niteliğinden dolayı tekrarlanan bir sebeple veya işin yürütüm şartları yüzünden uğradığı geçici veya sürekli hastalık, bedensel veya ruhsal özürlülük halleridir." denilerek meslek hastalığının tanımlandığı, somut olayda ise davacı iş yerinin olumsuz şartlar sonucu olarak astıma yakalandığı, bunun da meslek hastalığı olduğu, maluliyet tespiti talep ettiği, 20.12.2010 tarihinde kuruma başvuru yaptığı, davalı Kurum incelemesi neticesinde mesleki astım hastalığı olduğunu ancak maluliyetin gerekmediği yönünde talebin reddine karar verildiği, yargılama sırasında yönetmelik gereği Sosyal Sigortalar Yüksek Kurulundan rapor aldırıldığı, söz konusu raporda da bronş astımı hastalığının mesleki olmadığı, maluliyet bulunmadığının tespit edildiği, Mahkemece tüm tevdavi evrakları celp edilerek davacının itirazları...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesince tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; 5510 sayılı Kanun'un 14/1 maddesinde "Meslek hastalığı, sigortalının çalıştığı veya yaptığı işin niteliğinden dolayı tekrarlanan bir sebeple veya işin yürütüm şartları yüzünden uğradığı geçici veya sürekli hastalık, bedensel veya ruhsal özürlülük halleridir." denilerek meslek hastalığının tanımlandığı, somut olayda ise davacı iş yerinin olumsuz şartlar sonucu olarak astıma yakalandığı, bunun da meslek hastalığı olduğu, maluliyet tespiti talep ettiği, 20.12.2010 tarihinde kuruma başvuru yaptığı, davalı Kurum incelemesi neticesinde mesleki astım hastalığı olduğunu ancak maluliyetin gerekmediği yönünde talebin reddine karar verildiği, yargılama sırasında yönetmelik gereği Sosyal Sigortalar Yüksek Kurulundan rapor aldırıldığı, söz konusu raporda da bronş astımı hastalığının mesleki olmadığı, maluliyet bulunmadığının tespit edildiği, Mahkemece tüm tevdavi evrakları celp edilerek davacının itirazları...