Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı vekili 23/01/2018 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; davanın zamanaşımına uğradığını, davanın mükerrer olduğunu, fazlaya ilişkin haklar saklı tutulup açılan davada tazminat miktar ve niteliğinin açık olarak belirtilmediğini, meslek hastalığının kurum işyeri çalışmalarından doğmadığını, Sosyal Güvenlik Kurumunun tek taraflı meslek hastalığı tespitinin müvekkili bağlayıcı olmadığını, meslek hastalığı maluliyet tespitlerinde Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu ve Adli Tıp Kurumunun yetkili olduğunu, meslek hastalığının doğmasında müvekkilin kasıt veya ihmalinin bulunmadığını, kurum maden ocaklarında meslek hastalıklarının önlenmesi için işçi sağlığı mevzuatının gerektirdiği her türlü teknik ve tıbbi önlemi aldığını, meslek hastalıklarının nitelikleri gereği ne kadar önlem alınırsa alınsın önlenemeyen hastalıklardan olduğunu, davacının olay sonucu efor kaybının olmadığını, meslek hastalığının oluşumunda davacının müterafik kusuru ile kaçınılmazlık durumunun zarar hesabında dikkate...

Sigortalının mesleğini icrası sırasında sürekli tekrarladığı faaliyetlerden dolayı ya da icra edilen işin niteliği veya işin şartları nedeniyle mesleği ile bağlantılı olarak meydana gelen hastalıklar da sosyal güvenlik sistemi içerisinde bir sosyal risk olarak kabul edilmekte ve bu hastalıklar meslek hastalığı olarak nitelendirilmektedir. İş kazası ani bir olay olmasına karşın meslek hastalığı, belirli bir zaman dilimi içerisinde tekrarlanan bir sebeple oluşmaktadır. Meslek hastalığı, işin nitelik ve yürütüm şartlarından dolayı ya da işyerinin durumu dolayısıyla yavaş yavaş ortaya çıkan bir sağlık sorunudur....

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararında özetle, davacı murisinin ölüm olayının meslek hastalığı sonucu olmadığı gerekçesiyle ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. B. İstinaf Sebepleri Davacı vekili istinaf dilekçesi ile; ölümün meslek hastalığına dayalı olarak gerçekleştiğini, murisin meslek hastalığı nedeniyle %39,36 maluliyetinin 1989 tarihinde tespit edildiğini, zaman içinde ilerlemiş olan bu hastalık sonucunda vefat ettiğini, gerek ATK raporunun gerekse de Mahkeme kararının yerinde olmadığını, Adli Tıp Kurulunun eksik teşekkül ettiğini, ölümün solunum yetmezliğine bağlı olduğunu belirterek istinaf talebinde bulunmuştur. C....

    hastalığı arasında illiyet bağının bulunması gerekir....

      Üst Kurulu ve ihtisas kurulunun ölüm sebebi hakkındaki mütalaalarını bu doğrultuda değerlendirmek gerektiğini, her iki kurulun kişideki meslek hastalığı bulgularının hayat fonksiyonlarının tamamına yakınını ortadan kaldıracak derecede olmasına rağmen, "ölümün meslek hastalığı sonucu olduğunun tespit edilemediği"ne dair mütalaa vermelerinin de hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, uygun olan mütalaanın SGK Yüksek Sağlık Kurulu ile dosya tetkikinde Adli Tıp Üst Kurulunda raportörlük yapan göğüs hastalıkları uzmanın mütalaası olduğunu, bunun da ölümün meslek hastalığı sonucu meydana geldiği yolunda olduğunu belirterek istinaf talebinde bulunmuştur. GEREKÇE: İşbu dava Meslek Hastalığı Ölümü Nedeniyle Manevi Tazminat istemine ilişkindir....

      , kendisinde mevcut pnömokonyoz meslek hastalığı ile ölümü arasında illiyet bağı bulunmadığına karar verildiği, davacının itirazı üzerine dosyanın ATK 3....

        İş kazası ani bir olay olmasına karşın meslek hastalığı, belirli bir zaman dilimi içerisinde tekrarlanan bir sebeple oluşmaktadır. Meslek hastalığı, işin nitelik ve yürütüm şartlarından dolayı ya da işyerinin durumu dolayısıyla yavaş yavaş ortaya çıkan bir sağlık sorunudur....

        İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama sonunda; "........Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, kurum kayıtları, alınan kusura dair bilirkişi raporu, ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; sigortalı Murat Okur'un davalı TTK'ya ait işyerinde çalıştığı ve sonrasında meslek hastalığına yakalandığı, meslek hastalığı maluliyet oranının % 13,20 olduğu ancak meslek hastalığının zaman içerisinde ilerleme göstermesi nedeni ile sigortalının işten ayrılmış olduğu 1999 tarihindeki maluliyet oranının %6,42 olduğu, meslek hastalığı dolayısı ile sigortalıya davalı SGK tarafından gelir bağlandığı ve tedavi sürecinde masraf yapıldığı, meslek hastalığının meydana gelmesinde davalı TTK nın % 5,45 kusurlu olduğu ve sigortalının 1953 tarih doğumlu olması, maluliyet almış olduğu rapor tarihinin 2018 yılı olması nedeni ile meslek hastalığı sürekli iş göremezlik tarihinin tespit tarihinde ve gelir başlangıç tarihinde 60 yaşını tamamlamış olduğu, maluliyet oranının % 60 ın altında...

        İLK DERECE MAHKEME KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama sonunda; "..... sigortalı Şükrü Soner Tarhan'ın davalılara ait işyerinde belirli süreler ile çalıştığı, davacının davalılara ait iş yerlerinde çalışmaları nedeni ile yakalanmış olduğu meslek hastalığı maluliyetinin %27,2 olduğu ve meslek hastalığı dolayısı ile sigortalıya davacı SGK tarafından gelir bağlandığı, tedavi masrafı yapıldığını, meslek hastalığının meydana gelmesinde davalı Milten Müteahhitlik ... Ltd.Şti.'nin %5,98, davalı T3 ... A.Ş.'...

        Dolayısıyla, maddede tarifini bulan meslek hastalığı kavramı ile iş kazası kavramı birbirinden farklılık arzeder. Meslek hastalığı, farklı olarak bütünüyle mesleksel niteliklidir ve belirgin olarak bir meslek mensubu olmanın sonucudur. Şu halde işveren, bu konuda her türlü tedbiri almış olsa bile işin ve işyerinin niteliği ./.. -2- sebebiyle, bu hastalığın ortaya çıkması muhtemel olduğundan, belli orandaki bir kaçınılmazlıktan söz edilmesi gerekeceği tartışmasızdır.Hal böyle iken; dava konusu olayı bir iş kazası gibi öngörerek buna göre davalı işverene %100 kusur veren kusur bilirkişisi raporu yerinde değildir....

          UYAP Entegrasyonu