Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Maddesidir. 5510 sayılı Kanun 14. maddeye göre, “meslek hastalığı, sigortalının çalıştığı veya yaptığı işin niteliğinden dolayı tekrarlanan bir sebeple veya işin yürütüm şartları yüzünden uğradığı geçici veya sürekli hastalık, bedensel veya ruhsal engellilik halleridir.” 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununun “Tanımlar” başlıkla 3/1-1 bendinde “Meslek hastalığı: Mesleki risklere maruziyet sonucu ortaya çıkan hastalık” olarak tanımlanmıştır. Sigortalının mesleğini icrası sırasında sürekli tekrarladığı faaliyetlerden dolayı ya da icra edilen işin niteliği veya işin şartları nedeniyle mesleği ile bağlantılı olarak meydana gelen hastalıklar da sosyal güvenlik sistemi içerisinde bir sosyal risk olarak kabul edilmekte ve bu hastalıklar meslek hastalığı olarak nitelendirilmektedir. İş kazası ani bir olay olmasına karşın meslek hastalığı, belirli bir zaman dilimi içerisinde tekrarlanan bir sebeple oluşmaktadır....

    Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, kurum kayıtları, alınan kusura dair bilirkişi raporu, ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; sigortalı Nazif Dibek'in davalı TTK'ya ait işyerinde çalıştığı ve sonrasında meslek hastalığına yakalandığı, meslek hastalığı maluliyet oranının % 38,20 olduğu ancak meslek hastalığının zaman içerisinde ilerleme göstermesi nedeni ile sigortalının işten ayrılmış olduğu 1980 tarihindeki maluliyet oranının %15,52 olduğu, meslek hastalığı dolayısı ile sigortalıya davalı SGK tarafından gelir bağlandığı ve tedavi sürecinde masraf yapıldığı, meslek hastalığının meydana gelmesinde davalı TTK nın % 39,56 kusurlu olduğu ve sigortalının 1934 tarih doğumlu olması, maluliyet almış olduğu rapor tarihinin 2018 yılı olması nedeni ile meslek hastalığı sürekli iş göremezlik tarihinin tespit tarihinde ve gelir başlangıç tarihinde 60 yaşını tamamlamış olduğu, maluliyet oranının % 60 ın altında olması ve 2000 yılından itibaren yaşlılık aylığı alıyor olması bir arada değerlendirildiğinde...

    Mahkemece;bunun üzerine,yargılamaya devam edilerek, dosyanın Adli Tıp Kurumuna gönderildiği, 1.Adli Tıp ihtisas Kurulu tarafından kesin ölüm sebebinin meslek hastalığı olup olmadığının mevcut delillerle tespit edilemediğinin bildirilmesi ile davacının Adli Tıp Genel Kurulundan rapor alınmasını istemediğini beyan edip dosyanın kusur bilirkişisine gönderilmesini talep etmesi karşısında davacının ölümünün meslek hastalığı sonucunda olduğu ispat edilemediğinden; tazminat ödemesi talep edilen davalı TTK'nın tazminattan sorumlu olmasının ilk şartı olan davacının zararı anlaşılamadığı o halde dosyada kusur raporu alınmasının davalının sorumluluğunu etkilemeyeceği, davalı TTK nın tazminattan sorumlu tutulabilmesi için gerekli ön şart olan davacının zararı olan meslek hastalığı sonucu ölüm ispatlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir....

      Sigortalının mesleğini icrası sırasında sürekli tekrarladığı faaliyetlerden dolayı ya da icra edilen işin niteliği veya işin şartları nedeniyle mesleği ile bağlantılı olarak meydana gelen hastalıklar da sosyal güvenlik sistemi içerisinde bir sosyal risk olarak kabul edilmekte ve bu hastalıklar meslek hastalığı olarak nitelendirilmektedir. İş kazası ani bir olay olmasına karşın meslek hastalığı, belirli bir zaman dilimi içerisinde tekrarlanan bir sebeple oluşmaktadır. Meslek hastalığı, işin nitelik ve yürütüm şartlarından dolayı ya da işyerinin durumu dolayısıyla yavaş yavaş ortaya çıkan bir sağlık sorunudur....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi TÜRK MİLLETİ ADINA Davacı, meslek hastalığı sonucu maluliyetinden doğan maddi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, asıl ve birleşen davaların kısmen kabulüne karar vermiştir. Hükmün, taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi. K A R A R Dava, sigortalının meslek hastalığı iddiasına dayalı maluliyeti nedeniyle maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir....

        İDM tarafından aldırılan rapor tek kişi - İnşaat Mühendisi tarafından düzenlenmiş, raporda SGK tahkikatında düzenlenen kusur oranlarında ayrılma nedeni açıklanmamış, meslek hastalığının tespiti noktasında 4857 sayılı yasanın 77 maddesi ve ilgili yönetmelilleri mevzuat olarak esas alınmıştır. Maluliyetin meydana geldiği kabul edilen 05/05/2013 tarihinde meslek hastalıklarının tespiti yönünden 6331 sayılı yasa yürürlüğe girmiş bulunmaktadır. Ayrıca davacı da meydana geldiği iddia oluna meslek hastalığı yönünden sağlıkçı bilirkişi görüşü de alınmadığı izahtan varestedir. Bu yönleri ile İDM'ce belirlenen kusur ve kaçınılmazlık durumu tespiti için alınan rapor denetime elverişli olmaktan uzaktır....

        Davalı TTK vekili cevap dilekçesinde özetle, davanın usul ve kanuna aykırı olarak açıldığı, davacı kurumun açmış olduğu meslek hastalığı maluliyeti kabul etmediklerini bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece; "Dava, meslek hastalığı nedeniyle malul kalan sigortalıya bağlanan gelirler ile tedavi giderlerinden oluşan sosyal sigorta yardımlarının, davalı işverenden rücuan tahsili istemine ilişkindir....

        Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, kurum kayıtları, alınan kusura dair bilirkişi raporu, ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; sigortalı Raci Muslu'nun davalı TTK'ya ait işyerinde çalıştığı ve sonrasında meslek hastalığına yakalandığı, meslek hastalığı maluliyet oranının % 38,2 olduğu ancak meslek hastalığının zaman içerisinde ilerleme göstermesi ve sigortalının meslek hastalığının tespitinden önce iş yerinden ayrılması nedeni ile sigortalının işten ayrılmış olduğu tarihteki maluliyet oranının % 6,50 olduğu, meslek hastalığı dolayısı ile sigortalıya davalı SGK tarafından gelir bağlandığı ve tedavi sürecinde masraf yapıldığı, meslek hastalığının meydana gelmesinde davalı TTK nın % 47,12 kusurlu olduğu ve sigortalının 1943 doğumlu olması, maluliyet almış olduğu rapor tarihinin 2018 yılı olması nedeni ile meslek hastalığı sürekli iş göremezlik tarihinin tespit tarihi itibari ile 60 yaşını tamamlamış olduğu, maluliyet oranının % 60 ın altında olması ve 1970 yılından itibaren yaşlılık...

        Meslek Hastalıkları Hastanesi'nin 27.06.2016 tarihli ve 160002314 sayılı sağlık kurulu raporuna istinaden söz konusu rahatsızlıkların meslek hastalığı olduğuna ve sigortalının %25,3 oranında sürekli maluliyetine yol açtığına karar verildiğini, iş yerindeki çalışma şartlarının bahsi geçen hastalıkların oluşmasına sebebiyet verecek nicelik ve nitelikte olmadığını, davalı sigortalıda tanısı konulan hem "Ulnar Sinir Lezyonu" hem de "Karpal Tünel Sendromu" rahatsızlıklarını taşıdıkları genel nitelikler nedeniyle davalı ... tarafından meslek hastalığı kapsamına alınmasının tıbben de yerinde olmadığını, bu nedenle davalılardan SGK sigortalısı diğer davalı ...'...

          Merkezinin 04.01.2013 tarihli raporuna göre silikozis meslek hastalığına bağlı olarak % 67 oranında sürekli iş göremezlik oranının tespit edildiği, anlaşılmaktadır. Uyuşmazlık, farklı dönemlerde ayrı iş yerlerinde çalışan davacıda ortaya çıkan meslek hastalığı nedeni ile kusur oranının tespiti ile bu kusur oranından davalı işveren şirket ile dava harici işverenlerin sorumluluğunun müteselsil sorumluluğa dayanıp dayanmadığı noktasında toplanmaktadır. Anayasamızın 17. maddesinde, herkesin yaşama hakkına, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahip olduğu, tıbbi zorunluluklar ve kanunda yazılı haller dışında vücut bütünlüğüne dokunulamayacağı düzenlenmek suretiyle, yaşama hakkı, Anayasal bir hak olarak teminat altına alınmış bulunmaktadır....

            UYAP Entegrasyonu