İhtisas Kurulu'nun 10/03/2021 tarih, 4288 karar sayılı raporu ile ise davacının % 0 oranında meslek hastalığı maluliyetinin tespit edildiği , taraf vekillerinin itirazları ve raporlar arasındaki çelişki üzerine dosya bu kez Adli Tıp Üst Kurulu'na gönderilmiş, Adli Tıp 2. Üst Kurulu'nun 14/04/2022 tarih, 912 karar sayılı raporu ile de davacının % 0 oranında meslek hastalığı maluliyetinin belirlendiği, meslek hastalığının başlangıç tarihinin 30.12.2010 olduğu, incelenen grafilerdeki bulgulara göre hastalığın düzeyinin (p/p1/1) olarak değerlendirildiği S.S. Y.S.K. raporu ile farkın bu farklı değerlendirmeden kaynaklandığının oy birliğiyle mütalaa edildiği anlaşılmaktadır. Dava, davacının meslek hastalığından kaynaklı maluliyeti nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir....
İhtisas Kurulunun 20/07/2016 tarihli raporunda, sigortalının ölümünün meslek hastalığı sonucu meydana gelmiş olabileceği ancak ölüm anına ait ölüm sebebi ve mekanizmasını açıklayacak tetkiklerin bulunmadığı ve zamanında otopsi yapılarak anelizler yapılmadığından kişinin kesin ölüm sebebi ve mekanizmasının bilinmediği belirtildiği, Adli Tıp Kurumu Genel Kurulunun 14/12/2017 tarihli raporunda, sigortalının ölümünün meslek hastalığı sonucu meydana gelmiş olabileceğinin belirtildiği, davacının Zonguldak 2. İş Mahkemesi'nin 2018/570 Esas, 2019/265 Karar sayılı dava dosyası ile davalı T3 aleyhine murisin meslek hastalığı ölümü nedeniyle açtığı maddi tazminat davasının kabulüne karar verildiği ve dosyanın Sakarya BAM 10. HD 2020/2365 esas, 2021/88 karar sayılı ilamı ile istinaf incelemesinden geçerek kesinleştiği anlaşılmıştır. İstinaf incelenmesinden geçerek kesinleşen Zonguldak 2....
İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 01/12/2020 NUMARASI : 2018/80 Esas - 2020/451 Karar DAVA KONUSU : Meslek Hastalığı Nedeniyle Maddi ve Manevi Tazminat KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili murisi Ramazan Yılmaz'ın davalı işyerinde çalışırken meslek hastalığına yakalandığını ve bunun sonucunda 16/03/2017 tarihinde meslek hastalığı sonucunda vefat ettiğini, davacının murisinin meslek hastalığı sonucu ölümü sebebiyle maddi ve manevi zarara uğradığını, ölümü nedeniyle büyük üzüntü duyduğunu belirterek, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile 1,00 TL maddi tazminatın ölüm tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Meslek hastalığı sonucu oluşan % 38,2 oranındaki maluliyeti nedeniyle, ekonomik koşullar ve tazminatın genel ilkeleri de dikkate alındığında davacı lehine 25.000,00-TL manevi tazminat takdir edildiği belirtilmiştir.Kararın Hüküm Kısmında ise özetle“Davanın Kabulü İle; a) Davacının meslek hastalığı sonucu oluşan % 38,2 oranındaki meslek hastalığı maluliyeti nedeniyle 52.456,76-TL maddi tazminatın maluliyetin tespit tarihi olan 09/10/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, b) Davacının meslek hastalığı sonucu oluşan % 38,2 oranındaki meslek hastalığı maluliyeti nedeniyle hastalığın oluşumundaki kusur durumu ve kaçınılmazlık, davacının yaşı ile ekonomik koşullar birlikte değerlendirildiğinde takdiren 25.000,00-TL manevi tazminatın maluliyetin tespit tarihi olan 09/10/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,” şeklinde hüküm kurulmuştur....
Yargılamanın 13/07/2017 tarihli celsesinde davacı vekilinin dava dilekçesinde talep etmiş olduğu kıdem tazminatı ile ücret alacağı ve yıllık izin ücreti alacağının tahsiline yönelik işçilik alacaklarının tefrikine karar verilerek , eldeki davaya meslek hastalığı nedeniyle maddi ve manevi tazminat talepleri yönünden devam edilmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama sonunda; Davacı işçinin yakalanmış olduğu hastalığın meslek hastalığı olduğunu ve bu hastalık nedeniyle meslekte kazanma gücünden kayıp oranını kanıtlaması zorunlu olup, somut olayda davacının maluliyet işlemlerine esas olmak üzere kontrol muayenesine gitmediği, dolayısıyla davacıdaki rahatsızlığın meslek hastalığı olup olmadığı, meslek hastalığı ise meslekte kazanma gücünden kayıp oranı kanıtlanamadığından ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir....
Dosya kapsamına göre, sigortalıya B (ağır) opasite pnömokonyoz meslek hastalığı nedeniyle, 15.12.2008 gelire giriş tarihi itibariyle, %56 iş göremezlik oranına göre, peşin sermaye değerli gelir bağlandığı, 28.10.2011 tarihinde kontrol kaydı konulduğu, Yüksek Sağlık Kurulu'nun 28.01.2009 tarihli kararı ile, sigortalının B (ağır) opasite pnömokonyoz meslek hastalığı olup, maluliyet oranının %56 olduğuna, kontrol muayenesi gerekmediğine, yükümlülük süresinin uzatılmasına karar verildiği, ...İş Mahkemesinde görülen tazminat davasında alınan 06.12.2010 tarihli ... ve 14.06.2012 tarihli Genel Kurul raporları ile sigortalının, B (hafif) pnömokonyoz meslek hastalığı olduğu kabul edilerek, %36 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağının bildirildiği anlaşılmaktadır....
Dosyadaki kayıt ve belgelerden ... ... ... ve Meslek Hastalıkları Hastanesinin 5.2.2009 tarihli raporunda davacının meslek hastalığı sonucu % 13.2 oranında, Y.S.K.nun 8.10.2010 tarihli raporunda % 26,2, ATK 3.İhtisas Kurulunun 26.7.2010 tarihli raporuda % 26.2 oranında sürekli ... göremez duruma geldiğinin bildirildiği anlaşılmaktadır. Davacı dava dilekçesinde işverenin kusuruna dayanarak % 13.2 oranı için 10.560,00 TL manevi tazminat talep etmiş, 24.3.2005 tarihli duruşmada meslek hastalığının kaçınılmazlık sonucu oluştuğunu kabul etmiş birleştirilen davada 21.3.2011 tarihli dava dilekçesinde % 13 oranındaki fark için kusurunun bulunmadığını bildirerek 10.400,00 TL manevi tazminat istemiştir. Mahkemece % 13.2 oranı için talep ettiği 10.560,00 TL manevi tazminat miktarından bir miktar indirim yapılmak suretiyle manevi tazminat miktarının takdir edilmesi gerekirken istemin aynen kabulüne karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....
Bu açıklamalar doğrultusunda, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde meslek hastalığı nedeniyle manevi tazminata hükmedilmesi yerinde ise de; bozma kapsamı dışında kalan meslek hastalığı nedeniyle maddi tazminat istemi hakkında red kararı yerine kısmen kabule karar verilmesi hatalı olmuştur. 3- Aynı zamanda davacının 28/01/2000 tarihinde gerçekleşen iş kazası ve 30/04/2002 tarihinde tespit edilen meslek hastalığı için 30/01/2003 tarihli dava dilekçesinde 2.000 TL maddi ve 7.000 TL manevi tazminat talebinde bulunduğu, talep açıklama dilekçesiyle maddi tazminat isteminin 500 TL’sinin meslek hastalığına 1.500 TL’sinin iş kazasına ilişkin olduğunu, manevi tazminat isteminin 2.000 TL’sinin meslek hastalığına 5.000 TL’sinin ise iş kazasına ilişkin olduğunun beyan edildiği, 24/05/2011 tarihli ıslah dilekçesiyle 22/04/2011 tarihli hesap raporuna itibar edilerek iş kazası yönünden yapılan hesap dikkate alınmak suretiyle maddi tazminat istemini 5.043,26 TL’ye arttırdığı, davalı vekilinin...
Sayılı Dosyasında; davacı vekili, davacının davalıya bağlı işyerinde çalışması sırasında %11,2 oranında sürekli iş göremezliğe neden olan pnömokonyoz meslek hastalığı ve %16 oranında sürekli iş göremezliğe neden olan servikal disk bozukluğu (radikulopati ile) meslek hastalığına yakalandığını; meslek hastalıklarının işyeri ve çalışma şartlarından kaynaklandığını ve davalı şirketin bu hastalıkların oluşmasında kusurunun bulunduğunu iddia ederek 100,00 TL maddi tazminat talebinde bulunmuştur. Birleşen dava Gebze 3. İş Mahkemesi 2019/191 E. 2019/99 K. Sayılı Dosyasında; davacı vekili, asıl dava ve birinci birleşen davaya ilişkin iddialarını yineleyerek, toplam 3 meslek hastalığı nedeniyle talep etmiş olduğu maddi tazminat miktarını hesap bilirkişi raporu ile artırarak 106.898,80 TL daha maddi tazminat ve ayrıca 33.000,00 TL manevi tazminat talebinde bulunmuştur....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE İşbu dava meslek hastalığı nedeniyle tazminat istemine ilişkindir. HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleriyle sınırlı olarak ve resen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucunda; Meslek hastalığından kaynaklı maluliyet nedeniyle açılan maddi ve manevi tazminat davasında ilk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hükme karşı davalı vekili tarafından yukarıda özetlenen nedenlerle istinaf talebinde bulunulmuştur....