"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacı, meslek hastalığı sonucu maluliyetinden doğan manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir. Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. K A R A R 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere göre davalı T.T.K.Gen.Müd.vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine, 2-Dava,meslek hastalığı nedeniyle sürekli işgöremezlik oranı %0 dan %19,2'ye artan sigortalının,%19.2 oranındaki fark meslek hastalığı maluliyeti nedeniyle 19.200,00TL miktarlı olarak manevi zararının giderilmesi istemine ilişkindir....
Önemle belirtilmelidir ki iş kazalarında işverenin sorumluluğunun tespitinde kaçınılmazlığın etkisinin bulunup bulunmadığını irdelemek daha belirgin iken meslek hastalığı için durum daha farklıdır. Çünkü meslek hastalığı, iş kazasında olduğu gibi aniden veya çok kısa bir zaman içerisinde ortaya çıkmamakta, işin niteliğinden dolayı sürekli tekrarlanan bir sebeple veya yürütüm şartları yüzünden yavaş yavaş meydana gelmektedir. Sigortalı uzun süre aynı işi yapmakta, aynı şekilde çalışmakta, işin yürütümü ve niteliği nedeniyle belirli bir zaman sonra yaptığı işten etkilenmekte ve meslek hastalığına tutulmaktadır. Bazen aynı işyerinde çalışan ve aynı işi yapan sigortalıların birinde veya bir kısmında meslek hastalığı görülürken diğer kısmında hastalık belirtileri ortaya çıkmamakta işin niteliği ve yürütümü herkesi farklı etkilemektedir....
Meslek hastalığı ve işverenin aldığı ve alması gerektiği önlemler dikkate alındığında somut olayın özelliği ile uyumlu olduğu, hakkaniyet ilkesi ile iş güvenliğine ilişkin ilkeleri esas aldığı ve 32 yıl formülüne göre hesaplanması usul ve yasaya uygun bulunmuştur....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın zamanaşımına uğradığını, sigortalının meslek hastalığına yakalanmasında davalı işveren kurumun kusurunun bulunmadığını belirterek haksız açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEME KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama sonunda; " ...Dava konusu uyuşmazlık sigortalının meslek hastalığına yakalanmasında davalı iş veren TTK nın kusurunun bulunup bulunmadığı ve davacı kurumun sigortalıya bağladığı meslek hastalığı sürekli iş göremezlik gelirinin ilk peşin sermaye değerinden kaynaklı alacak miktarının tespit edilmesidir. Sigortalının meslek hastalığı nedeni ile sürekli iş göremezlik haline 2016 yılında girmiş olması nedeni ile 5510 sayılı Kanunun 21 maddesi gereğince kurumun rücu hakkının sigortalı veya hak sahibinin işverenden isteyebileceği tutara bağlı ve sınırlı olduğu, bu tutarı aşamayacağı düzenlenmiştir....
Aynı Yasanın 19. maddesinde ise, iş kazası veya meslek hastalığı sonucu oluşan hastalık ve özürler nedeniyle Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucularının sağlık kurulları tarafından verilen raporlara istinaden Kurum Sağlık Kurullarınca meslekte kazanma gücünü en az %10 oranında kaybetmiş olanlara, sürekli işgöremezlik geliri bağlanacağı, sigortalının işgücünü tam kaybetmesi halinde, 17. maddeye göre hesaplanan aylık kazancının %70'i oranında, kısmi kaybetmesi halinde ise, tam aylığının hesap edilerek, bunun işgöremezlik derecesi oranındaki tutarının ödeneceği, başka birinin bakımına muhtaç ise, hesap edilen gelirin %100'nün bağlanacağı düzenlemesi getirilmiş, 20. maddenin birinci ve ikinci fıkrasında, iş kazası ve meslek hastalığı sonucu ölen sigortalılarla, iş kazası ve meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücünü %50 veya daha fazla oranda kaybetmesi nedeniyle gelir bağlanan sigortalıların ölmesi halinde, ölümün iş kazası veya meslek hastalığına bağlı olup olmadığına...
İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 25/03/2021 NUMARASI : 2015/271 Esas - 2021/96 Karar DAVA KONUSU : Alacak (Sosyal Güvenlik Hukukundan Kaynaklanan) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Kurum sigortalısı Cemil Güral'ın davalıya ait işyerinde çalışırken 11/02/2014 tarihinden itibaren maruz kaldığı meslek hastalığı neticesinde malul kaldığını, meslek hastalığının davalı işverinin kusurlu eylemleri sonucunda meydana geldiğini, davacı kurum tarafından hazırlanan inceleme raporunda meslek hastalığının meydana gelmesinde davalı işverenin %100 oranında kusurlu olduğunun belirlendiğini, meslek hastalığı nedeniyle müvekkili kurum tarafından sigortalıya 49.930,77TL ilk PSD li gelir bağlandığını ayrıca 1.684,29 TL tedavi masrafının yapıldığını, böylece kurumun toplam 51.615,06 TL zararının oluştuğunu, bu nedenle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 25.807,53 TL kurum zararının davalıdan alınmasına karar verilmesini talep etmiştir....
de q/q 2/2 düzeyinde opasite pnömokonyoz meslek hastalığı tanısı konulduğu, davalı ...'nin Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği çerçevesinde maluliyet oranının %20 olduğu, sürekli bakıma muhtaç durumda olmadığı, kontrol muayenesi gerekmediğinin bildirildiği, Adli Tıp Kurumu 3. Adli Tıp İhtisas Kurulunca düzenlenen 25.08.2021 tarih ve 15196 sayılı raporda; davalı ...'nin hastalığının pnömokonyoz meslek hastalığı olduğunun, mevcut bulunan söz konusu meslek hastalığı nedeniyle davalı ...'nin E cetveline göre %26,0 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağının tespit edildiği, Adli Tıp İkinci Üst Kurulunun 29.12.2022 tarih ve 3709 sayılı raporu ile davalı ...'nin hastalığının pnömokonyoz meslek hastalığı olduğu ve bu hastalığı sebebiyle E cetveline göre maluliyet oranının %26,0 olduğunun, 24.05.2018 tarihi öncesi için SSYSK'nın tayin ettiği %20 maluliyet oranının uygun olduğunun belirtildiği, Adli Tıp Kurumu 3....
GEREKÇE: Dava, davalı T7 hastalığının meslek hastalığı kapsamında olmadığının tespiti istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilerek, davalı T7 hastalığının meslek hastalığı olmadığının tespitine hükmedilmiştir. Karara karşı davalı Sosyal Güvenlik Kurumu vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur....
Önemle belirtilmelidir ki iş kazalarında işverenin sorumluluğunun tespitinde kaçınılmazlığın etkisinin bulunup bulunmadığını irdelemek daha belirgin iken meslek hastalığı için durum daha farklıdır. Çünkü meslek hastalığı, iş kazasında olduğu gibi aniden veya çok kısa bir zaman içerisinde ortaya çıkmamakta, işin niteliğinden dolayı sürekli tekrarlanan bir sebeple veya yürütüm şartları yüzünden yavaş yavaş meydana gelmektedir. İşçi uzun süre aynı işi yapmakta, aynı şekilde çalışmakta, işin yürütümü ve niteliği nedeniyle belirli bir zaman sonra yaptığı işten etkilenmekte ve meslek hastalığına tutulmaktadır. Bazen aynı işyerinde çalışan ve aynı işi yapan işçilerin birinde veya bir kısmında meslek hastalığı görülürken diğer kısmında hastalık belirtileri ortaya çıkmamakta işin niteliği ve yürütümü herkesi farklı etkilemektedir....
Hangi hallerin meslek hastalığı sayılacağı, iş kazası ve meslek hastalığı bildirgesinin şekli ve içeriği, verilme usulü ile bu maddenin uygulanmasına ilişkin diğer usul ve esaslar, Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikte düzenlenir. Yönetmelikte belirlenmiş hastalıklar dışında herhangi bir hastalığın meslek hastalığı sayılıp sayılmaması hususunda çıkabilecek uyuşmazlıklar, Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunca karara bağlanır." hükümlerine yer verilmiştir. Diğer taraftan, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 58'inci ve 95’inci maddesinde meslekte kazanma gücü ve malûl sayılmayı gerektirecek hastalık veya arızanın bulunup bulunmadığının tespitinde izlenecek yol açıklanmıştır....