Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, meslek hastalığının ve meslek hastalığı nedeniyle meslekte kazanma gücü kaybı oranının tespiti istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 2- 5510 sayılı Kanun'un 14 üncü maddesinde; "Meslek hastalığı, sigortalının çalıştığı veya yaptığı işin niteliğinden dolayı tekrarlanan bir sebeple veya işin yürütüm şartları yüzünden uğradığı geçici veya sürekli hastalık, bedensel veya ruhsal engellilik halleridir....
Somut olayda yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda davacı sigortalının maluliyet derecesinin %10,20 olduğu açık bir şekilde ortaya konulmuşsa da davacının bu orandaki maluliyetiyle, iddiası olan meslek hastalığı arasındaki illiyet noktasında aynı açıklıktan söz etme imkanı bulunmamaktadır. Zira yukarıda değinildiği üzere ATK 3.İhtisas Dairesi davacının %10,20 oranındaki maluliyeti ile meslek hastalığı arasında illiyet kurulamadığı değerlendirmesinde bulunmuş, ATK Genel Kurulu ise bu hususa düzenlediği raporda hiç yer vermemiştir. Halin böyle olmasına göre davacının belirlenen %10,20 oranındaki maluliyeti ile iddiası olan “meslek hastalığı” arasındaki illiyet noktasında tereddüt oluştuğu ve Mahkemece bu tereddüt giderilmeden karar verildiği açıktır. O halde, davalı ve feri müdahil vekillerinin bu yönleri de amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır....
Yargılamanın 13/07/2017 tarihli celsesinde davacı vekilinin dava dilekçesinde talep etmiş olduğu kıdem tazminatı ile ücret alacağı ve yıllık izin ücreti alacağının tahsiline yönelik işçilik alacaklarının tefrikine karar verilerek , eldeki davaya meslek hastalığı nedeniyle maddi ve manevi tazminat talepleri yönünden devam edilmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama sonunda; Davacı işçinin yakalanmış olduğu hastalığın meslek hastalığı olduğunu ve bu hastalık nedeniyle meslekte kazanma gücünden kayıp oranını kanıtlaması zorunlu olup, somut olayda davacının maluliyet işlemlerine esas olmak üzere kontrol muayenesine gitmediği, dolayısıyla davacıdaki rahatsızlığın meslek hastalığı olup olmadığı, meslek hastalığı ise meslekte kazanma gücünden kayıp oranı kanıtlanamadığından ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir....
I-İSTEM Davacı vekili, sigortalının çalıştığı ortamın ve çalışma şartlarının hastalığın meydana gelmesinde hiçbir etkisinin bulunmadığını, müvekkil işyeri hekimliğinin ileri sürülen meslek hastalığının kişisel yatkınlık ve dış etkenlerin etkisi ile meydana geldiği kanaatinde olduklarını, sigortalının müvekkil işyerinde çalışmadan önce 2 yıl kadar farklı işlerde kaynak operatörlüğü yaptığını ve ileri sürülen meslek hastalığının o zamandan itibaren başlamış olması ihtimalinin gözardı edilemeyeceğini belirterek sigortalının meslek hastalığının ve meslek hastalığı nedeniyle % 19,2 meslekte kazanma gücünden kaybetme oranının bulunmadığının tespitini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacı, meslek hastalığı sonucu maluliyetinden doğan manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R Dava, meslek hastalığı sonucu sürekli iş göremezliğe uğrayan davacının manevi zararının giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkeme, meslek hastalığının oluşumunda kaçınılmazlık bulunduğu kabul edilerek, davacının davasının kabulü ile, % 11,8 maluliyet farkından kaynaklı 9.000,00-TL manevi tazminatının maluliyet artışının tespiti tarihi olan 05/01/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar vermiştir....
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacıya %23 oranında meslek kazanma gücü kaybı oranı oranı üzerinden 22.06.2007 tarihinden itibaren sürekli işgöremezlik geliri bağlandığı, 20.02.2009 tarihinde dava dışı tarafından davacının meslek hastalığına yakalandığına dair Kurum kararına itiraz edildiği, durumun Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu'nca değerlendirilmesinin talep edildiği, 13.07.2010 tarihinde Kurumun Maluliyet ve Sağlık Kurulları Daire Başkanlığınca ve tarafından 10.11.2010 tarihli karar ile davacıda p/s 1/2 düzeyinde pnömokonyoz meslek hastalığı mevcut olduğu maluliyetinin %0 olduğuna karar verildiği, davacının meslek hastalığı ile ilgili olarak düzenlenen Kurum Rehberlik ve Teftiş Başkanlığının 28.11.2007 tarihli raporunda davacının 07.11.2000-21.06.2006 tarihleri arasında sicil numaralı unvanlı işyerinde çalıştığının saptandığı, davalı davaya cevap dilekçesinde davacının davalı şirkete ait sicil numaralı işyerlerinde çalışmakta olduğunu beyan ettiği anlaşılmaktadır....
GEREKÇE: Davacı tarafından davalı aleyhine açılan meslek hastalığı nedeniyle maddi ve manevi tazminat davasının yapılan yargılaması sonucunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dosya içeriğine göre davacının davalı Kuruma ait yeraltı maden ocağında çalışması nedeniyle meslek hastalığına yakalandığı, % 35 olan maluliyetinin zamanla artarak % 60'a yükseldiği ve % 25,00 oranında fark meslek hastalığı maluliyeti oluştuğu, dosyada alınan kusur raporuna göre davacıdaki % 25 fark meslek hastalığı maluliyetinin oluşumunda davalı işveren T3'nun % 86,52 oranında kusurunun bulunduğu, yine meslek hastalığının oluşumunda % 13,48 oranında da kaçınılmazlık olgusunun etken olduğunun anlaşıldığı, davacının yaşı (tespit tarihinde 81 yaşında) ve dava konusu fark maluliyetle geçecek muhtemel bakiye ömrü, sosyal yaşantısı, fark meslek hastalığının oranı ve tespit tarihi, hastalığın derecesi, ilerdeki artış ihtimali, davacının hayat boyu çekeceği üzüntü, ülkenin ekonomik durumu, davalı işverenin mali durumu, paranın satın alma gücü, hastalığın oluşumundaki davalı işverenin kusur oranı...
I-İSTEM: Davacı vekili, müvekkilinin davalı işverenin yanında 07/02/2008 tarihinde boya teknisyeni olarak çalışmaya başladığını,işveren yanında çalışmaya başlamadan önce herhangi bir sağlık problemi olmamasına rağmen işveren tarafından mevzuattaki iş sağlığı ve güvenliği önlemlerinin alınmamasından dolayı çalışma alanındaki kimyasal tozlara, tiner ve solvent gibi etken maddelere maruz kalması sonucu astım teşhisi konulduğunu meslek hastalığı ve meslekte kazanma gücü kaybının tespiti için 5510 sayılı Yasa ve ilgili mevzuat çerçevesinde ilgili sağlık kuruluşlarına başvurduğunu ve meslek hastalığı olmadığına ilişkin rapor verildiğini, Yüksek Sağlık Kurulu'na başvuru yapıldığını yine aynı şekilde meslek hastalığı olmadığına dair rapor verildiğini beyan ederek meydana gelen zararın, meslek hastalığı sonucu olduğunun ve iş gücü kaybı oranının tespit edilmesini talep etmiştir....
Tüzükte sayılmayan bir hastalığın meslek hastalığı sayılabilmesi için, işyeri şartlarından doğduğunun kesin olarak tespiti gerekir....